Yasin Suresi 10. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve birdir onlara korkutsan da, korkutmasan da; onlar, inanmazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onları uyarsan da, uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onları korkutsan da korkutmasan da onlara göre birdir, inanmazlar. |
Mehmet Okuyan Meali | Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onları korkutmuş olsan da, korkutmasan da onlara karşı müsavîdir, imân etmezler. |
Süleyman Ateş Meali | Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onları uyarsan da bir, uyarmasan da: inanmıyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Sen ha uyarmışsın onları ha uyarmamışsın, fark etmez onlar için; inanmazlar. |
Yasin Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yasin |
Sure Numarası | 36 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 458 |
Toplam Harf Sayısı | 46 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Yasin Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en çok bilinen ve okunan surelerinden biridir. Mekke döneminde nazil olmuştur ve genel olarak inanç, ahiret, ve tevhid konularını işlemesiyle dikkat çeker. Bu sure, Allah’ın varlığını ve birliğini, peygamberlerin gönderilişini ve insanların bu mesajlara nasıl tepki verdiklerini anlatmaktadır. Ayet 10, bu bağlamda, insanın inançsızlığı üzerine odaklanarak, bir uyarının ya da tehdidin onların iman etmesine etki etmeyeceğini belirtmektedir. Bu durum, yükümlülük ve sorumluluk alanında insanın özgür iradesinin nasıl çalıştığına dair önemli bir nokta sunmaktadır. Ayet, insanların kalplerinin mühürlenmesi ve Allah'ın iradesinin müdahalesi ile ilgili derin bir anlayış sunar. Bu nedenle, ayetin genel anlamı, inanmayanların durumu ile ilgili bir açıklama getirirken, aynı zamanda insanın kendi inanç serüveninin sonucuna da vurgu yapmaktadır.
Yasin Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كُسْفَةٌ | korkutmak |
مُسَاوٍ | eşit, bir |
لَا يُؤْمِنُونَ | inanmamak |
Ayetin içinde bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, "لَا يُؤْمِنُونَ" ifadesinde 'idgam' kuralı uygulanmakta, 'لَا' harfi 'يؤمنون' ile birleşerek okunmaktadır.
Yasin Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كُسْفَةٌ | korkutmak | 3 |
مُسَاوٍ | eşit, bir | 2 |
لَا يُؤْمِنُونَ | inanmamak | 6 |
Kur'an'da geçen bu kelimeler, inanç ve iman üzerine kurulu olan birçok ayette sıkça kullanılmaktadır. Özellikle 'لَا يُؤْمِنُونَ' ifadesi, inanmayanların durumunu ifade ettiği için sıkça tekrar edilmektedir. İnanmama durumu, insanın ruhsal ve ahlaki durumunu vurgulamakta ve bu nedenle ayetlerin ana temalarından biridir. 'مُسَاوٍ' kelimesinin kullanımı ise, insanların inançsızlık durumunu eşit bir şekilde değerlendirdiği için önemlidir. Bu tür kelimelerin tekrarları, Kur'an'ın mesajlarının güçlenmesine katkıda bulunur.
لَا يُؤْمِنُونَ
6
كُسْفَةٌ
3
مُسَاوٍ
2
Yasin Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | korkutsan da, korkutmasan da | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | uyarsan da, uyarmasan da | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | korkutsan da korkutmasan da | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | uyarmasan da, inanmıyorlar | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | korkutmuş olsan da, korkutmasan da | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uyarsan da, uyarmasan da | Modern |
Süleymaniye Vakfı | bir, uyarmasan da | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk | fark etmez onlar için | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'korkutsan da, korkutmasan da' ifadesi, Abdulbaki Gölpınarlı ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel meallerde sıklıkla tercih edilen bir yapıdır. Bu ifade, inançsızların durumunu vurgulamak için güçlü bir anlatım sunuyor. Diğer meallerde ise 'uyarmasan da, uyarsan da' gibi daha modern ve açıklayıcı ifadeler tercih edilmiştir. Bu durum, meallerin dilsel tonları arasında farklılıklar yaratmaktadır. Bu tür ifadelerin tercihi, meal yazarlarının tarzına ve hedef kitlelerine göre değişiklik göstermektedir. Genel olarak, ortak ifadeler, inanmamanın sonuçlarıyla ilgili netlik sağlarken, farklılıklar ise yazarların üslup tercihlerini yansıtmaktadır.