الشُّورٰى

Şura Suresi 42. Ayet

اِنَّمَا

السَّب۪يلُ

عَلَى

الَّذ۪ينَ

يَظْلِمُونَ

النَّاسَ

وَيَبْغُونَ

فِي

الْاَرْضِ

بِغَيْرِ

الْحَقِّۜ

اُو۬لٰٓئِكَ

لَهُمْ

عَذَابٌ

اَل۪يمٌ

٤٢

İnnemâ-ssebîlu ‘alâ-lleżîne yazlimûne-nnâse ve yebġûne fî-l-ardi biġayri-lhakk(i)(c) ulâ-ike lehum ‘ażâbun elîm(un)

Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.

Surenin tamamını oku

Şura Suresi 42. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiAncak halka zulmedenleri ve haksız yere, yeryüzünde azgınlıkta bulunanları suçlu saymaya yol var, onlaradır elemli azap.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Ceza yolu ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler içindir. İşte onlar için elem dolu bir azap vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiYol ancak insanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenler aleyhinedir. İşte onlar için acı bir azap vardır.
Mehmet Okuyan MealiAncak insanlara haksızlık edenlere ve yeryüzünde haksız yere taşkınlık edenlere yol (ceza) vardır. İşte onlar için elem verici bir azap vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiYol ancak o kimseler üzerinedir ki, nâsa zulmederler ve yerde haksız yere azgınlıkta bulunurlar. İşte onlar için pek acıklı bir azab vardır.
Süleyman Ateş MealiAncak şunlar aleyhine yol vardır ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azab vardır.
Süleymaniye Vakfı MealiEngel olunacaklar sadece, insanlara yanlış yapanlar ve orada haksız davranış peşinde olanlardır. Onlar için acıklı bir azap vardır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiAleyhlerine yol aranacak olan şu kişilerdir ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere taşkınlıklar sergilerler/saldırılarda bulunurlar. İşte böyleleri için acıklı bir azap vardır.

Şura Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞura
Sure Numarası42
Ayet Numarası42
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz24
Kur'an Sayfası514
Toplam Harf Sayısı107
Toplam Kelime Sayısı16

Şura Suresi, Mekke döneminde inen bir sure olup, toplumun sosyal ve ahlaki değerleri üzerine vurgu yapmaktadır. Bu surede, toplumsal adalet, hak ve hukukun korunması, insanlara zulmün kabul edilemez olduğu gibi konularda önemli mesajlar bulunmaktadır. Ayet 42, bu bağlamda zulme ve haksızlığa karşı bir uyarı niteliğindedir. Ayet, haksız yere taşkınlık edenlerin cezalandırılmasının adaletin bir gereği olduğunu ifade eder. Bu bağlamda, ayetin içeriği, toplumda adaletin sağlanması için güçlü bir temel oluşturmaktadır. Ayetin geçtiği sure, insanlık tarihinin evrensel değerlerini ve adalet anlayışını ön plana çıkararak, zulme uğrayanların ve hak gasbına uğrayanların seslerini duyurmayı amaçlar. Bu sure ve özellikle bu ayet, adaletsizliğe karşı duruş sergileyen bir anlayışın ve bu anlayışın temelinin Kur'an'da nasıl yer aldığını göstermektedir.

Şura Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
ظلمZulüm
حقHak
عذابAzap
أرضYeryüzü
بُعدTaşkınlık

Ayrıca, ayette geçen bazı kelimeler arasında idgam ve med gibi tecvid kurallarına da dikkat edilmiştir. Örneğin, 'عذاب' kelimesinde med uygulaması bulunmaktadır.

Şura Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
ظلمZulüm27
عذابAzap80
حقHak50

Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'da adalet, zulüm ve ceza gibi temaların ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Zulüm, insan ilişkilerinde var olabilecek en olumsuz durumlardan biri olarak öne çıkmakta ve adaletin sağlanması gerektiği vurgulanmaktadır. Azap ise, zulmün karşılığı olarak Kur'an'da sıkça hatırlatılan bir kavramdır. Hak kelimesi de, insanlara sunulması gereken evrensel ilkeleri temsil eder. Bu üç kelime, insanlık için vazgeçilmez olan adalet ve hak arayışının temel bileşenleridir.

عذاب

80

حق

50

ظلم

27

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şura Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıhalka zulmedenleri ve haksız yereAçıklayıcı
Diyanet İşleriinsanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yereAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırinsanlara zulmedenler ve yeryüzünde haksız yereGeleneksel
Mehmet Okuyaninsanlara haksızlık edenlereModern
Ömer Nasuhi Bilmennâsa zulmederler ve yerde haksız yereGeleneksel
Süleyman Ateşinsanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yereAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıyanlış yapanlar ve orada haksız davranış peşinde olanlardırModern
Yaşar Nuri Öztürkzulmedenler ve haksız yere taşkınlıklar sergilerlerModern

Tabloda görülen ifadeler arasındaki en belirgin ortak nokta, 'zulmedenler' ve 'haksız yere' ifadeleridir. Bu ifadeler, adaletin ihlal edilmesi ve zulme karşı duyulan tepkiyi ifade etmekte olduğu için çoğu mealde tercih edilmiştir. Mealler arasında farklılık gösteren ifadeler ise, bazen kelime seçiminden kaynaklanmakta, bazen de ifade biçiminde belirgin bir tonlama farkı yaratmaktadır. Örneğin, 'haksızlık edenlere' ifadesi, daha doğrudan bir anlatım sunarken, 'zulmedenler' ifadesi, daha geleneksel ve genel bir anlam taşımaktadır. Bu farklılıklar, anlamda ince nüans farklılıkları yaratmakta, ancak genel mesajı değiştirmemektedir.