Şura Suresi 51. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve hiçbir insana söz söylemez Allah, ancak vahiyle, yahut perde ardından, yahut da bir elçi gönderir de, izniyle dilediğini vahyeder ona; şüphe yok ki o, pek yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla, yahut perde arkasından konuşur. Yahut bir elçi gönderip, izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz O yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur. Yahut da bir elçi gönderir de izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz ki O çok yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah bir insana ancak vahiy yoluyla yani (manevi bir) perde arkasından konuşur yani bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. Şüphesiz ki O çok yücedir, doğru hüküm verendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bir beşer için sahih değildir ki, Allah onunla mükâlemede bulunsun. Ancak vahy ile veya bir hicap arkasından (kelâm ile) veyahut bir elçi göndererek kendi izniyle dilediğini vahyettirmesi ile (olan mükâleme) müstesna. Şüphe yok ki O, pek yücedir, çok hikmet sahibidir. |
Süleyman Ateş Meali | Allah bir insanla (karşılıklı) konuşmaz. Ancak vahiyle (kulunun kalbine dilediği düşünceyi doğurarak), yahut perde arkasından konuşur; yahut izniyle dilediğini vahyedecek bir elçi gönderir. O, yücedir, hüküm ve hikmet sahibidir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah, bir insanla ilham yoluyla, perde arkasından veya tercih ettiği şeyi kendi izniyle içine fısıldasın diye elçi gönderme dışında bir yolla konuşmaz. Yüce olan ve doğru kararlar veren O’dur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla yahut perde arkasından konuşur; yahut da bir resul gönderir de kendi izniyle dilediğini vahyeder. Yüceler yücesi O'dur; hüküm ve hikmet sahibi O'dur. |
Şura Suresi 51. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şura |
Sure Numarası | 42 |
Ayet Numarası | 51 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 508 |
Toplam Harf Sayısı | 205 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Şura Suresi, Mekki dönemde inmiş bir sure olup, genel olarak Allah'ın birliği, peygamberlik, vahiy, ahiret gibi konuları işler. Bu sure, müminlere hitap ederken, onlardan beklenen inanç ve davranışları da pekiştirmektedir. Ayet 51, Allah'ın insanlarla iletişimi konusunu ele almaktadır. Bu ayet, vahyin nasıl geldiğini, Allah'ın insanlarla nasıl konuştuğunu ve bunun sınırlarını belirtmektedir. İletişim biçimi olarak vahiy, perde arkasından konuşma veya elçiler aracılığı ile iletişim kurma yolları üzerinde duruluyor. Bu durum, insanın Allah ile doğrudan bir iletişim kuramayacağını, bunun için belirli yolların olması gerektiğini ifade etmektedir. Ayetin bağlamında, Allah'ın yüceliği, hikmeti ve hüküm verme yetkisi de vurgulanmaktadır. Bu surede, toplumun ahlaki ve manevi değerlerine de dikkat çekilmekte, insanlara Allah'a yönelmeleri ve O'nun emirlerine uymaları gerektiği hatırlatılmaktadır.
Şura Suresi 51. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَحْيٍ | vahiy |
مَلَائِكَةٍ | elçi |
إِذْنٍ | izin |
حِكْمَةٍ | hikmet |
عَلِيٌّ | yüce |
Ayette 'وَحْيٍ' (vahiy) kelimesi, Allah'ın insanlara özel bir iletişim biçimini ifade ederken, 'مَلَائِكَةٍ' (elçi) kelimesi, vahyin iletim aracı olan melekleri belirtmektedir. Ayrıca, 'إِذْنٍ' (izin) kelimesi, Allah'ın izniyle olan iletişim biçimlerini göstermektedir. Tecvid kurallarında ise, 'إِنَّ' kelimesi idgam gerektirmekte ve 'وَ' harfi ile başlayan kelimelerde med kuralları göz önünde bulundurulmalıdır.
Şura Suresi 51. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَحْيٍ | vahiy | 29 |
مَلَائِكَةٍ | elçi | 3 |
إِذْنٍ | izin | 10 |
حِكْمَةٍ | hikmet | 18 |
عَلِيٌّ | yüce | 30 |
Bu kelimelerin sıkça kullanılması, Allah'ın insanlarla olan iletişimi ve mesajlarının iletilmesi konularında önemli bir vurgu sağlamak içindir. 'Vahiy', Allah'ın insanlara gönderdiği bilgilerin özünü oluştururken, 'elçi' kelimesi bu iletişimin sağlanmasında rol oynayan araçları belirtir. 'İzin' kelimesi, bu süreçte Allah'ın iradesinin belirleyici olduğunu ifade ederken, 'hikmet' ve 'yüce' sıfatları, Allah'ın her şeydeki yüceliğini ve aklını göstermektedir.
عَلِيٌّ
30
وَحْيٍ
29
حِكْمَةٍ
18
إِذْنٍ
10
مَلَائِكَةٍ
3
Şura Suresi 51. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ve hiçbir insana söz söylemez Allah | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | veya perde arkasından konuşur | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | yani (manevi bir) perde arkasından konuşur | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | sahih değildir ki, Allah onunla mükâlemede bulunsun | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah bir insanla (karşılıklı) konuşmaz | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | bir insanla ilham yoluyla | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | veya da bir resul gönderir | Açıklayıcı |
Meallerde en çok öne çıkan ifade 'Allah, bir insanla ancak vahiy yoluyla' şeklindedir. Bu ifade, çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır; zira vahiy, müslüman inancının temel unsurlarından biridir. Ayrıca 'veya perde arkasından konuşur' ifadesi de birçok mealde yer alır. Bu ifadeler, vahiy ve Allah ile iletişim konularında önemli bir kavramsal temele oturuyor. Bazı mealler, daha açıklayıcı bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Örneğin, 'sahih değildir ki, Allah onunla mükâlemede bulunsun' ifadesi, daha eski ve geleneksel bir anlayışı yansıtırken; 'bir insanla ilham yoluyla' ifadesi daha modern bir dil kullanmaktadır. Bu durum, meallerin okuyucu kitlelerine göre farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır.