Vakia Suresi 67. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır, biz mahrum olduk. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Daha doğrusu büsbütün mahrumuz!” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Doğrusu, biz yoksul bırakıldık" (derdiniz). |
Mehmet Okuyan Meali | 65,66,67. Dileseydik onu kuru bir çöp yapardık da “Şüphesiz ki borçlandık (zarardayız); dahası biz (üründen) mahrum bırakıldık!” diyerek şaşar kalırdınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Belki biz mahrum kimseleriz (diye söylenirdiniz).» |
Süleyman Ateş Meali | Doğrusu, biz yoksun bırakıldık! (derdiniz). |
Süleymaniye Vakfı Meali | Artık yoksul kimseleriz” dersiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Doğrusu mahrum bırakıldık biz." |
Vakia Suresi 67. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Vakia |
Sure Numarası | 56 |
Ayet Numarası | 67 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 564 |
Toplam Harf Sayısı | 28 |
Toplam Kelime Sayısı | 6 |
Vakia Suresi, Kur'an'ın 56. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, kıyamet günü ve ahiretteki olaylar hakkında detaylı betimlemeler içermektedir. Ayet 67, bu bağlamda insanların dünyadaki davranışları ve ahirette karşılaşacakları sonuçlar hakkında bir bakış açısı sunmaktadır. Ayet, insanların karşılaşacakları yoksulluk ve mahrumiyet hissini dile getirirken, bu durumun daha geniş bir bağlamda ahiret hayatındaki sonuçlarıyla ilişkilendirilmesi gerektiğine dikkat çeker. Ayrıca, insanların dünya hayatındaki seçimlerinin ahiretlerini nasıl etkileyeceği konusunda derin bir düşünmeye teşvik eden bir içerik taşır. Mekke döneminde inmiş olması, bu ayetin dönemin sosyal ve psikolojik koşullarını yansıttığını gösterir. İnsanlar sürekli bir kaygı, yoksulluk ve gelecekteki belirsizlikler arasında yaşamaktaydılar. Bu bağlamda, ayet, insanları gerçek yoksulluk ve mahrumiyetin ahiret hayatında ne anlama geleceği üzerinde düşünmeye yönlendirir. Sure boyunca, dünya hayatının geçici olduğu, ahiret hayatının ise kalıcı olduğu vurgusu yapılmaktadır. Ayetin, bu genel temayla ilişkili olarak ele alınması, okuyucuya ahlaki ve manevi bir mesaj verirken, aynı zamanda kişisel bir muhasebe yapma fırsatı sunmaktadır.
Vakia Suresi 67. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَحْرُومٌ | mahrum, yoksun |
إِنَّا | şüphesiz biz |
يَجْعَلُ | yapmak, kılmak |
يَكُونُ | olmak |
قَضَى | kaza, hüküm |
Ayetin içinde geçen Arapça kelimelerde, mahrumiyet ve yoksulluk ile ilgili kelimelerin yanı sıra, şüphesizlik ve varlık durumu da ön plana çıkmaktadır. Tecvid açısından, ayette 'مَحْرُومٌ' kelimesi 'م' harfi ile başlar ve burada 'idgam' kuralı işlenebilir. Ayrıca, ayette 'إِنَّا' ifadesi, 'med' ile uzatılabilir.
Vakia Suresi 67. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَحْرُومٌ | mahrum | 12 |
يَكُونُ | olmak | 27 |
قَضَى | hüküm | 15 |
Ayet içinde geçen önemli kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılır. 'مَحْرُومٌ' kelimesi, genellikle yoksunluk ve mahrumiyet bağlamında kullanıldığı için, ahiret hayatı ve dünya yaşamı arasındaki ilişkiyi vurgulamak amacıyla sıkça yer bulur. 'يَكُونُ' kelimesi ise birçok yerde varlık ve durum ifadelerinde karşımıza çıkar. 'قَضَى' kelimesi ise çoğunlukla Allah'ın iradesini ve hükmünü belirtmek için kullanılır. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın genel teması ve mesajı ile derin bir bağ kurar.
يَكُونُ
27
قَضَى
15
مَحْرُومٌ
12
Vakia Suresi 67. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Hayır, biz mahrum olduk. | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Daha doğrusu büsbütün mahrumuz! | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Doğrusu, biz yoksul bırakıldık. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki borçlandık; dahası biz (üründen) mahrum bırakıldık! | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Belki biz mahrum kimseleriz. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Doğrusu, biz yoksun bırakıldık! | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Artık yoksul kimseleriz dersiniz. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Doğrusu mahrum bırakıldık biz. | Geleneksel |
Tabloda görülen ifadeler, mealler arasında farklılıklar ve benzerlikler göstermektedir. 'Mahrum' kelimesi, pek çok mealde ortak bir şekilde kullanılırken, ifade tarzları ve tonlar farklılık göstermektedir. Bazı meallerde daha geleneksel bir dil tercih edilmiştir; örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi. Diyanet İşleri Meali, daha modern ve akıcı bir dil kullanmayı tercih etmiştir. Öte yandan, Mehmet Okuyan gibi bazı mealler, açıklayıcı bir dil kullanarak anlamı derinleştirme çabasındadır. 'Mahrum' ve 'yoksul' kelimeleri hem ahlaki, hem de manevi bir kaygıyı ifade ediyor, bu nedenle bu kelimelerin sıkça tercih edilmesi anlaşılabilir. Ancak, farklı mealler arasında anlam farklılıkları değil, daha çok ifade biçiminde farklılıklar görülmektedir.