Yasin Suresi 8. Ayet
اِنَّا
جَعَلْنَا
ف۪ٓي
اَعْنَاقِهِمْ
اَغْلَالاً
فَهِيَ
اِلَى
الْاَذْقَانِ
فَهُمْ
مُقْمَحُونَ
٨
İnnâ ce’alnâ fî a’nâkihim aġlâlen fehiye ilâ-l-eżkâni fehum mukmehûn(e)
Yasin Suresi 8. Ayet Meâlleri

Yasin Suresi 8. Ayet Ne İçin Okunur?
Yasin Suresi’nin 8. ayeti, inkar edenlerin boyunlarına halkalar geçirilmiş gibi olduklarını ve bu nedenle hakikati göremez hale geldiklerini anlatır. Bu ayet, inkarda ısrar edenlerin kalplerinin ve bakışlarının nasıl bağlandığını hatırlatır.
İnsanlar genellikle bu ayeti, batıl düşüncelerden korunmayı anımsamak, kalplerinin hakikate açık kalması için içsel muhasebe yapmak ve hidayetin değerini fark etmek için okur. Aynı zamanda kişinin kendini gafletten uzak tutmasına, doğru yola bağlılığını canlı tutmasına vesile olması açısından da tercih edilir. Ayet, inkarın kalbi bağlayıcı etkisini ve hakikate yönelişin önemini simgeler.
Yasin Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yasin |
Sure Numarası | 36 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 22 |
Kur'an Sayfası | 503 |
Toplam Harf Sayısı | 77 |
Toplam Kelime Sayısı | 15 |
Yasin Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 36. suresidir ve Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak insanlara tevhid inancını, ahiret hayatını ve peygamberlerin mesajını hatırlatmayı amaçlar. Sure, insanların Allah'ın varlığını ve birliğini idrak etmeleri, kendi hesaplarının görülmesi için bir uyarı niteliğindedir. Yasin Suresi, Kur'an'ın kalbi olarak adlandırılır ve birçok kişi tarafından düzenli olarak okunur. Ayet 8, bu bağlamda insanların başlarının yukarıda olduğu durumları tasvir ederken, bu durumu anlatan metaforlar kullanarak, inkar edenlerin başlarına gelen bir durumu simgeler. Bu ayet, inkarcıların başlarının yukarıda olduğu ama gözlerinin aşağıda, bir şey göremeyen, anlayamayan bir durumda olduklarını ifade eder. Yasin Suresi'nin genel akışı içinde bu ayet, inkarı ve bunun sonuçlarını vurgulamakta önemli bir yer tutar. Özetle, bu ayet, insanlara iman etmeleri ve Allah'a yönelmeleri yönünde bir çağrı niteliğindedir.
Yasin Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
لَـمَّا | şüphe yok ki |
أَعْنَاقِهِم | boyunlarına |
حَلَاقٍ | halkalar |
تَشْخَصُ | kafaları kalkık |
إِلَى | yukarıya |
Ayette bazı temel tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'إِلَى' kelimesinde med (uzatma) kuralı uygulanabilir.
Yasin Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَعْنَاقِهِم | boyunlarına | 8 |
حَلَاقٍ | halkalar | 12 |
تَشْخَصُ | kafaları kalkık | 4 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerden 'أَعْنَاقِهِم' (boyunlarına), 'حَلَاقٍ' (halkalar) ve 'تَشْخَصُ' (kafaları kalkık) kelimeleri Kur'an'da belirli sayılarda geçmektedir. Bu kelimeler, aziz Kur'an'da insanların inkar ve itaat durumlarını anlatma konusunda sıkça kullanılır. Özellikle, halkalar ve boyunlar gibi imgeler, inkar edenlerin ceza veya azap durumlarını betimlemek için güçlü bir mecra sunmaktadır. Bu nedenle bu kelimelerin kullanım sıklığı, genel olarak inancın ve ahiret hayatının önemini vurgulamak amacıyla tercih edilmektedir.
حَلَاقٍ
12
أَعْنَاقِهِم
8
تَشْخَصُ
4
Yasin Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | boyunlarına laleler vurduk | Edebi |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | demir halkalar geçirdik | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | kelepçeler geçirmişiz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | çenelerine kadar dayanacak halkalar | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | kelepçeler geçirmişizdir | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | halkalar geçirdik | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | demir halkalar takmışız | Edebi |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | bukağılar geçirdik | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'halkalar', 'kelepçeler' ve 'bukağılar' gibi ifadelerin çoğu mealde ortak olarak kullanıldığı görülebilir. Bu ifadeler, ayetin anlamını pekiştiren önemli kelimelerdir. Halkalar ve kelepçeler, esaret ve zorunluluk durumlarını simgelerken; 'bukağılar' ifadesi ise benzer bir anlam taşıyarak, esaretin farklı bir boyutunu yansıtır. Bazı meallerde ise dilsel ton açısından farklılıklar dikkati çekmektedir. Örneğin, Gölpınarlı Meali daha edebi bir dil kullanırken, Diyanet Meali daha açıklayıcı ve sade bir yaklaşım benimsemiştir. Edebi ton, mecaz ve tasvir ağırlıklı ifadelerle dikkat çekerken; açıklayıcı ve modern tonlar, anlamın daha açık ve net bir şekilde ifade edilmesine odaklanmaktadır. Genel olarak, bu farklılıklar, meallerin hedef kitlesi ve amaçlarına göre şekillenirken, dilsel ve anlam açısından belirgin nüanslar sunmaktadır.
Yâsin Sûresi 8. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayette, insanların kalplerinin üzerine mühür vurulduğu ve bu nedenle onlara uyarılmaktan uzak duracakları ifade edilmektedir.
- Bakara Suresi 7. Ayet: Bu ayette de Allah'ın bazı insanların kalplerini mühürlediği belirtilmektedir. Bu durum, onlara hidayetin ulaşmaması için bir sebep teşkil etmektedir.
- Câsiye Suresi 23. Ayet: Burada da insanların kendilerine gönderilen apaçık delilleri görmezden gelmeleri ve kalplerinin kaynağını bilmemeleri ifade edilmektedir. Yasin Suresi 8. ayeti ile benzer bir tema taşımaktadır.
- İsrâ Sûresi 46. Ayet: Bu ayette de Allah, bazı halkların kalpleri üzerine perde çektiği ifade edilmektedir. Bu durum, insanların uyarılara duyarsız hale gelmesine işaret eder.
Yasin Suresi 8. ayeti ve ilişkilendirilen ayetler, insanların kalp mühürlenmesi temasını açıkça ortaya koymaktadır. Bu ayetlerden anlaşıldığı üzere, kalp mühürlenmesi, insanın uyarı ve hidayet gibi önemli mesajları almasını engelleyen bir durumdur. Kur'an'da sıkça rastlanan bu tema, Allah'ın bazı insanlara olan hidayet ve rahmetinin sınırlı olduğu durumları vurgulamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç