Vakıa Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar! |
Mehmet Okuyan Meali | Sağın halkı, ne mutlu insanlardır o sağın halkı! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? |
Süleyman Ateş Meali | Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar! |
Süleymaniye Vakfı Meali | (Birincisi) uğurlular sınıfıdır. Ne mutlu o uğurlu olanlara! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı? |
Vakıa Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Vakıa |
Sure Numarası | 56 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 27 |
Kur'an Sayfası | 570 |
Toplam Harf Sayısı | 54 |
Toplam Kelime Sayısı | 9 |
Vakıa Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, ahiret hayatını, cenneti ve cehennemi tasvir eden bir içeriğe sahiptir. Bu sure, iman edenlerin ve inkar edenlerin durumlarını karşılaştırarak, Allah’a inananların ahiretteki ödüllerini anlatmaktadır. Ayet 8, cennete girecek olanların özelliklerine ve onları bekleyen mutluluğa vurgu yapar. Burada, sağ tarafta bulunanların, yani Ashâb-ı Meymene'nin, ne kadar mutlu olduklarından bahsedilmektedir. Bu bağlamda, sağ taraf, iman edenler, cennetlik olanlar ve Allah’ın rızasına ulaşanlar için bir mecra olarak nitelendirilir. Ayet, inananların bu dünyadaki sıkıntılarının ardından ahirette bulacakları ödülü anlatmaktadır. Sure, genel olarak insanların yaşamları boyunca yaptıkları eylemleri ve bu eylemlerin sonuçlarını sorgulayan bir anlatıma sahiptir. Böylece, insanları doğru yola yönlendirmeyi ve ahiret hayatına hazırlanmayı amaçlamaktadır.
Vakıa Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَصْحَابُ | sahibler, dostlar |
مَيْمَنَة | sağ taraf |
مُبَارَك | uğurlu, bereketli |
Ayetin içerisindeki bazı kelimelerin tecvid kurallarına göre okunuşunda dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Örneğin, 'مَيْمَنَة' kelimesinde 'mim' harfi med ile uzatılırken, 'مُبَارَك' kelimesinde ise 'ra' harfi, 'idgam' kuralına tabi değildir.
Vakıa Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَصْحَابُ | sahipler | 16 |
مَيْمَنَة | sağ taraf | 2 |
مُبَارَك | uğurlu | 4 |
Ayet içerisinde geçen 'أَصْحَابُ', 'مَيْمَنَة' ve 'مُبَارَك' kelimeleri Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça geçmektedir. 'أَصْحَابُ' kelimesi, genel olarak insan topluluklarını ve arkadaşlık ilişkilerini ifade etmek için kullanılırken, sürekli olarak inananları ve onlarla birlikte olanları vurgular. 'مَيْمَنَة' kelimesi ise sağ tarafı ifade ettiği için, cennete girecek olanların sembolü konumundadır. 'مُبَارَك' kelimesi ise bereket ve uğur anlamında kullanıldığından, cennete girecek olanların durumunu tanımlamak için tercih edilmektedir. Bu kelimelerin sık geçmesi, Kur'an'ın genel mesajı olan inanç, dostluk ve mutluluğu öne çıkarma amacıyla ilişkilidir.
أَصْحَابُ
16
مُبَارَك
4
مَيْمَنَة
2
Vakıa Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli. | Edebi |
Diyanet İşleri (Yeni) | Ahiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir! | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Sağın halkı, ne mutlu insanlardır o sağın halkı! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | İmdi (biri) Ashâb-ı Meymene, nedir Ashâb-ı Meymene? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar! | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | (Birincisi) uğurlular sınıfıdır. Ne mutlu o uğurlu olanlara! | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı? | Modern |
Görüldüğü üzere, mealler arasında 'sağ taraf', 'uğurlu' ve 'mutlu' ifadeleri sıkça yer almaktadır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını oluşturan cennet ve mutluluk durumunu yansıtmaktadır. Çoğu mealdeki bu ortak ifadelerin tercih edilmesinin nedeni, dinleyicinin aklında net bir imaj oluşturmak ve ayetin mesajını vurgulamaktır. Bununla birlikte, bazı meallerdeki dilsel farklılıklar dikkat çekmektedir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın kullanımı daha edebi bir dille ifade edilirken, Diyanet İşleri meali daha açıklayıcı ve anlaşılır bir dille yazılmıştır. Diğer yandan, Mehmet Okuyan ve Yaşar Nuri Öztürk gibi modern mealler, güncel bir dil kullanarak okuyucuya daha yakın bir anlatım sunmaktadır. Bu farklılıklar, meallerin hedef kitlelerine ve dilsel yaklaşımlarına göre değişiklik göstermektedir.