Yûnus Suresi 29. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Şüphe yok, bizimle sizin aranızda Allah tanıktır ki sizin kulluğunuzdan haberimiz bile yoktu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Şimdi ise sizin bize tapınmanızdan habersiz olduğumuza dair sizinle bizim aramızda şâhit olarak Allah yeter.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "Şimdi sizinle bizim aramızda şahit olarak Allah yeter. Sizin bize ibadet ettiğinizden bizim haberimiz yoktur" (diyecekler). |
Mehmet Okuyan Meali | Bu yüzden bizimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «İmdi Allah Teâlâ, bizim aramızla sizin aranızda şahit olmak için yeter. Muhakkak ki, biz sizin tapınmanızdan elbette habersiz idik.» |
Süleyman Ateş Meali | Şimdi bizimle sizin aranızda Allah'ın şahid olması yeter; doğrusu biz sizin (bize) tapmanızdan tamamen habersizdik! |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Aramızda şahit olarak Allah yeter. Bize kulluk ettiğinizi, gerçekten fark edememiştik.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Sizinle bizim aramızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, biz sizin ibadetinizden tamamen habersizdik." |
Yûnus Suresi 29. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yûnus |
Sure Numarası | 10 |
Ayet Numarası | 29 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 229 |
Toplam Harf Sayısı | 104 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Yûnus Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel hatlarıyla tevhid inancı, Allah'ın birliği, peygamberlerin gönderilişi ve ahiret inancı gibi temel konuları ele alır. Bu ayet, insanların Allah'a ibadet etmeleri konusunda kendilerinin ne derece haberdar olduğu üzerine bir sorgulama yapmaktadır. İnsanoğlunun Allah'a olan bağlılığının farkında olmaması, aslında insanın kendi eylemlerine karşı duyarsızlığını ve Allah'ın her şeye şahid olduğunu hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, ayet, kıyamet gününde insanların Allah'a olan kulluklarının sorgulanacağına dair bir mesaj verir. Yûnus Suresi'nin genel teması, Allah'ın varlığının ve birliğinin delilleri, peygamberlerin gönderilişinin hikmeti ve Allah'ın yüceliği üzerine yoğunlaşırken, bu ayet, kulluk bilincinin insan üzerindeki etkisini ve bu bilincin kaybolması durumunda ortaya çıkacak durumu anlatır.
Yûnus Suresi 29. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
شَاهِدٌ | şahit |
عِبَادَةٌ | ibadet |
خَبَرَ | haber |
يَكْفِي | yeter |
Ayetin okunuşu sırasında dikkat edilmesi gereken tecvid kuralları arasında; 'idgam' ve 'med' kuralları bulunmaktadır.
Yûnus Suresi 29. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
شَاهِدٌ | şahit | 5 |
عِبَادَةٌ | ibadet | 16 |
خَبَرَ | haber | 8 |
يَكْفِي | yeter | 12 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü ibadet, kabul ve tanıklık gibi kavramlar, inanç ve ibadet açısından temel taşlardır. İbadet, insanın Allah'a olan bağlılığını ifade ederken, şahit ve haber kelimeleri de Allah'ın her şeyin üzerinde olduğunu ve insanların eylemlerinin farkında olduğunu belirtmek için önemli bir yere sahiptir. Bu kelimelerin sık kullanımı, bu temel kavramların önemini ve insan ilişkilerinde ne kadar merkezi bir rol oynadığını yansıtır.
عِبَادَةٌ
16
يَكْفِي
12
خَبَرَ
8
شَاهِدٌ
5
Yûnus Suresi 29. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şahit olarak Allah yeter | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | şahit olarak Allah yeter | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | şahit olarak Allah yeter | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | şahit olarak Allah yeter | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | şahit olmak için yeter | Geleneksel |
Süleyman Ateş | şahit olarak Allah yeter | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | şahit olarak Allah yeter | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | şahit olarak Allah yeter | Açıklayıcı |
Mealler arasında en çok ortaklaşa kullanılan ifade 'şahit olarak Allah yeter' ifadesidir. Bu ifade, kulluk bilincinin yetersizliği ve Allah'ın tanıklığının önemini vurgulamakta olduğu için çoğu mealde tercih edilmiştir. Farklı meallerdeki dilsel tonlar, bazı meallerin daha açıklayıcı ya da geleneksel bir üslup benimsemesinden kaynaklanmaktadır. Örneğin, Diyanet İşleri ve Elmalılı Hamdi Yazır gibi geleneksel meallerde, daha klasik bir üslup kullanılırken; Mehmet Okuyan ve Süleyman Ateş gibi meallerde daha açıklayıcı bir ifade tarzı seçilmiştir. Bununla birlikte, bazı meallerde ufak farklılıklar bulunsa da, genel anlamda aynı mesajı taşıdıkları görülmektedir.