الْوَاقِعَةِ

Vakıa Suresi 89. Ayet

فَرَوْحٌ

وَرَيْحَانٌ

وَجَنَّتُ

نَع۪يمٍ

٨٩

Feravhun ve rayhânun ve cennetu na’îm(in)

Fakat (ölen kişi) Allah'a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

Surenin tamamını oku

Vakıa Suresi 89. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiArtık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naim cenneti.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)88,89. Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiOna rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Mehmet Okuyan Meali88,89. (Ölen kişi Allah’a) yakınlaştırılanlardan ise ona rahatlık, güzel rızık ve nimet cenneti vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen Mealiİşte (ona) bir rahat, bir güzel rızk ve bir Nâim cenneti vardır).
Süleyman Ateş MealiO'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.
Süleymaniye Vakfı MealiHuzur, güzel kokular ve nimetlerle dolu bahçeler onu bekler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiRahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.

Vakıa Suresi 89. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureVakıa
Sure Numarası56
Ayet Numarası89
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası563
Toplam Harf Sayısı81
Toplam Kelime Sayısı17

Vakıa Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, kıyamet günü ve ahiret hayatıyla ilgili konuları ele alır. Bu sure, inananlar ve inkâr edenler arasında bir ayrım yaparak, ahiret hayatının gerçeklerine dair güçlü bir tasvir sunar. Ayet 89 ise, Allah'a yakın kılınanların durumunu anlatmakta ve onlara sunulacak nimetleri belirtmektedir. Bu ayet, genel olarak ahiret inancını pekiştiren ve cennetin nimetlerini vurgulayan bir mesaj taşımaktadır. Naim cenneti terimi, cennetteki nimetlerin ve güzelliklerin bir simgesi olarak karşımıza çıkar. Ayetin bağlamında, inananların Allah’a olan yakınlıkları sonucunda elde edecekleri huzur ve rahatlık üzerinde durulmaktadır. Bu huzur, ahiretteki yaşamın kalitesini ve Allah ile olan bağlantılarının derinliğini ifade eder. Surenin genelinde, hayatın geçici doğası ve ahiret hayatının kalıcılığına vurgu yapılırken, bu ayet özelinde Allah’a yakın olanların alacakları mükâfatlar ön plana çıkmaktadır. Böylece inananlar, bu ayet aracılığıyla Allah’ın rahmetine ve cennet nimetlerine olan inançlarını güçlendirmekte ve ahiret hayatına dair umutlarını tazelemiş olmaktadırlar.

Vakıa Suresi 89. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
راحةrahatlık
رزقrızık
نعيمnimet

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'نعيم' kelimesindeki 'ن' harfi, 'م' harfi ile birleştiğinde idgam yaparak okunur. Ayrıca, 'رزق' kelimesindeki 'ز' harfi, ince bir sesle telaffuz edilmelidir.

Vakıa Suresi 89. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
راحةrahatlık5
رزقrızık8
نعيمnimet7

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça karşımıza çıkan kavramlardır. 'راحة' kelimesi, huzur ve dinginliği tasvir ederken, 'رزق' kelimesi, Allah'ın insanların ihtiyaçlarını karşılama şekline işaret eder. 'نعيم' ise cennetteki nimetler için kullanılır. Bu kelimelerin sıkça geçmesi, cennet tasvirleri ve inananların karşılaşacakları durumlar hakkında bilgi vermektedir.

رزق

8

نعيم

7

راحة

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Vakıa Suresi 89. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıhuzur ve rahatAçıklayıcı
Diyanet İşlerirahatlık, güzel rızıkGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırrahatlık, güzel rızıkGeleneksel
Mehmet Okuyanrahatlık, güzel rızıkModern
Ömer Nasuhi Bilmenrahat, güzel rızkGeleneksel
Süleyman Ateşrahatlık, güzel rızıkAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıhuzur, güzel kokularModern
Yaşar Nuri Öztürkrahatlık, güzel rızıkModern

Tabloda görüldüğü üzere, 'rahatlık' ve 'güzel rızık' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ortak ifadeler, ayetin temel mesajını vurgulamakta ve cennetteki huzur ortamını betimlemektedir. Öte yandan, 'huzur' kelimesi ise sadece Abdulbaki Gölpınarlı ve Süleymaniye Vakfı meallerinde geçmekte olup, bu kelimenin kullanımı ayetin daha geniş bir perspektiften anlaşılmasına yardımcı olmaktadır. Genel olarak, mealler arasında belirgin bir farklılık gözlemlenmemekle birlikte, bazı ifadelerin tercih edilme biçimi ve dilsel tonları farklılık göstermektedir. Bu farklılıklar, meallerin yazıldığı dönemlerin dil anlayışına ve okuyucu kitlesine göre değişiklik göstermektedir.