الشُّورٰى

Şura Suresi 38. Ayet

وَالَّذ۪ينَ

اسْتَجَابُوا

لِرَبِّهِمْ

وَاَقَامُوا

الصَّلٰوةَۖ

وَاَمْرُهُمْ

شُورٰى

بَيْنَهُمْۖ

وَمِمَّا

رَزَقْنَاهُمْ

يُنْفِقُونَۚ

٣٨

Velleżîne-stecâbû lirabbihim ve ekâmû-ssalâte ve emruhum şûrâ beynehum ve mimmâ razeknâhum yunfikûn(e)

(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.

Surenin tamamını oku

Şura Suresi 38. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe Rablerinin davetine icabet edenlere ve namaz kılanlara ve işlerini, aralarında danışarak yapanlara ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını ayırıp yoksulları doyuranlara, hayra harcayanlara.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)36,37,38,39. (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiOnlar, Rablerinin davetini kabul ederler ve namazı dosdoğru kılarlar. Onların işleri de kendi aralarında bir istişare iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan onlar Allah yolunda harcarlar.
Mehmet Okuyan MealiOnlar Rablerinin çağrısına cevap verir ve namazı kılarlar. Onların işleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da infak ederler (verirler).
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe o kimseler için ki Rablerine icabette bulundular ve namazı dosdoğru kıldılar ve onların işleri aralarında meşveret iledir ve kendilerini merzûk ettiğimiz şeylerden infakta bulunurlar.
Süleyman Ateş MealiRablerinin çağrısına gelirler, namazı kılarlar. İşleri, aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için harcarlar.
Süleymaniye Vakfı MealiOnlar, Sahiplerinin çağrısına olumlu karşılık veren ve namazı tam kılan kimselerdir. İşlerini birbirlerine danışarak yapar, kendilerine verdiğimiz rızıktan da hayra harcarlar.
Yaşar Nuri Öztürk MealiRablerinin çağrısına cevap verirler, namazı/duayı yerine getirirler. İşleri/yönetimleri, aralarında bir şûradır. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.

Şura Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞura
Sure Numarası42
Ayet Numarası38
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz25
Kur'an Sayfası507
Toplam Harf Sayısı161
Toplam Kelime Sayısı30

Şura Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, toplumsal ve bireysel ahlak, adalet, şura (danışma) ve sadaka verme gibi konular üzerinde durur. Bu ayet, müminlerin olumlu özelliklerini ve onları diğer insanlardan ayıran davranış biçimlerini sıralamaktadır. Ayet, inananların sırf Allah’a itaati ve O’nun rızasını kazanmaya yönelik çabalarını vurgular. Müslümanlar, Rablerinin davetine icabet eder, namazlarını kılar, işleri arasında danışma yapar ve kendilerine verilen rızıkların bir kısmını infak ederler. Bu tür davranışlar, Müslümanların toplumsal dayanışma ve yardımlaşma ruhunu da ortaya koymaktadır. Özellikle, ayette geçen 'şura' kavramı, toplumsal ilişkilerde danışmanın ve istişarenin önemine vurgu yapar. Bu sure, inananların, toplumsal düzende nasıl daha etkili ve olumlu bir rol oynayabileceklerini göstermeye çalışır ve bu konuda bir rehberlik niteliği taşır. Ayet, genel olarak toplumsal adaletin sağlanması, yardımlaşma ve dayanışma gibi konuları da ele alarak, bu değerlerin Müslüman topluluk için ne kadar önemli olduğunu belirtmektedir. Dolayısıyla, bu ayet, sadece bireysel ibadetlerin ötesinde, toplumsal ilişkilerin nasıl düzenlenmesi gerektiği konusunda da bir rehber niteliği taşımaktadır.

Şura Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يَسْتَجِيبُونَCevap verirler
الصَّلاةَNamaz
مَشْوَرَةًDanışma
خَيْرًاHayır
رِزْقًاRızık

Ayetin tecvid kurallarında, med ve idgam gibi durumlar bulunmamaktadır. Ancak, okunuş esnasında harflerin doğru bir şekilde telaffuz edilmesine dikkat edilmelidir.

Şura Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَسْتَجِيبُونَCevap verirler6
الصَّلاةَNamaz27
مَشْوَرَةًDanışma2
خَيْرًاHayır10
رِزْقًاRızık15

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılarak ibadet ve ahlaki davranışlar üzerine sıkı vurgular yapmaktadır. Özellikle 'namaz' ve 'rızık' kelimeleri, Müslüman hayatının merkezinde yer alır ve bu nedenle Kur'an'da çok sık bulunurlar. 'Cevap vermek' ve 'danışma' gibi ifadeler ise, toplumsal ilişkilerin ve bireyler arası etkileşimin önemine işaret eder.

الصَّلاةَ

27

رِزْقًا

15

خَيْرًا

10

يَسْتَجِيبُونَ

6

مَشْوَرَةً

2

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şura Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıRablerinin davetine icabet edenlereAçıklayıcı
Diyanet İşleriRablerinin çağrısına cevap verenlerAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırRablerinin davetini kabul ederlerGeleneksel
Mehmet OkuyanRablerinin çağrısına cevap verirModern
Ömer Nasuhi BilmenRablerine icabette bulundularGeleneksel
Süleyman AteşRablerinin çağrısına gelirlerAçıklayıcı
Süleymaniye VakfıSahiplerinin çağrısına olumlu karşılık verenAçıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkRablerinin çağrısına cevap verirlerModern

Tabloya bakıldığında, 'Rablerinin çağrısına cevap verenler' ifadesi birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu, bu ifadenin anlamının ve öneminin genel olarak kabul edildiğini gösterir. Diğer taraftan, 'Rablerine icabette bulundular' ifadesi ise daha geleneksel bir dil kullanarak anlatım yapmaktadır. Genel olarak, 'davete icabet etmek' ve 'çağrıyı cevaplamak' ifadeleri, temel anlam olarak benzer bir şekilde değerlendirilebilir, ancak kullanılan dil ve üslup açısından farklılık göstermektedir. Bu da, meallerin dilsel ve bağlamsal olarak farklı yorumlarını ortaya koymaktadır.