Şuara Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Firavun, size izin vermeden inandınız ha dedi, şüphe yok ki o, sizin büyüğünüz, büyüyü o öğretti size; şimdi anlarsınız siz, mutlaka ellerinizi, ayaklarınızı çaprazvari kestireceğim ve hepinizi de astıracağım. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o, size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun (kızgınlık içinde) dedi ki: "Ben size izin vermeden O'na iman ettiniz ha! Anlaşıldı ki o size sihri öğreten büyüğünüzmüş! Ama şimdi bileceksiniz: Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama ke stireceğim, hepinizi çarmıha gerdireceğim!" |
Mehmet Okuyan Meali | (Firavun) şöyle demişti: “Ben size izin vermeden ona iman ettiniz, (öyle mi)! Şüphesiz ki o (Musa), size büyü öğreten büyüğünüzdür (akıl hocanızdır). İleride (size neler yapacağımı) elbette bileceksiniz. Dönekliğ(iniz)den dolayı kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı elbette kestireceğim ve hepinizi astıracağım!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Fir'avun) Dedi ki: «Ben size izin vermeden evvel siz ona imân ettiniz, şüphesiz ki, o size sihri öğretmiş olan büyüğünüzdür. Artık yakında bileceksiniz, elbette ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kestireceğim ve muhakkak ki sizi toplu bir halde astıracağım.» |
Süleyman Ateş Meali | (Fir'avn) dedi: "Ben size izin vermeden mi ona inandınız? O, size büyü öğreten büyüğünüzdür. Öyleyse (size ne yapacağımı) yakında bileceksiniz: Ellerinizi ve ayaklarınızı çapraz olarak keseceğim ve hepinizi asacağım!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Ben izin vermeden ona inadınız öyle mi? Demek ki, o sizin büyüğünüz, size büyüyü öğreten adam. Göreceksiniz; kesinlikle ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlamasına kesecek ve hepinizi asacağım” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Firavun haykırdı: "Ben size izin vermeden ona inandınız ha! Anlaşıldı, o sizin hepinize sihirbazlığı öğreten büyüğünüz. Yakında bileceksiniz. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarınızı çaprazlamasına keseceğim ve yemin olsun sizi toptan asacağım." |
Şuara Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 190 |
Toplam Kelime Sayısı | 41 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve peygamberlerin hayatlarını, toplumlarının başına gelen felaketleri ve Allah'ın mesajını reddedenlerin cezalarını anlatan bir suredir. Ayet 49, Firavun'un Musa'ya karşı olan düşmanlığını ve hiddetini ifade ederken, aynı zamanda Musa'nın halkı üzerindeki etkisini de gözler önüne sermektedir. Firavun, halkının özgürlüğüne ve inancına karşı sert bir tavır sergileyerek, onları korkutmayı ve sindirmeyi amaçlamaktadır. Bu ayet, Firavun'un, Musa'nın toplumda yarattığı değişikliklere olan tepkisini ve bu değişikliğe karşı aldığı sert önlemleri yansıtmaktadır. Ayetin içeriği, Firavun'un Musa'nın davetine karşı olan düşmanlığını, inananlara uygulamayı düşündüğü acımasız cezaları ifade eder. Mekke döneminde inmiş olması, bu tür bir otorite figürüne karşı duruş sergileyen bir mesaj taşıdığını gösterir. Ayet, aynı zamanda zulüm ve adaletsizlik karşısında inananların yaşadığı zorlukları ve bu zorluklara karşı nasıl durmaları gerektiği hakkında bir uyarı niteliği taşır. Genel olarak, bu surede inananların sabretmeleri, adalete ve hakka başvurmaları gerektiği vurgulanır. Firavun'un hiddeti, onun zalim ve kibirli karakterini gözler önüne sererken, Musa'nın inancı ve cesareti de dikkat çekmektedir.
Şuara Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فِرْعَوْنَ | Firavun |
إِلَٰهَكُمْ | Tanrınız |
الْبِسَاطَ | Sihir |
عَذَابًا | Ceza |
يَكْسِرُ | Kesecek |
Ayet içerisinde yer alan kelimelerin bazıları için tecvid kurallarına uyulması gerekmektedir. Örneğin, idgam ve med gibi kurallar uygulanabilir. 'يَكْسِرُ' kelimesindeki 'ك' harfi, 'س' harfi ile birleştiğinde idgam kuralları gereği düzgün bir telaffuz gerektirir.
Şuara Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فِرْعَوْنَ | Firavun | 74 |
إِيمَانًا | İnanç | 36 |
عَذَابًا | Ceza | 17 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sık geçmesinin nedeni, Kur'an'ın ana temalarından biri olan inanç, inananlar ve onların karşılaştığı zorluklar ile ilgili olmasıdır. 'Firavun' kelimesi, zulmü ve inkârı temsil ederken, 'İman' kelimesi inananların tutumunu ve karşılaştıkları zorlukları anlatır. 'Ceza' kelimesi ise, Allah'ın zalimlere karşı adaletini ifade eder.
فِرْعَوْنَ
74
إِيمَانًا
36
عَذَابًا
17
Şuara Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şüphesiz ki o, sizin büyüğünüz... | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | o, size sihri öğreten büyüğünüzdür... | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama ke stireceğim... | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki o (Musa)... | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık yakında bileceksiniz... | Geleneksel |
Süleyman Ateş | ben size izin vermeden mi ona inandınız? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | demek ki o sizin büyüğünüz... | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ben size izin vermeden ona inandınız ha! | Modern |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, 'büyüğünüz' ifadesinin birden fazla mealde yer aldığı ve bu bağlamda benzer bir anlam taşıdığı görülmektedir. Ayrıca, 'şüphesiz ki' ve 'demek ki' gibi ifadelerde de ortaklık bulunmaktadır. Bu ifadeler, ayetin ciddiyetini ve Firavun'un tehditkar tavrını vurgulamak amacıyla kullanıldığından, çoğu mealde tercih edilmiştir. Ancak, bazı meallerde 'izniniz olmadan' ifadesinin kullanımı dikkati çekmektedir. Bu, Firavun'un otoritesini ve inkâr edenlere karşı olan hâkimiyetini daha güçlü bir şekilde ifade etmektedir. Genel olarak, mealler arasında belirli bir dilsel süreklilik varken, bazı noktalarda farklı tonlamalar dikkat çekmektedir.