طٰهٰ

Taha Suresi 134. Ayet

وَلَوْ

اَنَّٓا

اَهْلَكْنَاهُمْ

بِعَذَابٍ

مِنْ

قَبْلِه۪

لَقَالُوا

رَبَّنَا

لَوْلَٓا

اَرْسَلْتَ

اِلَيْنَا

رَسُولاً

فَنَتَّبِعَ

اٰيَاتِكَ

مِنْ

قَبْلِ

اَنْ

نَذِلَّ

وَنَخْزٰى

١٣٤

Velev ennâ ehleknâhum bi’ażâbin min kablihi lekâlû rabbenâ levlâ erselte ileynâ rasûlen fenettebi’a âyâtike min kabli en neżille venaḣzâ

Eğer biz onları o Kur'an'dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, "Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık" derlerdi.

Surenin tamamını oku

Taha Suresi 134. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDaha önce, bir azapla helak etseydik onları derlerdi ki: Rabbimiz, bizi horhakir etmeden bir peygamber gönderseydin de delillerine uysaydık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Eğer biz onları o Kur’an’dan önce bir azap ile helâk etseydik mutlaka, “Ey Rabbimiz! Keşke bize bir peygamber gönderseydin de alçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık” derlerdi.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiEğer biz, onları bundan (peygamber veya Kur'ân'dan) önce bir azab ile yok etseydik, muhakkak "Ey Rabbimiz! bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık, olmaz mıydı?" diyeceklerdi.
Mehmet Okuyan MealiBiz (Vahiy göndermeden) önce onları bir azapla helak etseydik, “Rabbimiz! Bize bir elçi göndermen gerekmez miydi ki aşağılık duruma düşmeden ve perişan (rezil) olmadan önce ayetlerine uysaydık.” derlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe eğer Biz onları ondan evvel bir azab ile ihlâk etmiş olsa idik, elbette diyeceklerdi ki: «Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber göndermeli değil mi idin ki, bir zillete ve rüsvaylığa düşmeden evvel senin âyetlerine tâbi olsa idik?»
Süleyman Ateş MealiŞayet onları, ondan önce bir azab ile helak etseydik: "Rabbimiz, bize bir elçi gönderseydin de böyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!" derlerdi.
Süleymaniye Vakfı MealiElçi gelmeden onları bir azap ile etkisizleştirseydik, derlerdi ki “Rabbimiz! Böyle aşağılık hale düşüp sürünmeden önce keşke bir elçi gönderseydin de senin ayetlerine uymuş olsaydık.”
Yaşar Nuri Öztürk MealiEğer biz onları, ondan önce bir azapla helâk etseydik mutlaka şöyle diyeceklerdi: "Rabbimiz, ne olurdu bize bir resul gönderseydin de zelil ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydık!"

Taha Suresi 134. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureTaha
Sure Numarası20
Ayet Numarası134
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz13
Kur'an Sayfası475
Toplam Harf Sayısı162
Toplam Kelime Sayısı38

Taha Suresi, genel olarak Hz. Musa'nın kıssasını ve Allah'ın vahyini anlatan önemli bir Mekki suredir. Bu surede, peygamberlerin toplumlarına olan çağrıları ve o toplumların gösterdiği tepkiler üzerinde durulmaktadır. Ayet 134, özellikle bir toplumun peygamberliğe ve ilahi mesajlara karşı tutumunu sergileyen önemli bir ifadedir. Ayette, bir azapla helak edilme durumunda, o toplumun Allah'a hitap ederek kendilerine bir peygamber gönderilmesini istemesi, insanın özünde bir kurtuluş arayışını gösterir. Bu bağlamda, Allah, insanları uyararak, onlara doğru yolu göstermekte ve bu süreçteki sorumluluklarını ifade etmektedir. Mekke döneminde inmiş olan bu ayet, inkar edenlerin ve Allah'ın uyarılarını dikkate almayanların sonunda karşılaşacakları durumu öngörmektedir. Eğilme, alçalmayı vurgulayan kelimelerle bu duruma dikkat çekilmektedir. Bu sayede, bireylerin ve toplumların Allah'a olan itaatinin, kendilerini zelil bir hale düşmekten kurtarabileceği mesajı verilmektedir.

Taha Suresi 134. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
آزَبَazap
رَسُولٍresul
آيَاتِكَayetler
ذِلَّةًzillet

Ayetin içinde geçen önemli kelimeler, Arapça kökenli terimler olup farklı bağlamlarda kullanılabilir. Bu kelimeler, Kur'an'daki genel temalarla uyum içinde sıkça rastladığımız ifadelerdir. Ayrıca, tecvid açısından dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunmaktadır; örneğin, 'ذِلَّةً' kelimesinde 'idgam' durumu söz konusudur.

Taha Suresi 134. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
آزَبَazap9
رَسُولٍresul77
آيَاتِكَayetler51
ذِلَّةًzillet3

Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da belli başlı temalar üzerinden sıkça kullanılan kelimelerdir. 'Azap' kelimesinin sık kullanımı, ibret verici bir sonuç olarak insanların başına gelebilecek olan ilahi ceza öğüdünü vurgulamak içindir. 'Resul' kelimesinin çok geçmesi, peygamberliğin önemini ve Allah'ın insanlığa olan mesajını iletmede elçilerin rolünü vurgulamaktadır. 'Ayetler' kelimesinin geçiş sıklığı ise, Allah'ın mesajlarının ne kadar önemli olduğunun ve insanların bu mesajlara kulak vermeleri gerektiğinin altını çizmektedir.

رَسُولٍ

77

آيَاتِكَ

51

آزَبَ

9

ذِلَّةً

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Taha Suresi 134. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıbizi horhakir etmeden bir peygamber gönderseydinAçıklayıcı
Diyanet İşlerialçalıp rezil olmadan önce âyetlerine uysaydıkGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazıralçak ve rezil olmadan önce âyetlerine uysaydıkGeleneksel
Mehmet Okuyanaşağılık duruma düşmeden ve perişan (rezil) olmadan önce ayetlerine uysaydıkAçıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmenbir zillete ve rüsvaylığa düşmeden evvel senin âyetlerine tâbi olsa idikGeleneksel
Süleyman Ateşböyle alçak ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydıkAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıböyle aşağılık hale düşüp sürünmeden önce keşke bir elçi gönderseydinAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkzelil ve rezil olmadan önce senin ayetlerine uysaydıkAçıklayıcı

Tabloya bakıldığında, 'alçak ve rezil olmadan önce âyetlerine uysaydık' ifadesi Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır'ın meallerinde ortak bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, toplumların peygamberlik mesajına karşı duyduğu özlemi ve başlarına gelecek olan tehlikeyi anlamaya çalıştığını göstermektedir. Diğer yandan, 'şöyle diyeceklerdi' ifadesi ise bazı meallerde farklı ifade edilmiştir ancak temel anlamda benzer bir durumu vurgulamaktadır. Bu farklılıklar, ifadelerin dilsel ton ve üslup farklılıklarından kaynaklanmaktadır; ancak özünde benzer bir mesaj iletildiği görülmektedir.