Zuhruf Suresi 22. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hayır, şüphe yok ki dediler, biz atalarımızı bir dine, bir inanca sahip bulduk ve şüphe yok ki biz de onların izini izlemede, o yola gitmedeyiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hayır! Onlar sadece, “Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, ve biz onların izlerinden gitmekteyiz” dediler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hayır, onlar sadece: "Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk, biz de onların izinde gidiyoruz." dediler. |
Mehmet Okuyan Meali | Hayır! “Şüphesiz ki babalarımızı (böyle) bir din üzerinde bulduk; biz de onların izleri üzere gidenleriz.” dediler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hayır. Dediler ki: «Şüphe yok, biz babalarımızı büyük bir tarikat üzere bulduk. Muhakkak ki, biz de onların izleri üzerinde (yürüyüp) doğru yolu bulmuşlarız.» |
Süleyman Ateş Meali | Hayır, (ne bilgileri var, ne de Kitapları). Sadece: "Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk, biz de onların izlerinde gidiyoruz" dediler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Aslında onların dedikleri şudur: “Biz atalarımızı bir ümmete (bir dine, bir mezhebe, bir tarikata) bağlı bulduk; biz onların izinden gidiyoruz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hayır, sadece şunu söylemişlerdir: "Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk; onların eserlerini izleyerek biz de doğruya ve güzele varacağız." |
Zuhruf Suresi 22. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zuhruf |
Sure Numarası | 43 |
Ayet Numarası | 22 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 24 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 112 |
Toplam Kelime Sayısı | 20 |
Zuhruf Suresi, Kur’an-ı Kerim'in 43. suresi olup Mekke döneminde inmiştir. Bu surede, müşriklerin Allah’a olan inançsızlıkları, putperestlikleri ve atalarından devraldıkları dini anlayışları ele alınmaktadır. Ayet 22, bu bağlamda müşriklerin kendi inançlarını nasıl bir gelenek olarak sürdürdüklerine dair bir örnek sunar. Belirtilen ayette, inananların atalarından öğrendikleri bir din veya inanç üzerinden kendi yollarını belirlediklerini savundukları görülmektedir. Bu durum, insanın geleneksel inançları sorgulamadan kabul etme eğilimini göstermektedir. Müşriklerin bu tutumu, din anlayışlarının derinliklerini ve bu inançların kökenlerini sorgulamadan, sadece geçmişten gelen bir miras olarak kabul ettiklerini ortaya koyar. Ayetin, aynı zamanda insanların inançlarının nasıl oluştuğu ve bireysel düşünce yerine toplumsal kabullere dayalı olarak nasıl şekillendiği konularında da derin bir eleştiri barındırdığı söylenebilir. Müslüman toplumun inanç yapısında, atalar kültü ve geleneksel dini anlayışlar önemli bir yer tutmaktadır. Ancak bu ayet, insanları bu gelenekleri sorgulamaya ve bireysel bir inanç geliştirmeye teşvik etmektedir. Bu bağlamda, ayet sadece bir uyarı değil, aynı zamanda düşünsel bir yolculuk için de bir davetiye niteliği taşımaktadır.
Zuhruf Suresi 22. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كُلَّمَا | Her seferinde |
عَلَيْهِمْ | Onlara |
سَارُوا | Gittiler |
أَجَدْنَا | Bulduk |
أَخَذْنَا | Aldık |
Ayet içinde bazı kelimelerin tecvid kuralları mevcuttur; örneğin, bazı kelimelerde idgam ve med durumları gözlemlenmektedir. Bu, ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken önemli noktalardandır.
Zuhruf Suresi 22. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَجَدْنَا | Bulduk | 2 |
سَارُوا | Gittiler | 1 |
عَلَيْهِمْ | Onlara | 3 |
Bu kelimeler, Kur'an'da belirli bir bağlamda sıkça geçmektedir. Özellikle 'أَجَدْنَا' kelimesi, geçmişte edinilen bilgilere ve toplumsal kabul gören inançlara işaret ederken, 'سَارُوا' kelimesi insanların belirli bir yolu izleyişini temsil eder. 'عَلَيْهِمْ' kelimesi ise genellikle bir grup insanı, toplumları veya geçmiş nesilleri referans alırken, bu bağlamda müşriklerin atalarına olan bağlılıklarını ifade etmektedir. Bu kelimelerin sıkça kullanılması, inanç, gelenek ve toplumsal yapı konularının Kur'an'daki önemini gözler önüne serer.
عَلَيْهِمْ
3
أَجَدْنَا
2
سَارُوا
1
Zuhruf Suresi 22. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | biz atalarımızı bir dine, bir inanca sahip bulduk | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şüphesiz biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Biz babalarımızı bu din üzerinde bulduk | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki babalarımızı (böyle) bir din üzerinde bulduk | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Biz babalarımızı büyük bir tarikat üzere bulduk | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Biz babalarımızı bir din üzerinde bulduk | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Biz atalarımızı bir ümmete bağlı bulduk | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Biz atalarımızı bir ümmet/bir din üzerinde bulduk | Açıklayıcı |
İfadeler arasında en çok ortak olarak kullanılan kelimeler 'biz atalarımızı bir din üzerinde bulduk' şeklinde öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, toplumun geçmişten gelen inanç ve geleneklerini sürdürme eğilimini vurgulamaktadır. Bazı mealler 'bir din' yerine 'bir ümmet' ifadesini kullanarak, bu inançların daha geniş bir toplumsal bağlamda nasıl yorumlandığına işaret etmektedir. Bu durum, kelimelerin sadece eş anlamlı olmadığını, aynı zamanda belirli bir bağlam içinde farklı anlam katmanları taşıdığını göstermektedir. Geleneksel ve açıklayıcı diller arasında, meallerin dili ve üslubu açısından bir farklılık belirginleşiyor. Geleneksel mealler daha çok bilindik ifadeleri korurken, açıklayıcı mealler günümüz diline daha yakın ve anlaşılır bir dil kullanmaktadır.