الذَّارِيَاتِ

Zariyat Suresi 22. Ayet

وَفِي السَّمَٓاءِ

رِزْقُكُمْ

وَمَا

تُوعَدُونَ

٢٢

Vefî-ssemâ-i rizkukum vemâ tû’adûn(e)

Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.

Surenin tamamını oku

Zariyat Suresi 22. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe gökte de rızkınız ve size vaadedilen var.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiSizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.
Mehmet Okuyan MealiGökte de rızkınız ve size vadedilenler vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe gökte de rızkınız ve vaadolunur olduğunuz şey (vardır).
Süleyman Ateş MealiGökte rızkınız da var, uyarıldığınız (azab)da var!
Süleymaniye Vakfı MealiRızkınız göklerde; size söz verilenler de oradadır.
Yaşar Nuri Öztürk MealiSizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.

Zariyat Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureZariyat
Sure Numarası51
Ayet Numarası22
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası575
Toplam Harf Sayısı67
Toplam Kelime Sayısı12

Zariyat Suresi, Mekke dönemi içerisinde inmiş bir suredir ve genel itibarıyla ahiret inancı, Allah’ın kudreti ve insanın yaratılışı gibi temaları işler. Bu surede, yaratılışın ve varlığın anlamı üzerine derin düşünceler bulunur. Ayet 22, rızkın gökten geldiğine ve insanların hayatlarındaki her türlü nimet ve tehditlerin Allah tarafından belirlendiğine dair bir hatırlatmadır. Bu bağlamda, Allah’ın yarattığı her şeyin gökyüzü ile bağlantılı olduğu ve insanların yaşamları üzerinde etkili olduğu vurgulanır. Ayetin genel mesajı, insanların rızkının ve hayatlarında karşılaşacakları olayların birer ilahi takdir olduğuna işaret eder. Bu perspektif, Mekke döneminde yaşayan insanların zihinlerinde kökleşmiş olan Allah’a olan güvenin pekişmesine yardımcı olmuştur. Surede geçen diğer ayetlerle birlikte, bireylerin kendilerini ve hayatlarını Allah’a teslim etmeleri gerektiği vurgusunu güçlendiren bir tema oluşur.

Zariyat Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
رِزْقٌrızık
وَعْدٌvaat
سَمَاءٌgök

Ayetin tecvid kurallarında, bazı kelimeler arasında idgam ve med durumu gözlemlenmektedir. Özellikle kelimelerin bağlantı kurarken dikkatli bir telaffuz gerektirmesi önemlidir.

Zariyat Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
رِزْقٌrızık33
وَعْدٌvaat12
سَمَاءٌgök30

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan terimlerdir. Rızık, vaad ve gök gibi kelimeler, Allah’ın nimetlerini ve dünya ile ahiret arasındaki ilişkiyi vurgulamak amacıyla sıkça yer almaktadır. Rızık, insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli olan her türlü maddi ve manevi destek anlamında kullanılırken, vaad; Allah’ın kullarına olan sözlerini ifade eder. Gök ise, hem fiziksel bir alan olarak hem de ilahi kudretin simgesi olarak Kur'an'da önemli bir yere sahiptir.

رِزْقٌ

33

سَمَاءٌ

30

وَعْدٌ

12

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Zariyat Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıve gökte de rızkınız ve size vaadedilen var.Açıklayıcı
Diyanet İşlerigökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.Modern
Elmalılı Hamdi Yazırsizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.Geleneksel
Mehmet Okuyangökte de rızkınız ve size vadedilenler vardır.Modern
Ömer Nasuhi Bilmenve gökte de rızkınız ve vaadolunur olduğunuz şey (vardır).Geleneksel
Süleyman Ateşgökte rızkınız da var, uyarıldığınız (azab) da var!Edebi
Süleymaniye Vakfırızkınız göklerde; size söz verilenler de oradadır.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürksizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.Modern

Tabloda görüldüğü üzere, birçok mealde 'gökte' ifadesi sıklıkla tercih edilmiştir. Bu, rızkın gökten gelmesi fikrini pekiştiren bir anlatım tarzıdır. 'Rızkınız' ifadesi de genellikle ortak bir kullanım sergilemekte ve anlamın merkezinde yer almaktadır. Ancak, bazı meallerde ceza veya azap gibi kavramların da vurgulanması, metnin anlamını genişleterek farklı bir bakış açısı kazandırmaktadır. Örneğin, Süleyman Ateş'in mealinde hem rızık hem de azap kelimeleri yer almakta, bu da okuyucuya daha kapsamlı bir mesaj sunmaktadır. Genel olarak, meal metinlerinde kullanılan ifadelerdeki farklılıklar, dilsel ve anlam açısından geniş bir perspektif sunarak okuyucunun metni farklı şekillerde anlamasına olanak tanımaktadır.