Tur Suresi 14. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İşte budur yalanladığınız ateş. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | 13,14. Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, “İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir” denilir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | (Onlara): "İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur" (denilecek). |
Mehmet Okuyan Meali | (Onlara şöyle denecektir:) “İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. (denilir). |
Süleyman Ateş Meali | İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlara şöyle denecek: “Yalan sayıp durduğunuz ateş budur işte! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş!" |
Tur Suresi 14. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tur |
Sure Numarası | 52 |
Ayet Numarası | 14 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 525 |
Toplam Harf Sayısı | 41 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Tur Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve Hz. Muhammed’in peygamberliğine dair deliller sunan, ahlaki ve dini öğütler veren bir suredir. Bu surede, özellikle ahiret hayatı, cehennem azabı ve insanların inançları üzerine odaklanılmıştır. Ayet 14, bu bağlamda özellikle inkar edenlerin cehennemle karşılaşacakları anı tasvir eder. İnkar edenlere, yalanladıkları ateşin gerçekliği hatırlatılır. Bu ayet, ahiret inancının ve cehennem azabının önemini vurgulamak amacı taşır. Ayet, cehennem ateşine atılacak olanların, daha önce dünyada yalanladıkları gerçeklerle yüzleşecekleri bir durumu anlatır. Bu bağlamda, ayet, inançsızların karşılaşacakları sonuçları ve bu sonuçların kaçınılmaz olduğunu bildirir. İnkarcılar için bu durum, bir tür uyarı niteliği taşır ve ahiretteki gerçeklerin dünyadaki yalanları ortaya çıkaracağını ifade eder.
Tur Suresi 14. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكُولُ | denilir |
كِذَّابٌ | yalancı |
نَارٌ | ateş |
Ayetin tecvid kurallarında, "يَكُولُ" kelimesinde idgam bulunurken, "كِذَّابٌ" kelimesinde de med uzunluğu dikkat çekmektedir.
Tur Suresi 14. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَارٌ | ateş | 15 |
يَكُولُ | denilir | 7 |
كَذَّبَ | yalanlamak | 5 |
Kur'an-ı Kerim'de "نَارٌ" kelimesi, ateşin çeşitli anlamları ve bağlamlarıyla sıkça kullanılması nedeniyle önemli bir kelimedir. Cehennem ve azap temalarını vurgulamak için bu terim tercih edilmiştir. "يَكُولُ" kelimesi ise iletişim ve bildirme anlamında sıklıkla kullanılmaktadır, bu da Kur'an'ın bir mesaj iletme fonksiyonunu pekiştirir. "كَذَّبَ" kelimesi ise inkar etme ve yalanlama anlamında sıkça karşılaşılan bir kelimedir; bu durum, inkarcılığı eleştiren temasal bağlamında önem taşır.
نَارٌ
15
يَكُولُ
7
كَذَّبَ
5
Tur Suresi 14. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İşte budur yalanladığınız ateş. | Edebi |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Bu, o ateştir ki, siz bunu talep eder olmuştunuz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | İşte yalanlayıp durduğunuz ateş budur! | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | Yalan sayıp durduğunuz ateş budur işte! | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte budur yalanlayıp durduğunuz ateş! | Edebi |
Mealler arasında ortak kullanılan ifadeler arasında 'yalanladığınız ateş' ifadesi oldukça yaygındır. Bu ifade, inkar edenlerin yüzyüze geleceği bir durumun hatırlatılması bağlamında anlam taşır. 'İşte budur' ifadesi de sıkça geçmektedir ve bu, bir gerçeğin ön plana çıkarılması olarak değerlendirilebilir. Ancak 'yalanlamakta olduğunuz ateş' gibi daha açıklayıcı ifadeler de dikkat çekmektedir. Bu durum, bazı meallerin daha modern bir dil kullanarak okuyucuya daha açık bir anlatım sunma çabasını göstermektedir. Aynı zamanda 'talep eder oldunuz' gibi ifadeler, bazı meallerin farklı anlam katmanları sunduğunu gösteren bir örnektir. Bu çeşitlilik, Arapça kelimelerin Türkçeye aktarımındaki farklılıkları yansıtmaktadır ve derin anlam katmanları oluşturmak adına önemlidir.