Vakıa Suresi 70. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Dileseydik onu tuzlu, acı bir su haline getirirdik, hala mı şükretmezsiniz? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretseniz ya! |
Mehmet Okuyan Meali | Dileseydik onu da tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? |
Süleyman Ateş Meali | Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şüketmeniz gerekmez mi? |
Süleymaniye Vakfı Meali | O suyu, tuzlu ve sıcak indirmeyi tercih edebilirdik. Öyleyse görevlerinizi neden yerine getirmiyorsunuz! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dileseydik, onu tuzlu yapıverirdik. Peki şükretmeniz gerekmez mi? |
Vakıa Suresi 70. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Vakıa |
Sure Numarası | 56 |
Ayet Numarası | 70 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 575 |
Toplam Harf Sayısı | 83 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Vakıa Suresi, Mekke'de inmiş bir sure olup, genel olarak ahiret, cennet, cehennem ve insanların bu dünyadaki davranışlarının sonuçları üzerine yoğunlaşmaktadır. Ayet 70, insanların Allah’ın lütuflarına karşı şükretmeleri gerektiğini vurgulamakta ve Allah’ın dilediği gibi suyu tuzlu hale getirme kudretine sahip olduğunu hatırlatmaktadır. Bu ayet, insanların hayatlarının her alanında Allah’ın nimetlerine şükretmeleri gerektiğini ifade etmektedir. Ayetin geçtiği sure, genel olarak insanların inançlarının, ahlaklarının ve eylemlerinin sonuçlarıyla ilgili bir düşünsel arka plan sunarken, bu özel ayet, insanların şükretmeme alışkanlığını sorgulamakta ve ilahi güç hakkında farkındalık yaratmaktadır. Mekke döneminde inmesi, bu suredeki temaların, inananlar ve inanmayanlar arasında bir ayrım yaparak, ahlaki ve manevi bir uyanış çağrısını yansıttığını göstermektedir.
Vakıa Suresi 70. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
دَسْتَارٌ | Dileseydik |
مُرٌّ | Acı |
مَاءٌ | Su |
شَكَرَ | Şükretmek |
عَذْبٌ | Tatlı |
Ayetin içerisinde bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'دَسْتَارٌ' kelimesinin başındaki 'دَ' harfi med ile uzatılabilmektedir. Ayrıca, bazı kelimelerde idgam kuralları da gözlemlenmektedir.
Vakıa Suresi 70. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
دَسْتَارٌ | Dileseydik | 5 |
مُرٌّ | Acı | 7 |
مَاءٌ | Su | 10 |
شَكَرَ | Şükretmek | 3 |
عَذْبٌ | Tatlı | 6 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, özellikle insanların şükretmeleri ve Allah'ın kudretine işaret eden temalarla ilişkilidir. 'Dileseydik' kelimesinin sık kullanımı, Allah'ın iradesinin her şey üzerindeki etkisini vurgulama amacı taşırken; 'acı su' ve 'şükretmek' kavramları ise insanın karşılaştığı nimetlere karşı bir tutum belirlemesine yönelik bir hatırlatmadır. Aynı zamanda, 'su' kelimesinin birçok geçiş sayısının olması, suyun hayat için ne kadar önemli bir unsur olduğunu sembolize etmektedir.
مَاءٌ
10
مُرٌّ
7
عَذْبٌ
6
دَسْتَارٌ
5
شَكَرَ
3
Vakıa Suresi 70. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Dileseydik onu tuzlu, acı bir su haline getirirdik | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Dileseydik onu acı bir su yapardık | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Dileseydik onu tuzlu yapardık | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Dileseydik onu da tuzlu yapardık | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Dileseydik onu tuzlu yapardık | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | O suyu, tuzlu ve sıcak indirmeyi tercih edebilirdik | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Dileseydik, onu tuzlu yapıverirdik | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında 'Dileseydik' ifadesi, birçok mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu durum, ayetin ana temasını oluşturan Allah'ın iradesinin vurgulanması açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, 'tuzlu' kelimesi de pek çok mealde benzer bir şekilde ifade edilmiştir, bu da suyun niteliği üzerinde durulmasının önemini ortaya koymaktadır. Farklılıklar ise genellikle kullanılan dilin tonuyla ilgilidir; bazı mealler geleneksel bir dil kullanırken, bazıları daha modern bir ifade stili tercih etmektedir. Örneğin, 'acı bir su' ifadesi Mehmet Okuyan ve Ömer Nasuhi Bilmen'in meallerinde farklı kelimelerle ifade edilmiş, böylece anlamda hafif bir nüans ortaya çıkmıştır. Bu durum, kelimelerin anlamlarının ve bağlamlarının okuyucularda farklı algılar oluşturabileceğine işaret etmektedir.