Şura Suresi 21. Ayet
اَمْ
لَهُمْ
شُرَكٰٓؤُ۬ا
شَرَعُوا
لَهُمْ
مِنَ
الدّ۪ينِ
مَا
لَمْ
يَأْذَنْ
بِهِ
اللّٰهُۜ
وَلَوْلَا
كَلِمَةُ
الْفَصْلِ
لَقُضِيَ
بَيْنَهُمْۜ
وَاِنَّ
الظَّالِم۪ينَ
لَهُمْ
عَذَابٌ
اَل۪يمٌ
٢١
Em lehum şurakâu şera’û lehum mine-ddîni mâ lem ye/żen bihi(A)llâh(u)(c) velevlâ kelimetu-lfasli lekudiye beynehum(k) ve-inne-zzâlimîne lehum ‘ażâbun elîm(un)
Şura Suresi 21. Ayet Meâlleri

Şura Suresi 21. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şura |
Sure Numarası | 42 |
Ayet Numarası | 21 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 25 |
Kur'an Sayfası | 507 |
Toplam Harf Sayısı | 113 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Şura Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve adını, 13. ayetinde geçen "şura" kelimesinden alır. Bu sure, inanç, ibadet ve ahlaki konular üzerinde durur; ayrıca toplumun sosyal ve ekonomik ilişkilerine de önemli vurgular yapmaktadır. Ayet 21, Allah’ın izin vermediği bir dini benimsemenin yanlışlığı ve bu hususta ortaklık kurmanın sonuçlarını ifade etmektedir. Ayet, zalimlerin karşılaşacağı azabı hatırlatarak, dini konularda Allah’ın belirlediği sınırların dışına çıkmanın tehlikesine dikkat çeker. Bu bağlamda, ayet, toplumda adaletin sağlanması ve zulmün önlenmesi adına önemli bir mesaj taşımaktadır. Dolayısıyla ayet, insanların din algısının ve inanç sistemlerinin ne denli önemli olduğunu vurgular. Zira, dinin temel unsurları, Allah’ın iradesi doğrultusunda şekillenmelidir. Kısaca, bu ayet, kendine özgü bir dini anlayış geliştirenlerin sonuçlarını ve bunların toplum üzerindeki yansımalarını sorgulayan bir nitelik taşımaktadır.
Şura Suresi 21. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
الْأَمْرُ | emir |
مَشْرُوْعٌ | meşru |
الظَّالِمِينَ | zalimler |
الْعَذَابُ | azap |
حُكْمٌ | hüküm |
Ayet içerisinde med ve idgam kuralları dikkate alınmalıdır. Med, seslerin uzatıldığı yerlerde kullanılırken, idgam ise bazı harflerin bir araya gelmesiyle seslerin değiştirilmesini sağlar.
Şura Suresi 21. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَشْرُوْعٌ | meşru | 8 |
الظَّالِمِينَ | zalimler | 12 |
عَذَابٌ | azap | 15 |
حُكْمٌ | hüküm | 10 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, dinin temel unsurlarını, adalet kavramını ve zulüm ile azap arasındaki ilişkiyi yansıttığı için sık sık kullanılmaktadır. 'Meşru' kelimesi, dinin belirlediği sınırlar içinde kalmayı ifade ederken, 'zalimler' ve 'azap' kavramları, zalimlerin karşılaşacağı sonuçları betimlemektedir. Bu kelimelerin sık kullanılması, dini metinlerde adaletin önemi ve zulmün kabul edilemezliği konusundaki vurguyu pekiştirir.
عَذَابٌ
15
الظَّالِمِينَ
12
حُكْمٌ
10
مَشْرُوْعٌ
8
Şura Suresi 21. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ın emir ve izin vermediği bir dini onlara kuran ortaklar mı var? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah’ın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılan ortakları mı var? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'ın dinde izin vermediği şeyi kendilerine meşru kılacak ortakları mı vardır? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’ın izin vermediği şeyleri kendilerine dinî bir hüküm olarak belirleyen ortakları mı var! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şerikler var da onlar için dinden kendisiyle Allah'ın izin vermediği şeyleri meşrû mu kıldılar? | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Allah'ın izin vermediği dini koyan ortaklar mı var? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Allah’ın onaylamadığı kurallar koyan ortakları mı var? | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah'ın izin vermediği şeyi kendileri için yasalaştıran ortakları mı var? | Modern |
Bu ayeti inceleyen mealler arasında en sık tekrarlanan ifadeler; 'Allah'ın izin vermediği şeyler' ve 'ortaklar' ifadesidir. Çoğu mealde bu kelimelerin kullanılması, ayetin özünü anlamada ortak bir zemin oluşturması açısından önemlidir. Mealler arasında 'dini' kelimesinin yerine 'şeyleri' ifadesinin tercih edilmesi, daha genel bir anlam katarken, 'meşru kılmak' ifadesi bazı meallerde daha belirgin bir ifadeyle yer almakta. Bu farklılıklar, kelimelerin ve ifadelerin dilsel zenginliğini ortaya koymakta ve anlamında ciddi farklılıklar yaratmadan, sadece ifade tarzını değiştirmektedir. Bu bağlamda, her ayrı mealin, dinin özünü yansıtırken kendi dilsel tonunu geliştirdiği açıkça görülmektedir.
Şûrâ Sûresi 21. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Şura Suresi 21. ayette, Allah'ın, insanların birbirlerine farklılıklarını nasıl belirlediği ve bu farklılıkları, insanların kendilerini zor durumlarda bulmaları halinde hidayete yönelmesi için bir vesile olarak kullanacağı anlatılmaktadır.
- Bakara Suresi 213. Ayet: Bu ayet, Allah'ın insanları birbirlerine tercih ettiklerinden dolayı farklı kılma nedenini ifade eder ve insanlar arasında bir denge ve rehberliğin var olduğunu vurgular.
- Hûd Sûresi 118. Ayet: Bu ayette, Allah'ın insanlara farklı yollar ve yollarla hidayet vermesi ile ilgili bilgi verilir. Şura Suresi 21. ayet ile benzerlik gösterir çünkü her ikisi de insanların hidayet bulmalarındaki çeşitliliği ele alır.
- Kehf Sûresi 29. Ayet: Bu ayette, inançların ve yolların çeşitliliği üzerinde durulması, Şura Suresi 21. ayetteki farklılıkların Allah’ın iradesiyle bir anlam kazanmasını destekler.
Tüm bu ayetler birlikte, Allah'ın insanlara çeşitlilik vermesi ve bu çeşitliliğin insanların hidayet bulma süreçlerinde önemli bir rol oynadığına dair bir anlayış oluşturur. İnsanların çeşitli inanç ve yollarla karşılaşması, Allah'ın iradesinin bir sonucudur ve bu durum, bireylerin hidayet arayışına katkıda bulunur.
Okumak istediğin ayeti seç