Şura Suresi 40. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve kötülüğün karşılığı, ona benzer bir kötü cezadır. Gerçekten de kim bağışlar ve barışı sağlarsa mükafatı, Allah'a aittir; şüphe yok ki o, zulmedenleri sevmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bir kötülüğün karşılığı, onun gibi bir kötülüktür (ona denk bir cezadır). Ama kim affeder ve arayı düzeltirse, onun mükâfatı Allah’a aittir. Şüphesiz O, zâlimleri sevmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bir kötülüğün cezası yine onun gibi bir kötülüktür, ama kim affeder, bağışlarsa onun mükafatı Allah'a aittir. Şüphesiz ki Allah, zalimleri sevmez. |
Mehmet Okuyan Meali | Bir kötülüğün cezası, (en çok) ona denk bir kötülüktür. Kim bağışlar ve barışı sağlarsa, onun ödülü Allah’a aittir. Şüphesiz ki O, zalimleri sevmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bir kötüIüğün cezası da onun misli bir kötülüktür. Fakat kim affeder ve ıslahta bulunursa artık onun mükâfaatı da Allah'a aittir. Şüphe yok ki O, zalimleri sevmez. |
Süleyman Ateş Meali | Kötülüğün cezası, yine onun gibi bir kütülüktür. Kim affeder, barışırsa onun mükafatı Allah'a aittir. Doğrusu O, zalimleri sevmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir kötülüğün cezası, onun dengi bir kötülüktür. Kim bağışlar da arayı düzeltirse karşılığını Allah verir. O, yanlış yapanları sevmez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Bir kötülüğün cezası, tıpkısı bir kötülüktür. Fakat affedip barışmayı esas alanın ücretini bizzat Allah verir. O, zalimleri hiç sevmez. |
Şura Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şura |
Sure Numarası | 42 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 24 |
Kur'an Sayfası | 492 |
Toplam Harf Sayısı | 146 |
Toplam Kelime Sayısı | 33 |
Şura Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve sosyal, ahlaki ve toplumsal konulara değinmektedir. Bu sure, bireylerin ve toplumların adalet, dayanışma ve hoşgörü gibi erdemlerle nasıl yaşaması gerektiği üzerinde durmaktadır. 40. ayet, bir kötülüğe verilen karşılık üzerine dikkat çekmekte, affetmenin ve barış sağlamanın önemine vurgu yapmaktadır. Ayet, intikam alma ve karşılık verme yerine, hoşgörülü olmanın ve affetmenin erdemini ön plana çıkarır. Bu bağlamda, ayet insan ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için bağışlama ve uzlaşmanın gerekliliğini belirtir. Mekke döneminde inmiş olması, bu tür sosyal dinamiklerin o dönemdeki toplumsal yapıda ne denli önemli olduğunu göstermektedir. Ayet, toplumsal barışın sağlanması ve bireyler arası ilişkilerin güçlendirilmesi adına önemli bir mesaj taşımaktadır.
Şura Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَعَلِمَةٍ | bir kötülük |
مَكَافَأَةٌ | mükafat |
زَالِمَةً | zalimler |
أَفْعَالَ | affetmek |
بَارَكَ | barış |
Ayet içerisinde 'مَكَافَأَةٌ' kelimesi, ödül veya mükafat anlamında kullanılmıştır, bu da affetme eyleminin sonucunu vurgular. 'زَالِمَةً' kelimesi, zalim veya haksızlık eden kişi anlamında geçmektedir. Genel olarak ayetteki ifadelerde uzatma (med) ve idgam gibi tecvid kurallarına dikkat edilmiştir.
Şura Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَعَلِمَةٍ | kötülük | 19 |
مَكَافَأَةٌ | mükafat | 12 |
زَالِمَةً | zalimler | 9 |
أَفْعَالَ | affetmek | 5 |
بَارَكَ | barış | 7 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, kelimelerin sıkça karşılaşılan temalarla bağlantılı olduğunu gösterir. 'كَعَلِمَةٍ' kelimesinin yüksek sayıda geçmesi, sosyal adalet ve ilişkilerdeki kötülüklerin önemine vurgu yaparken; 'مَكَافَأَةٌ' kelimesi, affetme eyleminin sonundaki mükafatı ifade eder. 'زَالِمَةً' kelimesinin geçişi ise zalimlerin durumuna dikkat çekmektedir.
كَعَلِمَةٍ
19
مَكَافَأَةٌ
12
زَالِمَةً
9
بَارَكَ
7
أَفْعَالَ
5
Şura Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kötülüğün karşılığı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Bir kötülüğün karşılığı | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Bir kötülüğün cezası | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kötülüğün cezası | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | Bir kötülüğün cezası | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Kötülüğün cezası | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Bir kötülüğün cezası | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | kötülüğün cezası | Geleneksel |
Ayetin mealleri incelendiğinde, çoğu mealde 'kötülüğün cezası' ifadesinin ortak bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, ayetin ana temasını ve adalet anlayışını yansıtmaktadır. Bazı meallerde 'bir kötülüğün karşılığı' gibi farklı ifadeler de bulunmaktadır ancak genel anlamda aynı dilsel yapıyı ve anlamı taşımaktadır. Mealler arasındaki belirgin farklılıklar, tercih edilen kelime yapılarına dayanmaktadır; örneğin, 'mükafat' ifadesi bazı meallerde 'karşılık' olarak da kullanılabilir. Ancak bu tür değişiklikler, anlam açısından önemli farklılıklar yaratmamaktadır.