Yûnus Suresi 19. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İnsanlar, ancak tek bir ümmetti, sonradan ayrılıklara düştüler. Rabbinin ezeli takdiri olmasaydı ayrılıklara düştükleri şeyler hakkında çoktan aralarında bir hüküm verilirdi, mücrimler, çoktan helak olup giderdi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler; sonra ayrılığa düştüler. Eğer (azabın ertelenmesiyle ilgili olarak ezelde) Rabbinden bir söz geçmiş olmasaydı, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında derhal hüküm verilir (işleri bitirilir)di. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsanlar, aslında bir tek ümmet idiler, sonra ihtilafa düşüp ayrı ayrı oldular. Eğer Rabbinden bir karar çıkmamış olsa idi, ihtilaf edip durdukları şeyler hakkında şimdiye kadar aralarında çoktan hüküm verilmiş olurdu. |
Mehmet Okuyan Meali | İnsanlar sadece tek bir ümmetti; sonradan ayrılığa düştüler. Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda aralarında elbette (hemen) hüküm verilirdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve insanlar bir ümmetten başka değildi. Sonra ihtilafa düştüler. Eğer Rabbin tarafından geçmiş bir kelime bulunmasa idi, onların arasında ihtilâfa düştükleri şey hususunda elbette ki (derhal) hükmolunurdu. |
Süleyman Ateş Meali | İnsanlar bir tek milletten başka bir şey değildi, ama ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz geçmemiş olsaydı, ayrılığa düştükleri konuda hemen aralarında hüküm verilir(işleri bitirilir)di. |
Süleymaniye Vakfı Meali | İnsanlar bir tek toplumdu (ümmetti), daha sonra ayrılığa düştüler. Eğer Rabbinin daha önce verdiği karar olmasaydı, onların ayrılığa düştükleri konuda aralarından hüküm verilirdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnsanlar bir tek ümmetten başka değilken ihtilafa düştüler. Eğer Rabbinden bir söz öne geçmemiş olsaydı, tartışıp durdukları konuda aralarında hüküm verilir/iş mutlaka bitirilirdi. |
Yûnus Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yûnus |
Sure Numarası | 10 |
Ayet Numarası | 19 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 215 |
Toplam Harf Sayısı | 244 |
Toplam Kelime Sayısı | 49 |
Yûnus Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir. Genel olarak tevhid inancı, ahiret, peygamberlik ve insanlığın geçmişi gibi konuları işlemektedir. Yûnus Suresi, özellikle insanların başlangıçta tek bir ümmet olduklarını, sonradan farklı görüş ve inançlara ayrıldıklarını vurgulayan ayetler içermektedir. Bu bağlamda 19. ayet, insanların bir zamanlar bir bütün olduklarına ve sonrasında neden ayrıldıklarına dair bir açıklama sunmaktadır. Ayetin içeriği, insanların inançları ve davranışları üzerindeki etkileriyle birlikte, Tanrı'nın ezeli takdirinin ve iradesinin önemini de belirtmektedir. Dönemin sosyal yapısı ve insanların inanç sistemleri çerçevesinde, bu ayet, insanları uyarıcı bir mesaj olarak okunmaktadır. Ayet, insanların farklılıklarının arka planında yatan nedenleri sorgulamakta ve aynı zamanda bu ayrılığın Tanrı'nın iradesiyle nasıl şekillendiğine işaret etmektedir. Mekke dönemi, çoğunlukla inanç ve ahlak temalı mesajların ön planda olduğu bir dönemdir; bu nedenle Yûnus Suresi de bu temaları yansıtmaktadır. Ayette geçen 'ümmet' kelimesi, başlangıçta insanların yaratılışlarının ve inançlarının birliği üzerine bir vurgu yaparken, ayrılıklar ise insanların kendi iradeleriyle ortaya çıkan farklılıkları temsil etmektedir. Dolayısıyla bu ayet, insanlığın ortak geçmişine dair bir hatırlatma niteliğindedir ve insanlara birlik olmanın önemini hatırlatmaktadır.
Yûnus Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أُمَّةٌ | ümmet |
اخْتَلَفُوا | ayrılmak, ihtilafa düşmek |
كَلِمَةٌ | söz, kelime |
Ayetin okunuşunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle 'ا' harfi ile başlayan kelimelerde med (uzatma) kuralı uygulanabilir.
Yûnus Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أُمَّةٌ | ümmet | 12 |
اخْتَلَفُوا | ayrılmak | 6 |
كَلِمَةٌ | söz | 18 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da çeşitli ayetlerde farklı bağlamlarla tekrar eden kelimelerdir. 'أُمَّةٌ' kelimesi, insanlık tarihindeki toplulukları ve birlik olmayı ifade ederken, 'اخْتَلَفُوا' kelimesi insanların farklı inanç ve görüşlere ayrılmalarını temsil etmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, insan ilişkilerinin temel dinamiklerini ve sosyal yapıları anlatma amacı taşımaktadır. 'كَلِمَةٌ' ise Tanrı'nın iradesini ifade eden bir terim olarak, insanların kaderini etkileyen sözlerin önemine işaret eder.
كَلِمَةٌ
18
أُمَّةٌ
12
اخْتَلَفُوا
6
Yûnus Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İnsanlar, ancak tek bir ümmetti | Geleneksel |
Diyanet İşleri | İnsanlar (başlangıçta tevhit inancına bağlı) tek bir ümmet idiler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnsanlar, aslında bir tek ümmet idiler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İnsanlar sadece tek bir ümmetti | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve insanlar bir ümmetten başka değildi | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnsanlar bir tek milletten başka bir şey değildi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | İnsanlar bir tek toplumdu | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | İnsanlar bir tek ümmetten başka değilken | Modern |
Tabloda görüldüğü gibi, birçok mealde ortak olarak 'tek bir ümmet' ifadesine yer verildiği gözlemlenmektedir. Bu ifade, insanların başlangıçta bir bütün olduğuna dair genel kabulü yansıtmaktadır. Farklı meallerde kullanılan 'ümmet', 'milet' veya 'toplum' gibi kelimeler, aynı kavramı ifade etmesine karşın farklı dilsel tonlar taşımaktadır. Geleneksel meallerde daha çok 'ümmet' kelimesi tercih edilirken, modern meallerde 'toplum' gibi daha güncel terimlere yer verilmiştir. Bu durum, meallerin hedef kitlelerine ve dilsel tarzlarına göre değişiklik göstermektedir. Bazı mealler, metnin anlaşılmasını kolaylaştırmak için açıklayıcı bir dil tercih etmişken, bazıları daha geleneksel bir üslup benimsemiştir. Kısacası, ortak ifadeler dilsel ve anlamsal olarak benzer bir amacı taşırken, farklı kelime seçimleri ise anlamda bazı nüanslar yaratmaktadır.