التَّوْبَةِ

Tevbe Sûresi 116. Ayet

اِنَّ

اللّٰهَ

لَهُ

مُلْكُ

السَّمٰوَاتِ

وَالْاَرْضِۜ

يُحْـي۪

وَيُم۪يتُۜ

وَمَا

لَكُمْ

مِنْ

دُونِ

اللّٰهِ

مِنْ

وَلِيٍّ

وَلَا

نَص۪يرٍ

١١٦

İnna(A)llâhe lehu mulku-ssemâvâti vel-ard(i)(s) yuhyî veyumît(u)(c) vemâ lekum min dûni(A)llâhi min veliyyin velâ nasîr(in)

Şüphesiz göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah'ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.

Surenin tamamını oku

Tevbe Suresi 116. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok Allah, öyle bir mabuttur ki onundur göklerin ve yeryüzünün saltanat ve tedbiri; öldürür, diriltir ve ondan başka size ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Şüphesiz göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’ındır. O, diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiHiç şüphesiz, göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, diriltir de, öldürür de. Size O'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.
Mehmet Okuyan MealiGöklerin ve yerin otoritesi yalnızca Allah’a aittir. Diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’a rağmen dost da yardımcı da yoktur.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiMuhakkak ki Allah Teâlâ, bütün göklerin ve yerin mülkü O'nundur. Diriltir de, öldürür de. Ve sizin için O'ndan başka ne bir yar vardır, ne de bir yardımcı.
Süleyman Ateş MealiGöklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Yaşatan, öldüren O'dur. Sizin Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız yoktur.
Süleymaniye Vakfı MealiGöklerin ve yerin hâkimiyeti Allah’a aittir. Yaşatan O’dur, öldüren de O’dur. Sizin Allah’a tercih edeceğiniz ne bir dostunuz ne de yardımcınız vardır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiGöklerin de yerin de mülk ve yönetimi Allah'ındır. Diriltir de öldürür de. Sizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.

Tevbe Suresi 116. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureTevbe
Sure Numarası9
Ayet Numarası116
Sure TürüMedeni
Bulunduğu Cüz11
Kur'an Sayfası201
Toplam Harf Sayısı116
Toplam Kelime Sayısı24

Tevbe Suresi, Medine döneminde indirilmiştir ve genel olarak Müslüman topluluğun sosyal, siyasi ve dini meselelerine yönelik öğütler ve direktifler içermektedir. Bu sure, özellikle savaş ve barış, münafıklık, dostluk ve düşmanlık gibi konular üzerinde durarak Müslümanların bu tür durumlarla nasıl başa çıkmaları gerektiğine dair bilgiler vermektedir. Ayet 116, cümle yapısı ve içeriği itibarıyla, Allah'ın mutlak kudretini ve ona yakın olmanın gerekliliğini vurgulamaktadır. Bu ayet, insanların yalnızca Allah'tan yardım beklemesi ve O'na yönelmesi gerektiğini ifade ederken, diğer her şeyin geçici ve sınırlı olduğuna dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, ayet, inananlara bir hatırlatma niteliği taşır ve Allah'ın hükümranlığını tanımanın önemini ön plana çıkarır.

Tevbe Suresi 116. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مُلْكُMülk
يُحْيِيDiriltir
يُمِيتُÖldürür
وَلِيٌّDost
نَصِيرٌYardımcı

Ayet, bazı temel tecvid kurallarını barındırmaktadır. İdgam ve med gibi tecvid kuralları, ayetin bazı kelimelerinde dikkat çekmektedir. Özellikle 'يُحْيِي' kelimesindeki 'ي' harfi, önceki kelimeden sonra geldiğinde med kurallarını görmekteyiz.

Tevbe Suresi 116. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مُلْكُMülk6
يُحْيِيDiriltir3
يُمِيتُÖldürür3

Ayet içinde geçen kelimelerden 'مُلْكُ' kelimesi, Kur'an'ın farklı yerlerinde sıkça geçerek Allah'ın egemenliğini ve her şeyin üzerinde olan otoritesini vurgulamak için kullanılan temel bir kavramdır. 'يُحْيِي' ve 'يُمِيتُ' kelimeleri de yeniden diriliş ve ölüm konularını sıkça ele aldığı için önemli bir yere sahiptir. Bu kelimeler, Allah'ın yaratma ve yok etme kudretini ifade ederken, inananlar için bu gerçeklerin hatırlatılması amacıyla tekrar tekrar kullanılmaktadır.

مُلْكُ

6

يُحْيِي

3

يُمِيتُ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Tevbe Suresi 116. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıOndan başka size ne bir dost vardır, ne bir yardımcı.Geleneksel
Diyanet İşleriSizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.Açıklayıcı
Süleyman AteşSizin Allah'tan başka bir dost ve yardımcınız yoktur.Modern
Elmalılı Hamdi YazırO'ndan başka ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı.Geleneksel
Mehmet OkuyanSizin için Allah’a rağmen dost da yardımcı da yoktur.Modern
Ömer Nasuhi BilmenO'ndan başka ne bir yar vardır, ne de bir yardımcı.Geleneksel
Yaşar Nuri ÖztürkSizin için Allah dışında ne bir dost vardır ne de bir yardımcı.Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıSizin Allah’a tercih edeceğiniz ne bir dostunuz ne de yardımcınız vardır.Modern

Tabloda incelenen mealler arasında, 'dost' ve 'yardımcı' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, Allah'ın dışında kimsenin gerçek anlamda yardımcı olamayacağı gerçeğini yansıtmakta ve bu bağlamda inananlar için önemli bir mesaj taşımaktadır. Dili daha modern ya da açıklayıcı bir şekilde ele alan mealler, inananların anlamasını kolaylaştırmak için bu kelimeleri sade bir biçimde kullanmayı tercih ederken; geleneksel mealler ise daha klasik bir üslup benimsemiştir. Örneğin, 'Yardımcı' ve 'Dost' kelimeleri, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir ve bu nedenle sıkça tercih edilmektedir. Özellikle 'dost' kelimesinin farklı şekillerde ifadesi, öznel bir anlam taşımaktadır. Bazı meallerdeki 'O' ifadesinin vurgulanması, Allah’a atfedilen özellikleri ön plana çıkarmakta ve insanların O’na yönelmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır.