الشُّورٰى

Şura Suresi 31. Ayet

وَمَٓا

اَنْتُمْ

بِمُعْجِز۪ينَ

فِي

الْاَرْضِۚ

وَمَا

لَكُمْ

مِنْ

دُونِ

اللّٰهِ

مِنْ

وَلِيٍّ

وَلَا

نَص۪يرٍ

٣١

Vemâ entum bimu’cizîne fî-l-ard(i)(s) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in)

Yeryüzünde O'nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah'tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.

Surenin tamamını oku

Şura Suresi 31. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe siz, yeryüzünde onu aciz bir hale getiremezsiniz ve size, Allah'tan başka ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiSiz yeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınız. Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.
Mehmet Okuyan MealiYeryüzünde (O’nu) asla aciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’a rağmen dost da yardımcı da yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe siz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz ve sizin için Allah'tan başka bir hâmi ve bir yardımcı da yoktur.
Süleyman Ateş MealiSiz, yer yüzünde O(nun cezası)na engel olamazsınız. Sizin Allah'tan başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardır.
Süleymaniye Vakfı MealiYeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınız. Allah ile aranıza koyabileceğiniz, size yön verecek ve yardım edecek biri de yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk MealiSiz yeryüzünde âciz bırakıcılar değilsiniz. Sizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız da.

Şura Suresi 31. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞura
Sure Numarası42
Ayet Numarası31
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz24
Kur'an Sayfası496
Toplam Harf Sayısı102
Toplam Kelime Sayısı19

Şura Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve toplumsal, ahlaki, dini konulara dair önemli mesajlar içermektedir. Bu sure, özellikle Allah'ın birliği, insanın kısıtlılığı ve O'na yönelmenin gerekliliği gibi temaları işler. Ayet 31, yeryüzünde Allah'ı aciz bırakma veya O'na karşı bir güç gösterme çabalarının nafile olduğunu vurgular. Bu bağlamda, insanların Allah'tan başka bir dost ya da yardımcıya sahip olamayacakları ifade edilmektedir. Bu ayet, insanın sınırlı gücünü ve Allah'ın mutlak iradesini sergileyen bir hatırlatmadır. Sure, genel olarak inananları Allah'a yönelmeye, O'na güvenmeye ve O'nun iradesine teslim olmaya teşvik eder. Bu bakımdan ayet, hem bireysel hem de toplumsal hayat açısından derin bir anlam taşır. Ayrıca, Kur'an'daki birçok ayet gibi, Şura Suresi de insanlara Allah'ın rahmetine ve adaletine olan güveni artırmayı hedefler. Ülkeler arası ilişkilerde, sosyal adaletin sağlanmasında ve bireysel hakların korunmasında Allah'a güvenin önemine dikkat çeker.

Şura Suresi 31. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَعْجَزْتُمْaciz bıraktınız
صَدِيقًاdost
مَوْلًىyardımcı

Ayet içinde, Arapça'daki bazı kelimeler önemli bir şekilde öne çıkmaktadır. 'أَعْجَزْتُمْ' kelimesi, aciz bırakmak anlamını taşırken, bu kelime ayette bir fiil olarak kullanılır. 'صَدِيقًا' ve 'مَوْلًى' kelimeleri ise dost ve yardımcı anlamına gelir. Bu kelimelerin doğru telaffuzu için tecvid kurallarına dikkat edilmesi gerekmektedir. Özellikle idgam ve med kuralları ayetin akışını etkileyebilir.

Şura Suresi 31. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أَعْجَزْتُمْaciz bıraktınız2
صَدِيقًاdost7
مَوْلًىyardımcı5

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insan ilişkilerinin ve toplumsal bağların önemini ön plana çıkarır. 'Dost' ve 'yardımcı' kelimeleri, bireylerin Allah'a olan inancını ve güvenini pekiştiren temel unsurlardır. Ayrıca, Allah'ın insana olan yaratıcılığı ve desteği de bu kelimeler aracılığıyla ifade edilmektedir. 'Aciz bırakmak' ifadesi ise, insanların kendi güçleriyle Allah'a karşı koyamayacaklarını hatırlatarak, insanın sınırlılığını vurgular.

صَدِيقًا

7

مَوْلًى

5

أَعْجَزْتُمْ

2

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şura Suresi 31. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıyeryüzünde onu aciz bir hale getiremezsinizGeleneksel
Diyanet İşleriyeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınızAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazıryeryüzünde (O'nu) aciz bırakamazsınızGeleneksel
Mehmet OkuyanYeryüzünde (O’nu) asla aciz bırakamazsınızModern
Ömer Nasuhi Bilmensizin için Allah'tan başka bir hâmi ve bir yardımcı da yokturGeleneksel
Süleyman AteşSizin Allah'tan başka ne bir veliniz, ne de bir yardımcınız vardırModern
Süleymaniye Vakfıyeryüzünde O’nu çaresiz bırakamazsınızAçıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkSizin, Allah'tan başka dostunuz da yoktur, yardımcınız daModern

Tablodaki verilere bakıldığında, birçok mealde 'aciz bırakmak' ifadesinin benzer biçimde kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, ayetin özünü yansıtan temel bir anlam taşımaktadır. 'Dost' ve 'yardımcı' terimleri de çeşitli meallerde benzer anlamlarla ifade edilmiştir. Abdülbaki Gölpınarlı ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel mealler, klasik bir dil kullanırken, Mehmet Okuyan ve Süleyman Ateş gibi modern mealler daha güncel bir dil tercih etmektedir. Bu durum, Kur'an'ın evrensel mesajının farklı dönemlerde ve anlayışlarla nasıl yorumlandığını göstermektedir. Mealler arasında belirgin şekilde farklılaşan ifadeler de bulunmaktadır, örneğin 'çaresiz' kelimesinin kullanımı, metnin duygusal tonunu değiştirebilmektedir. Bu tür farklılıklar, kelimelerin derin anlamları ve çağrışımları açısından dikkat çekicidir.