Şuara Suresi 50. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Zararı yok dediler, şüphe yok ki biz, dönüp Rabbimize varacağız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Zararı yok dediler nasıl olsa biz Rabbimize döneceğiz." |
Mehmet Okuyan Meali | (Büyücüler) şöyle demişlerdi: “Zararı yok, (nasıl olsa) Rabbimize döneceğiz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O imân edenler de dediler ki: «Zararı yok, şüphesiz ki, biz Rabbimize dönücüleriz.» |
Süleyman Ateş Meali | Zararı yok, dediler, (nasıl olsa) biz Rabbimize döneceğiz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Zararı yok; biz de Rabbimize döneriz” dediler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dediler: "Zararı yok, biz nasıl olsa Rabbimize döneceğiz, |
Şuara Suresi 50. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 50 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 486 |
Toplam Harf Sayısı | 57 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olarak, peygamberlerin hikâyelerini ve birer uyarı mesajı olarak gelen ilahi tebliğleri anlatmaktadır. Bu ayet, özellikle Musa'nın Mısır'daki sihirbazlarla karşılaşmasından sonra yaşanan bir durumu dile getirmektedir. Sihirbazlar, Musa'nın gösterdiği mucizeler karşısında, kendilerini tehdit altında hissetseler bile, inançlarını kaybetmeyerek 'zararı yok, biz Rabbimize döneceğiz' diyerek korkularını yenmeye çalışmışlardır. Bu ifade, onların imanlarının güçlü olduğunu ve Rabblerine duydukları güveni göstermektedir. İnanılmaz bir baskı altında kalmalarına rağmen, bu sözleriyle yüksek bir irade sergilemişlerdir. Şuara Suresi, insanlar arasındaki inanç, cesaret ve teslimiyet olgularını ele alırken, bu ayet de bir dönüm noktası olarak bu bağlamda değerlendirilmektedir. Aynı zamanda, inanç ve teslimiyetin, insanı zorda bırakabilen durumlar karşısında ne derece önemli olduğunu anlatmaktadır.
Şuara Suresi 50. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
زَارَ | zarar |
مَاحَ | şüphe |
رَبِّنَا | Rabbimiz |
Ayet içerisinde geçen bazı önemli kelimeler, Arapçanın dil bilgisi kuralları çerçevesinde dikkate alınmalıdır. 'زَارَ' (zarar) kelimesi, olumsuz bir durumu ifade ederken; 'مَاحَ' (şüphe) kelimesi, belirsizlik ve güvensizlik anlamına gelir. 'رَبِّنَا' (Rabbimiz) kelimesi ise sahiplenme eki ile birlikte kullanılarak, inanç ve bağlılık vurgusu yapmaktadır. Ayetteki kelimeler, genellikle kısa ve öz ifadelerle anlamı derinleştirmektedir.
Şuara Suresi 50. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زَارَ | zarar | 10 |
مَاحَ | şüphe | 4 |
رَبِّنَا | Rabbimiz | 7 |
Kur'an'da geçen bazı önemli kelimelerin sıklığı, belirli temaların ne derece önemli olduğunu vurgular. 'زَارَ' (zarar) kelimesi, sıkça kullanılmasının nedeni, insanlara karşı olan kaygı ve korkuları temsil etmesidir. 'مَاحَ' (şüphe) ise, inanç konularında belirsizlikleri temsil eden önemli bir terimdir. 'رَبِّنَا' (Rabbimiz) kelimesinin bu denli sık kullanılması ise, insanların Allah ile olan ilişkisini ve O'na olan bağlılıklarını ifade eder.
زَارَ
10
رَبِّنَا
7
مَاحَ
4
Şuara Suresi 50. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Zararı yok dediler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Sihirbazlar şöyle dediler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Zararı yok dediler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (Büyücüler) şöyle demişlerdi | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | O imân edenler de dediler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Zararı yok, dediler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Zararı yok; biz de Rabbimize döneriz | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Dediler: Zararı yok | Modern |
Tabloda görülen farklı mealler arasında ortak ifadeler olarak 'Zararı yok dediler' ifadesi öne çıkmaktadır. Bu ifade, meallerin çoğunda yer alması nedeniyle, ayetin ana temasını ve sihirbazların korkusuzluğunu yansıtmaktadır. Ayrıca, 'Rabbimize döneceğiz' ifadesi de sıklıkla geçmekte, bu da inancın devamlılığını vurgulamaktadır. Bununla birlikte, farklı mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler bulunmaktadır. Örneğin, bazı meallerde 'Büyücüler' kelimesinin kullanılması, sihirbazların kimliğini netleştirirken, diğerlerinde ise daha genel bir ifade tercih edilmiştir. Bu farklılıklar, dil açısından eş anlamlılık taşımaktadır; fakat anlamda ince farklılıklar yaratmakta, bu da meallerin farklı yorumlarına olanak tanımaktadır.