الذَّارِيَاتِ

Zariyat Suresi 48. Ayet

وَالْاَرْضَ

فَرَشْنَاهَا

فَنِعْمَ

الْمَاهِدُونَ

٤٨

Vel-arda feraşnâhâ feni’me-lmâhidûn(e)

Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.

Surenin tamamını oku

Zariyat Suresi 48. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe yeryüzünü yayıp döşedik, daha da güzel döşeriz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiYeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!
Mehmet Okuyan MealiYeri de biz döşedik. (Bak) ne güzel döşeyiciyiz!
Ömer Nasuhi Bilmen MealiYeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir.
Süleyman Ateş MealiYeri biz döşedik, (biz) ne güzel döşeyiciyiz.
Süleymaniye Vakfı MealiYeryüzünü de dayayıp döşedik. Onu ne güzel beşik yaptık.
Yaşar Nuri Öztürk MealiYeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz!

Zariyat Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureZariyat
Sure Numarası51
Ayet Numarası48
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası577
Toplam Harf Sayısı40
Toplam Kelime Sayısı10

Zariyat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir suredir ve genel olarak Allah’ın varlığı, birliği, gücü, kıyamet ve ahiret konularını ele alır. Bu sure, özellikle varlıkların Allah tarafından yaratılış süreci ve bu evrende var olan düzenin insanlar üzerindeki etkisi hakkında düşünmeye sevk eden ayetler içerir. Ayet, Allah’ın yeryüzünü nasıl döşediğini ve bu döşeme işleminin ne kadar güzel olduğunu ifade eder. Yeryüzünün düzenlenmesi, insanların üzerinde yaşaması için uygun hale getirilmesi, yaratılışın bir parçası olarak ele alınır. Bu bağlamda, ayet, Allah’ın yaratıcılığını ve yarattığı şeylerin güzelliğini vurgular. Zariyat Suresi, adını "rüzgarlar" anlamına gelen 'zariyat' kelimesinden alır ve bu rüzgarların varlığı vasıtasıyla Allah'ın kudretini anımsatır. Ayet, genel bir bakış açısıyla, insanları Allah’ın yarattığı evrene ve onun düzenine dair düşünmeye yönlendirir.

Zariyat Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَرْضًاyeryüzü
مَدَدْنَاyaydık
نِعْمَne güzel

Ayet, dil bilgisi açısından özellikle idgam ve med kurallarını taşır. Med, uzatma anlamına gelirken, idgam ise birleşme kuralıdır ve bazı kelimelerin telaffuzunda buna dikkat edilmesi gerekmektedir.

Zariyat Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أَرْضyeryüzü20
مَدَدَyaymak5
نِعْمَgüzel10

Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da sık kullanılan terimlerdir. 'أَرْض' (yeryüzü) kelimesi, yeryüzünün yaratılışı ve düzenlenmesi konularında sıkça geçer. 'مَدَدَ' (yaymak) kelimesi daha az geçmesine rağmen, yaratılış ve Allah'ın kudreti ile ilişkili bağlamlarda önem taşır. 'نِعْمَ' (güzel) kelimesi ise, Allah'ın yarattığı şeylerin güzelliğini vurgulamak için farklı ayetlerde yer alır.

أَرْض

20

نِعْمَ

10

مَدَدَ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Zariyat Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıVe yeryüzünü yayıp döşedik, daha da güzel döşeriz.Açıklayıcı
Diyanet İşleri (Yeni)Yeri de biz döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz.Modern
Elmalılı Hamdi YazırYeryüzünü de biz döşedik. Bakın biz onu ne güzel döşüyoruz!Geleneksel
Mehmet OkuyanYeri de biz döşedik. (Bak) ne güzel döşeyiciyiz!Modern
Ömer Nasuhi BilmenYeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir.Geleneksel
Süleyman AteşYeri biz döşedik, (biz) ne güzel döşeyiciyiz.Modern
Süleymaniye VakfıYeryüzünü de dayayıp döşedik. Onu ne güzel beşik yaptık.Açıklayıcı
Yaşar Nuri ÖztürkYeri de biz döşedik. Ne güzel döşeyicileriz!Modern

Ayetin meallerinde en çok tekrar eden ifadeler 'yeryüzü' ve 'güzel döşeyici' gibi kavramlardır. Bu ifadelerin çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılması, ayetin ana temasının korunmasını sağlamaktadır. Öte yandan, bazı meallerde kullanılan farklı ifadeler, dilin özelliğine göre değişiklik göstermekte olup, anlamda çok ciddi farklılıklar yaratmamaktadır. Örneğin, 'dayayıp döşedik' gibi ifadeler, farklı bir anlatım tarzı sunarken, cümlenin genel anlamını değiştirmemektedir. Bu durum, Kur'an'ın farklı dillere ve kültürlere adaptasyonunda önemli bir unsur teşkil eder.