Şuara Suresi 87. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Utandırma beni insanların dirilecekleri günde. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “(Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma!” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "(İnsanların) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme." |
Mehmet Okuyan Meali | 87,88,89. Samimi bir kalp ile gelenlerin dışında, mal ve çocukların (kişiye) yarar sağlayamayacağı gün, yani (insanların) diriltilecekleri gün beni rezil etme!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve (nâsın) kabirlerden diriltilip kaldırılacakları gün beni zelil etme. |
Süleyman Ateş Meali | (Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tekrar dirilecekleri gün beni mahcup etme.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Herkesin diriltileceği gün beni utandırma." |
Şuara Suresi 87. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 87 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 501 |
Toplam Harf Sayısı | 55 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak peygamberlerin kıssaları ve toplumsal mesajlarla doludur. Bu ayet, insanların dirilecekleri günü ifade etmekte ve o gün yaşanacak olan utanç ve rezil olma korkusuna dikkat çekmektedir. Sure, mucizeler, ahiret ve ilahi adalet üzerine yoğunlaşırken, bu ayet bireysel bir yakarış olarak öne çıkmaktadır. Yüce Allah'a yönelen bu dua, kişinin ruh halini ve ahiret inancını yansıtır. Diriliş günü, insanların eylemlerinin karşılaşacakları sonuçları ile yüzleşecekleri bir gündür ve bu bağlamda insanların o gün utanç yaşamamaları için Allah'a sığınmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Şuara Suresi 87. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمَ | Gün |
يُبْعَثُونَ | Dirilecekler |
أُهِينِ | Utandırma |
Ayet, özellikle 'يَوْمَ' (gün) kelimesi ile başlar ve bu kelime, zaman zarfı olarak önemli bir bağlam sunar. 'يُبْعَثُونَ' (dirilecekler) kelimesi, ahiret inancını vurgularken, 'أُهِينِ' (utandırma) kelimesiyle kişinin içsel korkusu ve dua duygusu ifade edilir. Ayetteki tecvid kurallarından biri, 'يُبْعَثُونَ' kelimesinde med (uzatma) kuralıdır.
Şuara Suresi 87. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | Gün | 70 |
يُبْعَثُونَ | Dirilecekler | 16 |
أُهِينِ | Utandırma | 5 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, ahiret inancı ve insanların o gün karşılaşacakları durumlarla ilgili derin kaygılarının yansıtılması açısından önemlidir. 'يَوْمَ' kelimesi, zamanı belirtmesi nedeniyle sıkça kullanılırken, 'يُبْعَثُونَ' kelimesi ahiret ve diriliş konuları etrafında dönen anlatımlar için kritik bir yere sahiptir. 'أُهِينِ' kelimesi ise, insani bir duygu olarak ayetlerde sıkça yer bulmakta, insanların utanç ve mahcubiyet hissetmeleri teması üzerinde durularak derin bir anlam katmaktadır.
يَوْمَ
70
يُبْعَثُونَ
16
أُهِينِ
5
Şuara Suresi 87. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Utandırma beni insanların dirilecekleri günde. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | (Kulların) diriltilecekleri gün beni utandırma! | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | (İnsanların) diriltilecekleri gün, beni mahcub etme. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | beni rezil etme! | Edebi |
Ömer Nasuhi Bilmen | beni zelil etme. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Kulların) diriltilecekleri gün, beni utandırma. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | beni mahcup etme. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | beni utandırma. | Modern |
İncelenen meallerde 'utandırma' ve 'mahcup etme' ifadeleri sıkça yer bulmakta, bu durum çoğu mealde ortak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, insanların o gün yaşamak istemedikleri bir durumu ifade ettiğinden dilsel olarak benzer bir duygu taşımaktadır. Belirgin farklılıklar ise, 'rezil etme' ve 'zelil etme' gibi ifadelerde görülmektedir. Bu ifadeler, anlam olarak benzerlik taşısalar da, kullandıkları ton ve dil açısından farklılık göstermektedir. 'rezil' kelimesinin daha güçlü bir olumsuzluk taşıdığı düşünülürken, 'mahcup' ve 'utandırma' ifadeleri daha hafif bir duyguyu yansıtmaktadır. Bu tür dilsel farklılıklar, her bir mealin yazarının belirli bir üslup ve ton tercihine sahip olduğunu ortaya koymaktadır.