Yûnus Suresi 46. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlara vaadettiğimiz azabın bir kısmını sana göstersek de onların dönüp gelecekleri yer, bizim tapımızdır, seni öldürsek ve sana göstermesek de; sonra da Allah, yaptıklarına tanıktır onların. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onları tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını sana göstersek de, (göstermeden) seni vefat ettirsek de sonunda onların dönüşü bizedir. Sonra, Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlara vaad ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, göstermeden seni vefat ettirsek de, sonunda onların dönüşü bize olacak. Sonra onların ne yapacaklarına Allah şahit olacaktır. |
Mehmet Okuyan Meali | Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz ya da seni vefat ettiririz. Dönüşleri sadece bizedir. Sonra Allah onların yapmakta olduklarına da şahittir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara vaadettiğimiz şeyin bazısını sana göstersek de veya (henüz göstermeden) senin ruhunu kabzetsek de herhalde onların dönüşü Bizedir. Sonra Allah Teâlâ onların ne yapacakları üzerine şahittir. |
Süleyman Ateş Meali | Ya onları uyardığımız şeylerin bir kısmını sana gösteririz. Ya da (bundan önce) seni vefat ettiririz (farketmez). Nasıl olsa dönüşleri bizedir. Sonra Allah onların yaptıklarına da şahiddir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onları tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını sana göstersek de seni vefat ettirsek dedönüşleri bize olacaktır. Üstelik yaptıkları her şeyin şahidi Allah’tır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onların vaat ettiğimizin bazısını sana göstersek de seni vefat ettirsek de dönüşleri bizedir. Sonunda Allah, işlemiş olduklarına tanıklık edecektir. |
Yûnus Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Yûnus |
Sure Numarası | 10 |
Ayet Numarası | 46 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 227 |
Toplam Harf Sayısı | 128 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Yûnus Suresi, 10. sure olup, Mekke döneminde inmiştir. Bu sure, genel olarak tevhid, peygamberlik, ahiret ve insanların Allah’a karşı olan sorumlulukları gibi konuları işlemektedir. Yûnus Suresinin 46. ayeti, Allah’ın bir peygamber olarak Yûnus’a hitap etmektedir. Bu ayette, Yûnus’a vaat edilen azabın bir kısmının gösterilebileceği veya onun vefat ettirilebileceği ifade edilmektedir. Bunun yanı sıra, bu ayet, insanların nihayetinde Allah’a döneceğini ve Allah’ın onların yaptıklarına şahit olduğunu belirtmektedir. Ayet, insanların eylemlerinin sonuçlarının Allah’a geri döneceği mesajını taşımaktadır. Yûnus Suresi’nin genel konusuyla uyumlu olarak, bu ayette de insanların Allah’ın iradesine teslim olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. Ayet, insanlara karşı sorumluluklarını hatırlatmakta ve Allah’ın her şeyi gördüğünü, bildiğini de ifade etmektedir. Bu bağlamda, ayet, hem bir uyarı hem de bir teselli niteliği taşımaktadır. Yûnus’a yöneltilen bu mesaj, onun bulunduğu toplum için de geçerli olan evrensel bir durumdur. Bu bakımdan, ayet, bireysel ve toplumsal bir sorumluluğu ifade etmektedir.
Yûnus Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
وَعَدْنَا | vaat ettik |
بَعْضًا | bir kısmını |
مَكَانَ | yer |
نَتَوَفَّاكَ | seni vefat ettiririz |
دَوْلَةً | dönüş |
Ayet içerisinde 'idgam' ve 'med' kuralları gibi tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle, 'وَعَدْنَا' kelimesinde 'و' harfi med harfi ile birlikte geldiği için med uygulanır.
Yûnus Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
عَذَاب | azap | 15 |
الْمَوْت | ölüm | 7 |
يَوْم | gün | 60 |
Ayet içerisinde geçen bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan kavramlar olup, insanlara karşı sorumluluklarını ve ahirete dair inançlarını hatırlatmaktadır. 'عَذَاب' kelimesi günahların sonuçları ile ilgili uyarılarda sıkça başvurulan bir terimdir. 'الْمَوْت' ise insanın yaşam sona erdiğinde karşılaşacağı durumu temsil eder. 'يَوْم' kelimesi ise genellikle ahiret gününü, hesap gününü ifade etmek için kullanılmaktadır. Bu kelimelerin tekrar tekrar kullanılması, Kur'an'ın ana teması olan ahiret ve insanın eylemlerinin sonuçları üzerinde durulmasına katkı sağlamaktadır.
يَوْم
60
عَذَاب
15
الْمَوْت
7
Yûnus Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | vaadettiğimiz azabın bir kısmını | Geleneksel |
Diyanet İşleri | tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | vaad ettiğimizin bir kısmını | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | uyardığımız şeylerin bir kısmını | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | vaad ettiğimiz şeyin bazısını | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uyardığımız şeylerin bir kısmını | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | tehdit ettiğimiz şeyin bir kısmını | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | vaat ettiğimizin bazısını | Açıklayıcı |
Yukarıdaki tablo, farklı meallerde yer alan ortak ifadeleri ve dilsel tonları göstermektedir. 'vaad ettiğimiz azabın bir kısmını' ifadesi, birçok mealde benzer bir şekilde kullanılarak, mesajın tutarlılığını sağlamaktadır. Bu ifade, çoğu mealde, insanların kötü eylemlerinin sonuçları olarak bir azap vaadini belirtmektedir. Ancak 'tehdit ettiğimiz şeylerin bir kısmını' gibi ifadeler, daha modern bir dil kullanımıyla, okuyucunun dikkatini çekmeyi hedeflemektedir. Belirgin farklılıklar ise 'uyardığımız' gibi ifadelerde görülmektedir; bu ifadeler, bazı meallerde daha açıklayıcı ve didaktik bir dil kullanarak, metni daha anlaşılır hale getirmeye çalışmaktadır. Genel olarak, mealler arasındaki bu dilsel farklar, okuyucunun metni anlama ve yorumlama sürecine etki etmekte, her bir mealin kendine has bir üslup geliştirdiğini göstermektedir.