Yûnus Sûresi 2. Ayet
اَكَانَ
لِلنَّاسِ
عَجَباً
اَنْ
اَوْحَيْنَٓا
اِلٰى
رَجُلٍ
مِنْهُمْ
اَنْ
اَنْذِرِ
النَّاسَ
وَبَشِّرِ
الَّذ۪ينَ
اٰمَنُٓوا
اَنَّ
لَهُمْ
قَدَمَ
صِدْقٍ
عِنْدَ
رَبِّهِمْۜ
قَالَ
الْكَافِرُونَ
اِنَّ
هٰذَا
لَسَاحِرٌ
مُب۪ينٌ
٢
Ekâne linnâsi ‘aceben en evhaynâ ilâ raculin minhum en enżiri-nnâse vebeşşiri-lleżîne âmenû enne lehum kademe sidkin ‘inde rabbihim(k) kâle-lkâfirûne inne hâżâ lesâhirun mubîn(un)
Yûnus Suresi 2. Ayet Meâlleri

Yûnus Suresi 2. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yûnus |
Sure Numarası | 10 |
Ayet Numarası | 2 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 217 |
Toplam Harf Sayısı | 116 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
Yûnus Suresi, Mekke döneminde inmiş olup, genel olarak tevhid inancı, peygamberlerin gönderilişi, ahiret inancı ve insanların doğru yola davet edilmesi gibi temaları işlemektedir. Bu surede, insanlığın doğru yola yönlendirilmesi için Allah tarafından peygamberler gönderildiği ve bu peygamberlerin insanları uyarma göreviyle donatıldığı anlatılmaktadır. Ayet 2 ise, içlerinden bir er kişinin Allah tarafından vahiy alarak insanları uyarması ve inananlara müjdeler vermesi konusuna odaklanmaktadır. Burada, insanların bu duruma karşı gösterdiği şaşkınlık ve inkar tavrı da ele alınmaktadır. Kafirlere göre bu durum, bir büyücülük olarak nitelendirilmiştir. Bu ayet, insanların ilahi mesajlara karşı sergiledikleri direnç ve inançsızlıkları, aynı zamanda elçilerin görevlerini vurgulayan önemli bir mesaj taşımaktadır. Yûnus Suresi, bu bağlamda, iman edenlerin mükafatları ve inkar edenlerin sonuçları hakkında dikkat çekici bir perspektif sunmaktadır. Ayet, insanlara gönderilen mesajların ciddiyetini ve bu mesajlara yönelik tepkilerin tarihteki sürekliliğini vurgulamaktadır.
Yûnus Suresi 2. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَحْيَ | vahiy |
كَافِرُ | kafir |
يُحَذِّرَ | uyarmak |
مُبَشِّرَ | müjdelemek |
عَجَبٌ | şaşmak |
Ayetin tecvidinde 'idgam' ve 'med' gibi temel tecvid kuralları bulunmaktadır. 'وَحْيَ' kelimesi 'و' harfi ile başlıyor ve ardından 'ح' harfi geldiğinden med kuralı uygulanarak uzatılabilir.
Yûnus Suresi 2. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَحْيَ | vahiy | 5 |
كَافِرُ | kafir | 11 |
يُحَذِّرَ | uyarmak | 7 |
مُبَشِّرَ | müjdelemek | 6 |
عَجَبٌ | şaşmak | 3 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam 5, 11, 7, 6 ve 3 defa geçmesi, bu terimlerin tevhid, peygamberlik ve insanlığın tepkileri gibi konulardaki önemini vurgular. 'Vahiy' kelimesinin sık kullanımı, peygamberlerin Allah tarafından insanlara iletmek üzere gönderildiği mesajların ciddiyetini belirtmektedir. 'Kafir' kelimesi ise inkar edenlerin durumu hakkında sıkça referans verildiğini göstermektedir.
كَافِرُ
11
يُحَذِّرَ
7
مُبَشِّرَ
6
وَحْيَ
5
عَجَبٌ
3
Yûnus Suresi 2. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İnsanları korkutmak ve inananlara müjdelemek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İnsanları uyar ve inananlara müjdele | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnsanları korkut, inananlara müjdele | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | İnsanları uyar ve müjde ver | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Nâsı korkut ve imân edenleri müjdele | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnsanları uyar ve inananlara müjdele | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | İnsanları uyar ve müjde ver | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | İnsanları uyar, iman edenlere müjdele | Modern |
Tablodan görüldüğü üzere, birçok mealde 'İnsanları uyar ve inananlara müjdele' ifadesi ortak bir şekilde kullanılmıştır. Bu ifade, ayetin ana temasını müjdeleme ve uyarmayı ön plana çıkardığı için tercih edilmiş olabilir. Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel meallerin 'korkutmak' kelimesini kullanmaları, daha ciddi bir ton yaratırken, modern meallerde bu kelimenin yerini 'uyarmak' almıştır. Bu, dilsel bir güncellemeyi veya farklı bir anlam derinliğini yansıtıyor olabilir. Farklı mealler arasında 'müjdele' ifadesinin kullanılması, bu kelimenin ayetin özünü yansıttığı anlamına gelirken, 'korkutma' ve 'uyarma' terimleri daha çok insan ruhunun tepkilerinin yönetilmesini vurgulamaktadır. Sonuç olarak, bu farklılıklar, meal yazarlarının dil ve üslup tercihlerinin bir yansıması olarak değerlendirilebilir.
Yunus Sûresi 2. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Yûnus Sûresi 2. ayet, Allah'ın elçisine, insanların Rabbinin hazinelerinin sınırsız olduğunu ve onları azapla uyarması gerektiğini bildirdiğini ifade etmektedir.
- A'râf Sûresi 94. Ayet: Bu ayette de Allah, bir millete peygamberini gönderdiğinde onların azabını ve uyarısını hatırlatır. Böylece her iki ayet de Allah'ın insanları uyarma görevi çerçevesinde sıkı bir bağ kurmaktadır.
- Mü´minûn Suresi 40. Ayet: Bu ayette de peygamberlerin uyarı görevlerinden ve toplumların onlara karşı tutumlarından bahsedilir. Yûnus Sûresi 2. ayetteki mesaj ile insanların peygamberlere karşı tutumları arasında bir ilişki bulunur.
- Nuh Suresi 1. Ayet: Nuh'un kavmine gönderilen uyarılar, Allah'ın elçisinin görevini ifade eder ve bu, Yûnus Sûresi'ndeki 'uyarıcı' ve 'habercilik' misyonuyla bağlantılıdır.
Yûnus Sûresi 2. ayeti, Allah'ın mesajını insanlara ulaştırma görevi olan peygamberlerin uyarı görevini vurgulayarak, bu tema üzerinden diğer ayetlerle ortak bir anlam oluşturmaktadır. Her biri, insanlığın uyarıya ve doğru yola davete olan ihtiyacını ortaya koymakta ve peygamberlerin bu görevlerini pekiştirmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç