Vakıa Suresi 47. Ayet

وَكَانُوا

يَقُولُونَ

اَئِذَا

مِتْنَا

وَكُنَّا

تُرَاباً

وَعِظَاماً

ءَاِنَّا

لَمَبْعُوثُونَۙ

٤٧

Ve kânû yekûlûne e-iżâ mitnâ ve kunnâ turâben ve ’izâmen e-innâ lemeb’ûśûn(e)

Vakıa Suresi 47. Ayet Meâlleri

Diyorlardı ki: “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?”Diyanet İşleri (Yeni)
Ve biz derlerdi, ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı dirileceğiz?Abdulbaki Gölpınarlı
Ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?"Elmalılı Hamdi Yazır
47,48. Şöyle diyorlardı: “Hem biz hem de önceki atalarımız, ölüp toprak ve kemik hâline geldikten sonra (yeniden) diriltilecekmişiz, öyle mi?”Mehmet Okuyan
Ve demekte olmuşlardı ki: «Biz öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, mutlaka bizler mi elbette diriltilip kaldırılmış kimseleriz?»Ömer Nasuhi Bilmen
Ve diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?"Süleyman Ateş
“Ölüp toprağa ve kemiklere dönüştükten sonra gerçekten kalkacak mıyız!” diye söylenirlerdi,Süleymaniye Vakfı
Ve şöyle derlerdi: "Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?"Yaşar Nuri Öztürk
ve "Ne yani" demiştiler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?Mustafa İslamoğlu
Ve şöyle diyorlardı: “Sahi biz, ölüp de toprak olduktan ve kemik yığınına dönüştükten sonra mı, yani biz o halde iken mi yeni bir yaratılışla tekrar diriltileceğiz? Bu, olacak şey değil!”Ömer Çelik
Bir de «Biz öldüğümüz, bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz vakit mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» derlerdi.Hasan Basri Çantay
Vakıa Suresi 47. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Vakıa Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureVakıa
Sure Numarası56
Ayet Numarası47
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası563
Toplam Harf Sayısı90
Toplam Kelime Sayısı17

Vakıa Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, ahiret hayatı, cennet ve cehennem tasvirleri gibi konulara odaklanmaktadır. Bu sure, müminler ve inanmayanlar arasındaki zıtlıkları ortaya koymakta ve inkarcıların ahiret hayatına dair şüphelerini sorgulayan bir dille kaleme alınmıştır. Ayet 47, insanların ölümden sonraki dirilişle ilgili söylediklerine bir atıfta bulunmaktadır. Bu ayet, insanların ölümden sonra yeniden dirilmenin mümkün olup olmadığına dair duydukları şüpheleri dile getirir. Ayet, bu tür bir inkar davranışını eleştiren bir üslup taşır ve insanlara akıl, düşünce ve inanç bağlamında sorular yöneltmektedir. Kur'an genelinde olduğu gibi, bu ayet de insanları düşündürmeye ve kendi varlıklarını sorgulamaya teşvik eder. Ölümden sonra diriliş teması, birçok yerde vurgulanmakta ve inananların bu inancı pekiştirilmek istenmektedir. Bu ayet, inançsızların bakış açısını yansıtırken, aynı zamanda Allah'ın kudretini hatırlatacak bir mesaj da taşımaktadır.

Vakıa Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مَاتَölmek
تُرَابٌtoprak
عِظامٌkemikler
يُحْشَرُdiriltmek
أَنْki

Ayet içindeki önemli tecvid kuralları arasında, 'مَاتَ' kelimesinin med ile uzatma kurallarına tabi olduğu ve bağlantılı kelimeler arasında idgam gibi kuralların geçerli olduğu yerler bulunmaktadır.

Vakıa Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مَاتَölmek21
تُرَابٌtoprak9
عِظامٌkemikler4
يُحْشَرُdiriltmek7

Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insan varoluşunun geçiciliği ve ölümden sonraki hayatın gerçekliği konusunun önemini vurgulamaktadır. 'مَاتَ' kelimesi, yaşamın sona erdiği anı belirtirken, 'تُرَابٌ' ve 'عِظامٌ' gibi kelimeler, fiziksel ölüm sürecini ve dönüşümü ifade eder. 'يُحْشَرُ' kelimesi ise, ahiret gününde diriliş tema ve mesajını destekleyen bir terim olarak öne çıkmaktadır.

مَاتَ

21

تُرَابٌ

9

يُحْشَرُ

7

عِظامٌ

4

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Vakıa Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı dirileceğiz?Açıklayıcı
Diyanet İşleritoprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı, biz mi bir daha diriltilecekmişiz?Modern
Elmalılı Hamdi Yazırtoprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?Geleneksel
Mehmet Okuyantoprak ve kemik hâline geldikten sonra (yeniden) diriltilecekmişiz, öyle mi?Açıklayıcı
Ömer Nasuhi Bilmentoprak ve kemikler olduğumuz vakit mi, mutlaka bizler mi elbette diriltilip kaldırılmış kimseleriz?Geleneksel
Süleyman Ateştoprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?Modern
Süleymaniye Vakfıtoprağa ve kemiklere dönüştükten sonra gerçekten kalkacak mıyız!Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürktoprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?Modern

Tablo incelendiğinde, birçok mealde ortak olarak 'toprak ve kemik' ifadelerinin kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, ölümden sonraki dönüşüm ve diriliş konusunu somut bir şekilde açıklamakta yardımcı olmaktadır. 'Diriltilecek miyiz?' sorusu ise, çoğu mealde benzer bir dille öne çıkmaktadır; bu da ayetin ana temasını vurgulamaktadır. Farklı mealler arasında belirgin farklılıklar, kullanılan dilsel tonlarda ortaya çıkmakta. Geleneksel mealler daha klasik bir üslup taşırken, modern mealler daha akıcı ve anlaşılır bir dil kullanmaktadır. Örneğin, 'toprak ve kemik yığını' ifadesi, bazı meallerde daha açıklayıcı bir dille yer bulurken, diğerlerinde daha sade bir şekilde ifade edilmektedir. Bu durum, okuyucuya hitap etme biçiminde farklılıklar yaratmakta ve farklı anlayış katmanlarına ulaşmayı amaçlamaktadır.

Vâkıa Sûresi 47. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

46. ayet, cennet ehlinin, 'Düşük meyvelerin yanında oturacaklar' ifadesiyle, cennetteki yaşamın lüks ve sefa içinde olacağını vurgular.

  • VAKIA SURESİ 34. Ayet: Bu ayet, cennetteki yaşamın zevklerini ve nimetlerini tarif eder. Bu bağlamda, ayet 34, meyvelerin cennet ahalisinin bol ve çeşitli yiyeceklerle nasıl bir yaşam süreceğini gösterirken, 47. ayet de bu yaşamın cennetteki huzurlu ortamda geçeceğini vurgular.
  • VAKIA SURESİ 33. Ayet: Bu ayette cennetin sunduğu nimetler, çeşitli meyve ve tatlarla tanıtılmakta ve insanların bu cennette nasıl bir hayat yaşayacakları betimlenmektedir. Dolayısıyla 33. ayet, 47. ayetin anlamını pekiştirmektedir.
  • İnsan Suresi 11. Ayet: Bu ayet, cennetteki yaşamın güzelliklerini ve nimetlerini tema olarak kullanarak, bu iki ayet arasında benzer bir anlatım tarzı kurmaktadır. İnsanların cennette gerçekleştirecekleri hayat, 47. ayetteki huzurlu ortamı da 76. ayetle ilişkilendirir.

Vakıa suresinin 47. ayeti, cennet hayatının huzurlu ve zevkli bir yönünü anlatırken, ilişkili ayetler de bu konuyu destekleyerek cennetin nimetlerini ve rahatlığını ön plana çıkarmaktadır. Böylece cennet tasvirleri, insanlara vaat edilen karşılığın güzelliğini vurgulamakta ve müminlerin cesaretlenmesine katkı sağlamaktadır.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça