الشُّعَرَاءِ

Şuara Suresi 220. Ayet

اِنَّهُ

هُوَ

السَّم۪يعُ

الْعَل۪يمُ

٢٢٠

İnnehu huve-ssemî’u-l’alîm(u)

Şüphesiz O hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

Surenin tamamını oku

Şuara Suresi 220. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki o, her şeyi duyar, bilir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiÇünkü her şeyi işiten, her şeyi bilen O'dur.
Mehmet Okuyan Meali217,218,219,220. Ayağa kalktığında ve secde edenler arasındaki dolaşmanda seni görene, (ayrıca) duyan, bilen, güçlü, çok merhametli olana (Allah’a) güven!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiŞüphe yok, bihakkın işitici, kemaliyle bilici O'dur.
Süleyman Ateş MealiÇünkü O, işitendir, bilendir.
Süleymaniye Vakfı MealiÇünkü işiten ve bilen odur.
Yaşar Nuri Öztürk MealiKuşkusuz, O'dur iyice bilen, iyice duyan.

Şuara Suresi 220. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası220
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası487
Toplam Harf Sayısı48
Toplam Kelime Sayısı9

Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin hikayelerini ve tevhid inancının önemini vurgular. Bu surede, çeşitli peygamberlerin kavimleriyle olan mücadeleleri ve onları inanmaya davet etmeleri anlatılır. 220. ayet, Allah'ın her şeyi işiten ve bilen olduğunu ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, insanların Allah'a olan güvenlerinin pekişmesine, O'nun her şeyden haberdar olduğuna ve her türlü durumdan haberdar olduğuna dair bir mesaj vermektedir. Bu ayet, sure içinde tevhid inancının önemini ve Allah'ın güç ve kudretini vurgulayan genel çerçevenin bir parçasıdır. Ayetin içeriği, Allah'ın işitme ve bilme sıfatlarının vurgulandığı, insanların O'na güvenmeleri gerektiğini hatırlatan bir mesaj taşır. Bu durum, insanlara, yaşadıkları zorluklarda ve mücadelelerde yalnız olmadıklarını hatırlatır ve inançlarını güçlendirir.

Şuara Suresi 220. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يَسْمَعُİşiten
يَعْلَمُBilen
اِلٰهٌTanrı

Ayet, işitme ve bilme fiilleri üzerine kurulu olup, bu fiillerin Arapça kökleri üzerinden oluşturulan dil bilgisi bağlamında da önemli bir yapıya sahiptir. İşitme ve bilme, Allah’ın sıfatları olarak kullanılır. Ayrıca ayette 'idgam' ve 'med' gibi tecvid kurallarına dikkat edilmektedir.

Şuara Suresi 220. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَسْمَعُİşiten43
يَعْلَمُBilen61
اِلٰهٌTanrı240

Ayet içinde geçen kelimeler Kur'an'da farklı sıklıklarda yer alıyor. 'يَسْمَعُ' kelimesi işitme eylemini, 'يَعْلَمُ' kelimesi ise bilme eylemini temsil ediyor ve bu kelimeler, Allah’ın her şeyi bilmesi ve duyması gibi temel inanç unsurlarını ifade ettiğinden sık kullanılıyor. 'اِلٰهٌ' kelimesi ise Tanrı anlamına gelir ve dinin temel kavramlarından biri olduğu için Kur'an'da çokça geçmektedir. Bu kelimeler, İslam inancının temel kavramlarını oluşturarak, Allah’ın sıfatlarını ve insanın O’na olan güvenini pekiştirmektedir.

اِلٰهٌ

240

يَعْلَمُ

61

يَسْمَعُ

43

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 220. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıher şeyi duyar, bilir.Açıklayıcı
Diyanet İşlerihakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.Geleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırher şeyi işiten, her şeyi bilen O'dur.Geleneksel
Mehmet Okuyanduyan, bilen, güçlü, çok merhametli olan.Modern
Ömer Nasuhi Bilmenbihakkın işitici, kemaliyle bilici O'dur.Geleneksel
Süleyman AteşÇünkü O, işitendir, bilendir.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıÇünkü işiten ve bilen odur.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkO'dur iyice bilen, iyice duyan.Modern

Yukarıdaki tablo, 9 farklı mealin her birinin dilsel farklılıklarını ve kullanılan ifadelerin tonunu göstermektedir. Ortak olarak 'işiten' ve 'bilen' ifadeleri birçok mealde yer almakta olup, bu ifadeler, Allah’ın sıfatlarını vurgulamak için tercih edilmiştir. Bu ifadelerin çoğunlukla kullanılması, anlamın netliği ve tevhid inancının pekiştirilmesi amacıyla yapılmış olabilir. Bazı meallerde ise 'kuşkusuz' ya da 'bihakkın' gibi ifadeler kullanılarak, anlamın derinliği artırılmaya çalışılmıştır. Farklılıklar, meallerin üslup ve ton açısından değişiklik göstermesinden kaynaklanmaktadır. Bazı mealler daha açıklayıcı bir dil kullanırken, bazıları daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Bu da okuyucunun metni algılaması üzerinde farklı etkilere yol açabilir.