الشُّورٰى
Şura Suresi 39. Ayet
وَالَّذ۪ينَ
اِذَٓا
اَصَابَهُمُ
الْبَغْيُ
هُمْ
يَنْتَصِرُونَ
٣٩
Velleżîne iżâ esâbehumu-lbaġyu hum yentasirûn(e)
(Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükafat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir.
Şura Suresi'nin tamamını oku
Şura Suresi 39. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve bir zulme uğradıkları zaman haddi aşmaksızın birbirlerine yardım ederek karşı duranlara. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 36,37,38,39. (Dünyalık olarak) size her ne verilmişse, bu dünya hayatının geçimliğidir. Allah’ın yanında bulunanlar ise daha hayırlı ve kalıcıdır. Bu mükâfat, inananlar ve Rablerine tevekkül edenler, büyük günahlardan ve çirkin işlerden kaçınanlar, öfkelendikleri zaman bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namazı dosdoğru kılanlar; işleri, aralarında şûrâ (danışma) ile olanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcayanlar, bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar içindir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar, bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirleriyle yardımlaşırlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Bir haksızlığa uğradıkları zaman yardımlaşırlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o kimse için ki onlara bir zulüm isabet ettiği zaman onlar yardımlaşmakta bulunurlar. |
Süleyman Ateş Meali | Bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini savunurlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlar, kendilerine bir saldırı olduğunda birbirleriyle yardımlaşırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kendilerine zulüm ve haksızlık gelip çattığında, yardımlaşırlar. |
Şura Suresi 39. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şura |
Sure Numarası | 42 |
Ayet Numarası | 39 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 24 |
Kur'an Sayfası | 507 |
Toplam Harf Sayısı | 66 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Şura Suresi, Hicret'ten önce Mekke'de inmiş olup, toplumun sosyal ve ahlaki değerlerini vurgulayan bir metin olarak dikkat çeker. Bu surede, inananların birbirleriyle yardımlaşmaları, destek olmaları ve toplumsal dayanışma gibi önemli konulara değinilmektedir. Ayet 39, bu bağlamda, zulme uğrayan kişilerin birbirlerine yardım etmesini teşvik eden bir ifadeye sahiptir. Bu, inananların birlikteliği ve dayanışması açısından büyük bir önem taşır. Ayetin geçtiği surenin genel içeriği, toplumsal adalet, hakka riayet ve yardımlaşma gibi kavramları ön plana çıkarırken, bireyleri de bu değerler etrafında birleştirmeyi hedefler. Mekki dönemde inmesi, bu tür değerlerin toplumda yaygınlaşması gerektiğini göstermektedir. Ayet, benzer zulme uğrayanların dayanışma içinde olmasını sağlarken, aynı zamanda bu dayanışmanın da bir erdem olduğunu vurgular. İslam'ın sosyal adalet anlayışının temel taşları arasında yer alan bu ayet, insan ilişkilerinde yardımlaşma ve dayanışmanın önemini anlatmaktadır. Bu bağlamda, suredeki diğer ayetlerle birlikte inananların sosyal sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda bir yönlendirme yapılmaktadır.
Şura Suresi 39. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
ظَلَمَةً | zulüm |
تَعاوَنُوا | birbirlerine yardım etme |
عَلَى | üzerine/birbirlerine |
Ayetteki kelimeler, Kur'an dilinde önemli anlamlar taşıyan kelimelerdir. 'ظَلَمَةً' (zulüm) kelimesi, adaletsizliği ve haksızlığı ön plana çıkartırken, 'تَعاوَنُوا' (birbirlerine yardım etme) kelimesi ise toplumda yardımlaşma ve dayanışmayı ifade eder. 'عَلَى' edatı ise ilişkiyi belirtmek için kullanılır. Ayrıca, ayette 'تَعاوَنُوا' kelimesinde idgam vardır, bu da bu kelimenin ardından gelen harflerin kısaltılması ve uzatılması gerektiğini gösterir.
Şura Suresi 39. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
ظَلَمَةً | zulüm | 10 |
تَعاوَنُوا | birbirlerine yardım etme | 4 |
عَلَى | üzerine | 50 |
Ayet içerisinde geçen 'ظَلَمَةً' (zulüm) kelimesi, Kur'an'da birçok yerde geçmekte ve adaletin önemini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. 'تَعاوَنُوا' (birbirlerine yardım etme) kelimesi, dayanışmayı ve birlikte hareket etmenin önemini ortaya koyarken, Kur'an'da sıkça geçen bir diğer kelime olan 'عَلَى' (üzerine) ise birçok bağlamda ilişki ve yönlendirme anlamında kullanılmaktadır. Bu kelimelerin çok kullanılması, toplumsal ve bireysel ilişkilerdeki ahlaki ve etik sorumlulukları vurgulamak amacıyla önem arzetmektedir.
عَلَى
50
ظَلَمَةً
10
تَعاوَنُوا
4
Şura Suresi 39. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bir zulme uğradıkları zaman haddi aşmaksızın birbirlerine yardım ederek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali | bir saldırıya uğradıkları zaman, aralarında yardımlaşanlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman birbirleriyle yardımlaşırlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bir haksızlığa uğradıkları zaman yardımlaşırlar. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir zulüm isabet ettiği zaman yardımlaşmakta bulunurlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir zulüm ve saldırıya uğradıkları zaman kendilerini savunurlar. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | kendilerine bir saldırı olduğunda birbirleriyle yardımlaşırlar. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | zulüm ve haksızlık gelip çattığında, yardımlaşırlar. | Modern |
Ayetin farklı meallerinde ortak ifadeler genellikle 'zulüm' ve 'yardımlaşma' kavramları etrafında yoğunlaşmaktadır. Çoğu mealde, zulme uğrayanların birbirlerine yardım etmeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Bu durum, inananların sosyal sorumluluklarının bir parçası olarak ele alınabilir. Belirgin bir şekilde farklılaşan ifadeler arasında ise 'haksızlığa uğramak' ve 'saldırıya uğramak' gibi ifadeler bulunmaktadır. Bu ifadeler, farklı dilsel tonlar ve anlam nüansları taşımaktadır. 'Haksızlığa uğramak' daha geniş bir kavramı ifade ederken, 'saldırıya uğramak' daha spesifik bir durumu çağrıştırır. Sonuç olarak, bu meallerin sunduğu ifadeler, hem dil bilimsel hem de anlam bilimsel açıdan dikkate alındığında, aynı temel mesajı iletmekle birlikte, ifadelerin zenginliği ve çeşitliliği dikkat çekmektedir.
Şura Suresi 39. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Haksız yere başkasının malına el koyanlar, kıyamet günü o malın nesi olduğunu bileceklerdir.
- Bakara Suresi 188. Ayet: Bu ayet, insanların birbirlerinin mallarını haksız yere yemelerini yasaklamakta ve bunun günah olduğunu vurgulamaktadır. Şura 39 ile bağlantılı olarak, mal alımında dikkat edilmesi gereken etik değerleri ortaya koymaktadır.
- Nisâ Sûresi 29. Ayet: Bu ayet, insanların birbirlerini haksız yere öldürmelerinin günah olduğu gibi, haksız yere mal ve mülk edinmenin de günah olduğuna işaret etmektedir. İlişkili ayetler arasında, adalet ve hakkaniyetin önemi vurgulanmaktadır.
- Müddessir Suresi 42. Ayet: Bu ayette, kıyamet günü insanların nereden geldiği ve ne yaptıkları hakkında sorulacakları anlatılmaktadır. Şura 39 ile bağlantılı olarak, hesap verme gününün ciddiyetini ifade etmektedir.
Şura Suresi 39. ayeti, haksız kazancın ve başkalarının malına el koymanın ağır sonuçlarını hatırlatırken, diğer ilgili ayetler de bu konunun haksızlık ve adalet açısından ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Tüm bu ayetler, Müslümanların mal edinme yöntemlerinde adalet ve ahlak kurallarına riayet etmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç