Zuhruf Suresi 19. Ayet
وَجَعَلُوا
الْمَلٰٓئِكَةَ
الَّذ۪ينَ
هُمْ
عِبَادُ
الرَّحْمٰنِ
اِنَاثاًۜ
اَشَهِدُوا
خَلْقَهُمْۜ
سَتُكْتَبُ
شَهَادَتُهُمْ
وَيُسْـَٔلُونَ
١٩
Ve ce’alû-lmelâ-ikete-lleżîne hum ‘ibâdu-rrahmâni inâśâ(en)(c) eşehidû ḣalkahum(c) setuktebu şehâdetuhum ve yus-elûn(e)
Zuhruf Suresi 19. Ayet Meâlleri

Zuhruf Suresi 19. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
| Sure | Zuhruf |
| Sure Numarası | 43 |
| Ayet Numarası | 19 |
| Sure Türü | Mekki |
| Bulunduğu Cüz | 24 |
| Kur'an Sayfası | 506 |
| Toplam Harf Sayısı | 116 |
| Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Zuhruf Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid, ahiret, insanın yaratılışı ve sapkınlıklar üzerine odaklanmaktadır. Ayet 19, insanların melekler hakkında yanlış bir anlayışa sahip olduklarını belirtmektedir. Özellikle, meleklerin dişi olarak nitelendirilmesi, onların yaratılışı hakkında bir bilgi ve tanıklık iddiasında bulunulmaktadır. Surede, insanların bu tür yanlış inançları ve iddiaları ile ilgili bir sorgulama süreci ifade edilmektedir. Bu bağlamda, meleklerin yaratılışına dair insanların şahitlik iddialarının geçersiz olduğu ve bu konuda sorguya çekilecekleri vurgulanıyor. Bu ayet, insanın yaratılışına dair bilgi edinme ve anlama ihtiyacını, aynı zamanda yaratılışın sırlarını sorgulama ihtiyacını da dile getirmektedir.
Zuhruf Suresi 19. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
| Kelime | Temel Anlamı |
|---|---|
| مَلَائِكَةُ | Melekler |
| رَبِّ | Rab |
| شَهَادَةً | Tanıklık |
| إِنَاثًا | Dişi |
| خَلَقَةً | Yaratılış |
Ayet içerisinde bazı kelimelerin tecvid kuralları bulunmakta olup, 'idgam' durumları dikkatle izlenmelidir.
Zuhruf Suresi 19. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
| Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
|---|---|---|
| مَلَائِكَةُ | Melekler | 88 |
| رَبِّ | Rab | 255 |
| شَهَادَةً | Tanıklık | 6 |
| إِنَاثًا | Dişi | 3 |
| خَلَقَةً | Yaratılış | 4 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça kullanılması, insanın yaratılışı, ahiret anlayışı ve meleklerin konumu ile ilgili önemli temaların vurgulanmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle melekler, Kur'an'da hem Allah'ın emirlerini ileten varlıklar olarak önemli yer tutmakta hem de insanlıkla olan etkileşimleri dolayısıyla sürekli referans edilmektedir.
رَبِّ
255
مَلَائِكَةُ
88
شَهَادَةً
6
خَلَقَةً
4
إِنَاثًا
3
Zuhruf Suresi 19. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
| Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
|---|---|---|
| Abdulbaki Gölpınarlı | Rahmanın kulları olan meleklerin | Geleneksel |
| Diyanet İşleri | Rahmân’ın kulları olan melekleri de dişi saydılar. | Açıklayıcı |
| Elmalılı Hamdi Yazır | Onlar Rahman olan Allah'ın kulları olan melekleri | Geleneksel |
| Mehmet Okuyan | Rahmân’ın kulları olan melekleri dişi saydılar. | Modern |
| Ömer Nasuhi Bilmen | Ve o Rahmân'ın kulları olan melekleri dişiler kıldılar. | Geleneksel |
| Süleyman Ateş | Rahman'ın kulları olan melekleri dişi saydılar. | Açıklayıcı |
| Süleymaniye Vakfı | Rahman'ın kulları olan meleklerin hepsini dişi yaptılar. | Modern |
| Yaşar Nuri Öztürk | Rahman'ın kulları olan melekleri, dişiler saydılar. | Modern |
Görülmektedir ki, birçok mealde 'Rahmân’ın kulları olan melekleri dişi saydılar' ifadesi ortak bir şekilde yer almakta. Bu ifadenin tercih edilmesi, melekler hakkında toplumda var olan yanlış algıları çürütmek amacıyla kullanılan bir dilsel yapı olarak değerlendirilebilir. Ancak bazı meallerde 'dişiler kıldılar' gibi ifadelerle daha edebi bir dil tercih edilmiş. Bu durum, dil kullanımındaki çeşitliliği ve meallerin hedef kitlelerine göre farklılaşan tonlarını gözler önüne seriyor. Bazı meallerde ise daha açıklayıcı ve modern bir dil kullanılarak, okuyucunun anlayışına yönelik bir yaklaşım sergilenmiştir. Bu ifadeler arasında anlam açısından belirgin bir farklılık yok, ancak dilsel tonlamanın farklılıkları, meallerin okunabilirliği ve anlaşılabilirliği üzerinde etkili olmuştur.
Zuhruf Sûresi 19. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Zuhruf Suresi 19. ayet, Allah'a ortak koşanların, kıyamet günü kendilerini koruyacak bir şefaatçileri olmadığını belirtir.
- Bakara Suresi 254. Ayet: Bu ayet, Allah'ın hükmüne itaat etmenin önemini vurgularken, O'na ortak koşmanın sonuçlarına dikkat çeker. Böylece her iki ayette de şefaatin geçersizliğine işaret vardır.
- Âl-i İmrân Sûresi 30. Ayet: Bu ayet, insanların yaptıkları amellerin kendilerine karşı delil olacağına dair bir uyarı yaparken, burada da insanların günahlarının karşısında hiçbir şeyin kendilerini korumayacağına işaret eder.
- Ankebût Suresi 12. Ayet: Burada inkârcıların, inananlara karşı bir koruma umudu içinde olmalarının anlamsızlığı vurgulanmaktadır. Zuhruf 19. ayet ile benzer bir mesaj taşır.
Tüm bu ayetler, Allah'a ortak koşmanın ve inkâr etmenin sonuçlarını açıklayarak, bireylerin ahiretteki hesap gününde yalnız başlarına kalacaklarını ve hiçbir şefaatçinin kendilerini kurtaramayacağını ifade eder. Bu bağlamda, iman ve itaatin önemine dair ciddi bir ders vermektedir.
Okumak istediğin ayeti seç