Taha Suresi 96. Ayet
قَالَ
بَصُرْتُ
بِمَا
لَمْ
يَبْصُرُوا
بِه۪
فَقَبَضْتُ
قَبْضَةً
مِنْ
اَثَرِ
الرَّسُولِ
فَنَبَذْتُهَا
وَكَذٰلِكَ
سَوَّلَتْ
ل۪ي
نَفْس۪ي
٩٦
Kâle basurtu bimâ lem yebsurû bihi fekabedtu kabdaten min eśeri-rrasûli fenebeżtuhâ vekeżâlike sevvelet lî nefsî
Taha Suresi 96. Ayet Meâlleri

Taha Suresi 96. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Taha |
Sure Numarası | 20 |
Ayet Numarası | 96 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 464 |
Toplam Harf Sayısı | 171 |
Toplam Kelime Sayısı | 41 |
Taha Suresi, Mekke döneminde nazil olmuş bir suredir ve genel olarak Allah'ın birliğine, peygamberlerin mesajlarına ve ahiret gününe vurgu yapar. Bu ayet, Samiri'nin Musa'nın kavmine yaptığı yanlışları ve kendi içsel çatışmasını dile getirdiği bir noktadır. Samiri, Musa'nın elçisinin izinden gittiğini ancak daha sonrasında kendi nefsi tarafından yönlendirildiğini ifade eder. Bu ayet, insanların zayıf yönlerini ve içsel çatışmalarını anlamak açısından önemli bir örnektir. Ayrıca, sure genel anlamda Allah'ın güç ve kudretini, insanların inançlarını sorgulamalarını ve doğru yolda kalmalarının önemini vurgular.
Taha Suresi 96. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سَامِرِيٍّ | Samiri |
رَسُولٍ | Elçi |
نَفْسِي | Nefsim |
أَلْقَيْتُ | Attım |
رَأَيْتُ | Gördüm |
Ayet içerisindeki 'سَامِرِيٍّ' (Samiri) kelimesi, ayetin ana karakterini temsil ederken; 'رَسُولٍ' (Elçi) kelimesi, mesajın kaynağını belirtir. 'نَفْسِي' (Nefsim) kelimesi ise içsel bir motivasyonu ifade eder. Tekil ve çoğul ifadelerin kullanımı dikkat çekicidir. Ayette med ve idgam gibi tecvid kuralları söz konusudur.
Taha Suresi 96. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
سَامِرِيٍّ | Samiri | 2 |
رَسُولٍ | Elçi | 5 |
نَفْسِي | Nefsim | 3 |
Samiri, elçi ve nefis kelimeleri, Kur'an'da önemli temalarla ilişkilidir. Samiri, toplumdaki yanıltıcı bir figür olarak sıkça karşılaşılan bir karakterdir. Elçi kelimesi, peygamberlik ve mesaj taşımayı temsil ederken, nefis kelimesi içsel motivasyonu ve zayıflığı ifade eder. Bu kelimelerin tekrarları, konunun önemini ve vurgusunu artırmaktadır.
رَسُولٍ
5
نَفْسِي
3
سَامِرِيٍّ
2
Taha Suresi 96. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | onların görmediklerini gördüm ben | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | onların görmediği şeyi gördüm | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Onların görmedikleri bir şey gördüm | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ben onların göremediği (bir gerçeği) gördüm | Modern |
Süleyman Ateş | Ben dedi, onların görmediklerini gördüm | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | Ben onların göremediklerini görmüş | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | Onların görmediklerini gördüm | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onların görmediklerini ben gördüm | Geleneksel |
Bu ayetteki ifadeler arasında en çok tercih edilen ortak kelime 'onların görmediklerini gördüm' oldu. Bu ifade, Samiri'nin iddiasını ve inancını temsil ediyor. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi mealler, açıklayıcı ve anlaşılır bir dil kullanırken; Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleyman Ateş gibi mealler daha edebi bir ton kullanırken, Mehmet Okuyan ise modern bir dille ayeti vermeyi tercih etmiştir. Kur’an meallerindeki bu çeşitlilik, her bir yazarın üslubunu ve dil kurallarını nasıl anladığını yansıtır. Bazı farklılıklar, farklı ifade biçimlerinden ve dil tonlarından kaynaklanmaktadır. Örneğin, 'görmedikleri' ve 'göremediği' ifadeleri eş anlamlı olarak kullanılmıştır, ancak dil açısından farklılık yaratmaktadır.
Tâ-Hâ Sûresi 96. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Musa'nın Harun'la beraber Firavun'a gitmesi ve Firavun'un onlarla alay etmesi.
- A'râf Sûresi 104. Ayet: Bu ayette de Musa'nın Firavun'la karşılaşması ve onun tavırları anlatılmaktadır. İki ayet de Musa'nın bu güçlü lider karşısındaki duruşunu gözler önüne seriyor.
- Şuara Suresi 18. Ayet: Bu ayette Musa'nın Firavun'a gerçeklerden bahsettiği ve karşılaştıkları zorluklar vurgulanmaktadır. Her iki ayet de aynı olayın farklı yönlerini ele alıyor.
- Kasas Suresi 38. Ayet: Firavun'un Musa'nın getirdiği mesajı reddetmesi ve onun büyülerle alay etmesi bu ayette işlenmektedir. Her iki ayet de Musa'nın karşılaştığı zorlukları dile getiriyor.
Taha Suresi 96. ayeti, Firavun'un Musa ve Harun'a olan alaycı tutumunu vurgularken, diğer ilgili ayetlerle birlikte değerlendiğinde, Musa'nın sabrını, inancını ve karşılaştığı zorlukları ifade eden bir bütünlük oluşturur. Bu ayetler, zorluklara karşı direncin ve hakikatin karşısında kibirli bir tavır sergileyenlerin sonunu anlatan derin bir anlam taşır.
Okumak istediğin ayeti seç