Şuara Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bunda bir delil var elbette ve çoğu inanmaz gene de. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Şüphesiz bunlarda (Allah’ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nişane) vardır; ama onların çoğu iman etmezler. |
Mehmet Okuyan Meali | Çoğu inanmamış olsa da şüphesiz ki bunda bir ders vardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. Halbuki, onların ekserisi imân etmiş kimseler olmadı. |
Süleyman Ateş Meali | Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İşte bunda tam bir ibret vardır ama bunlardan çoğu inanacak değillerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller. |
Şuara Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 475 |
Toplam Harf Sayısı | 47 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak peygamberlerin mücadelesini, inkârcıların tutumlarını ve ibret alınması gereken olayları anlatmaktadır. Bu surede özellikle, önceki peygamberlerin başından geçen olaylar ve bunların neticesinde inananlarla inanmayanlar arasındaki farklılıklar vurgulanmaktadır. Ayet 8, bu bağlamda önemli bir yer tutmakta ve inanmayanların göz ardı ettiği bazı delillere dikkat çekmektedir. Bu deliller, Allah'ın varlığının ve kudretinin işaretlerini içerirken, insanların çoğunun bu işaretlere rağmen inanmaması üzerinde durulmaktadır. Burada, inanç ve inkâr arasındaki çatışma, insanın iradesi ve aklı ile ilgili derin bir sorgulama yaratmaktadır. Ayet, çeşitli şekillerde yorumlanabilecek derin anlamlar taşırken, aynı zamanda insanlara ibret almayı da hatırlatmaktadır. Mekke döneminde inmiş olması, ayetin toplumsal ve tarihi bağlamını da göz önünde bulundurmayı gerektirmektedir. İnkâr etme eğiliminde olan toplumların karşılaştığı bu ibretlerin, aslında insanlara birer öğüt ve ders olarak sunulduğu görülmektedir.
Şuara Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آية | delil |
كثير | çoğu |
لا يؤمنون | inanmamak |
Ayetin tecvidine bakıldığında, bazı kelimelerde idgam ve med kuralları gözlemlenmektedir. Örneğin, 'لا' kelimesi, 'يؤمنون' kelimesiyle birleştiğinde idgam uygulaması gösterir.
Şuara Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
آية | delil | 32 |
كثير | çoğu | 45 |
يؤمنون | inanmamak | 44 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça karşılaşılan terimlerdir. Özellikle 'آية' kelimesi, Allah'ın varlığına dair delilleri ifade ederken, 'كثير' ve 'يؤمنون' kelimeleri inancın yaygınlığı ve inkârı temsil ediyor. Bu kelimelerin tekrar edilmesi, Kur'an'daki ana temaların vurgulanmasını sağlar ve inanç ile inkâr arasındaki çatışmayı anlamada önemli bir rol oynar.
كثير
45
يؤمنون
44
آية
32
Şuara Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Bunda bir delil var elbette ve çoğu inanmaz gene de. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şüphesiz bunlarda (Allah’ın varlığına) bir delil vardır, ama onların çoğu inanmamaktadırlar. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Şüphesiz ki bunda mutlak bir âyet (nişane) vardır; ama onların çoğu iman etmezler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Çoğu inanmamış olsa da şüphesiz ki bunda bir ders vardır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şüphe yok ki, bunda elbette bir ibret vardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Şüphesiz bunda bir ibret vardır, ama yine çokları inanıcı değillerdir. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | İşte bunda tam bir ibret vardır ama bunlardan çoğu inanacak değillerdir. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bunda elbette bir mucize var, fakat onların çoğu mümin değiller. | Modern |
Tabloda görülen ifadeler, farklı mealler arasındaki ortak noktaları ve farklılıkları yansıtmaktadır. Ortak olarak 'bunda bir delil vardır' ifadesi çoğu mealde yer bulmakta, bu da ayetin ana temasını belirtmektedir. Bunun yanı sıra, 'çoğu inanmıyor' veya 'çoğu iman etmezler' gibi ifadeler de sıkça kullanılmıştır. Bu ifadelerin tercih edilmesi, inançsızlığın yaygınlığını vurgulamak amacıyla yapılmıştır. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise, 'ibret' ve 'mucize' gibi kelimelerin kullanımıdır; bu, bazı meallerin daha edebi bir dil kullanırken, diğerlerinin daha açıklayıcı bir üslup benimsediğini göstermektedir. Dolayısıyla, dilsel ve anlam açısından bazı meallerde eş anlamlı ifadeler yer alırken, bazıları ise daha farklı anlamlar taşımaktadır.