Taha Suresi 96. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Samiri, onların görmediklerini gördüm ben, sana gelen elçi meleğin izinden bir avuç toprak aldım, eriyen külçeye attım onu ve nefsim, bu işi bana böylece hoş gösterdi dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sâmirî, şöyle dedi: “Ben onların görmediği şeyi gördüm. Elçinin izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Böyle yapmayı bana nefsim güzel gösterdi.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sâmirî: "Onların görmedikleri bir şey gördüm: (Sana gelen) ilâhî elçinin (Cebrail'in) izinden bir avuç (toprak) aldım ve onu (erimiş mücevheratın içine) attım. Bunu, bana böylece nefsim hoş gösterdi" dedi. |
Mehmet Okuyan Meali | O da “Ben onların göremediği (bir gerçeği) gördüm. Elçinin mesajından bir kısmını aldım ve onu attım. İşte böyle, bunu [nefs]im bana hoş gösterdi.” demişti. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Sâmirî de) Dedi ki: «Onların görmediklerini ben gördüm. Artık Resûlün izinden bir avuç (toprak) aldım da onu attım ve nefsim bana öylece hoş göstermiş oldu.» |
Süleyman Ateş Meali | (Samiri): "Ben dedi, onların görmediklerini gördüm. Elçinin eserinden bir avuç aldım da attım; nefsim bana böyle (yapmayı) hoş gösterdi." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Samiri dedi ki “Ben onların göremediklerini görmüş, senin yoluna sıkı sıkıya bağlanmıştım. Ama onu daha sonra hayatımdan çıkardım; hepsi bu. Canım böyle istedi.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sâmirî dedi: "Onların görmediklerini gördüm. Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım. Nefsim bana böylesini hoş gösterdi." |
Taha Suresi 96. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Taha |
Sure Numarası | 20 |
Ayet Numarası | 96 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 464 |
Toplam Harf Sayısı | 171 |
Toplam Kelime Sayısı | 41 |
Taha Suresi, Mekke döneminde nazil olmuş bir suredir ve genel olarak Allah'ın birliğine, peygamberlerin mesajlarına ve ahiret gününe vurgu yapar. Bu ayet, Samiri'nin Musa'nın kavmine yaptığı yanlışları ve kendi içsel çatışmasını dile getirdiği bir noktadır. Samiri, Musa'nın elçisinin izinden gittiğini ancak daha sonrasında kendi nefsi tarafından yönlendirildiğini ifade eder. Bu ayet, insanların zayıf yönlerini ve içsel çatışmalarını anlamak açısından önemli bir örnektir. Ayrıca, sure genel anlamda Allah'ın güç ve kudretini, insanların inançlarını sorgulamalarını ve doğru yolda kalmalarının önemini vurgular.
Taha Suresi 96. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سَامِرِيٍّ | Samiri |
رَسُولٍ | Elçi |
نَفْسِي | Nefsim |
أَلْقَيْتُ | Attım |
رَأَيْتُ | Gördüm |
Ayet içerisindeki 'سَامِرِيٍّ' (Samiri) kelimesi, ayetin ana karakterini temsil ederken; 'رَسُولٍ' (Elçi) kelimesi, mesajın kaynağını belirtir. 'نَفْسِي' (Nefsim) kelimesi ise içsel bir motivasyonu ifade eder. Tekil ve çoğul ifadelerin kullanımı dikkat çekicidir. Ayette med ve idgam gibi tecvid kuralları söz konusudur.
Taha Suresi 96. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
سَامِرِيٍّ | Samiri | 2 |
رَسُولٍ | Elçi | 5 |
نَفْسِي | Nefsim | 3 |
Samiri, elçi ve nefis kelimeleri, Kur'an'da önemli temalarla ilişkilidir. Samiri, toplumdaki yanıltıcı bir figür olarak sıkça karşılaşılan bir karakterdir. Elçi kelimesi, peygamberlik ve mesaj taşımayı temsil ederken, nefis kelimesi içsel motivasyonu ve zayıflığı ifade eder. Bu kelimelerin tekrarları, konunun önemini ve vurgusunu artırmaktadır.
رَسُولٍ
5
نَفْسِي
3
سَامِرِيٍّ
2
Taha Suresi 96. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | onların görmediklerini gördüm ben | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | onların görmediği şeyi gördüm | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onların görmedikleri bir şey gördüm | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ben onların göremediği (bir gerçeği) gördüm | Modern |
Süleyman Ateş | Ben dedi, onların görmediklerini gördüm | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Ben onların göremediklerini görmüş | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Onların görmediklerini gördüm | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onların görmediklerini ben gördüm | Geleneksel |
Bu ayetteki ifadeler arasında en çok tercih edilen ortak kelime 'onların görmediklerini gördüm' oldu. Bu ifade, Samiri'nin iddiasını ve inancını temsil ediyor. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi mealler, açıklayıcı ve anlaşılır bir dil kullanırken; Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleyman Ateş gibi mealler daha edebi bir ton kullanırken, Mehmet Okuyan ise modern bir dille ayeti vermeyi tercih etmiştir. Kur’an meallerindeki bu çeşitlilik, her bir yazarın üslubunu ve dil kurallarını nasıl anladığını yansıtır. Bazı farklılıklar, farklı ifade biçimlerinden ve dil tonlarından kaynaklanmaktadır. Örneğin, 'görmedikleri' ve 'göremediği' ifadeleri eş anlamlı olarak kullanılmıştır, ancak dil açısından farklılık yaratmaktadır.