Zuhruf Suresi 40. Ayet
اَفَاَنْتَ
تُسْمِــعُ
الصُّمَّ
اَوْ
تَهْدِي
الْعُمْيَ
وَمَنْ
كَانَ
ف۪ي
ضَلَالٍ
مُب۪ينٍ
٤٠
Efe-ente tusmi’u-ssumme ev tehdî-l’umye vemen kâne fî dalâlin mubîn(in)
Zuhruf Suresi 40. Ayet Meâlleri

Zuhruf Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zuhruf |
Sure Numarası | 43 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 481 |
Toplam Harf Sayısı | 103 |
Toplam Kelime Sayısı | 18 |
Zuhruf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak putperestliğe karşı uyarılar ve tevhid inancı üzerinedir. Ayet 40, bu bağlamda, insanların akıl ve irade kullanmalarını teşvik eden bir mesaj taşımaktadır. Ayet, sağırlara ve körlere yönelik bir soru sormaktadır ve bu sorular aracılığıyla, insanın yanlış yollarda ısrar etmesinin ne kadar anlamsız olduğunu vurgulamaktadır. Bu ayette, bir muhatap olarak Peygamber Efendimiz'e hitap edilmesi, ona düşen sorumluluk ve görevleri güçlendirmektedir. Dini mesajların, doğru ve mantıklı bir şekilde kabul edilmesi gerektiğine dair ipuçları sunmaktadır. Ayet, insanların anlaması ve idrak etmesi gereken gerçekleri, dışarıdan gelen etkilerden bağımsız bir şekilde kavramalarını istemektedir. Bu bağlamda, ayet sadece bir hitap olarak değil, aynı zamanda derin bir düşünme ve sorgulama çağrısı olarak da değerlendirilebilir. İnsanın, sahici bir tevhid anlayışına ulaşması için doğru olanı kabul etmesi ve yanılsamalardan uzak durması gerekliliği, bu ayetin özünde yatan mesajlardandır.
Zuhruf Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يسْمَعُ | duyar |
أَعْمَى | kör |
سُفْهَةٌ | sapıklık |
يَهْدِي | yola iletmek |
كَافِرٌ | inkârcı |
Ayet içinde geçen önemli kelimelerde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmakta. 'يسْمَعُ' kelimesinde 'idgam' kuralı, 'يَهْدِي' kelimesinde ise 'med' kuralı uygulanmaktadır.
Zuhruf Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يسْمَعُ | duyar | 10 |
أَعْمَى | kör | 8 |
سُفْهَةٌ | sapıklık | 6 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesi, insanları hakikatten uzaklaştıran durumları vurgulamak ve bu durumların sonuçlarını açıklamak için önemlidir. 'يسْمَعُ' kelimesinin sık kullanımı, dinlemenin ve anlamanın önemini belirtirken, 'أَعْمَى' kelimesi, bir kişinin doğru yoldan sapmasının ne anlama geldiğini açığa çıkarmaktadır. 'سُفْهَةٌ' ise, sapıklık anlamında kullandığı için, sosyal bağlamda yanlış bir yolda yürümenin sonuçlarını temsil eder.
يسْمَعُ
10
أَعْمَى
8
سُفْهَةٌ
6
Zuhruf Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sen mi sağıra duyuracaksın | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Sağırlara sen mi duyuracaksın | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | O halde sağırlara sen mi işittireceksin? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Sağırlara sen mi duyuracaksın | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sen mi o sağırlara işittireceksin? | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | sen mi sağıra işittireceksin | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Sağıra işittirebilir | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Sen şimdi sağırlara söz mü duyuracaksın | Modern |
Mealler arasında en çok tekrar eden ifade 'sağırlara sen mi duyuracaksın' veya benzer biçimde 'sen mi sağıra işittireceksin' ifadesidir. Bu ifade, muhatap konumundaki Peygamber'e yöneltilen bir eleştiriyi içermektedir ve pek çok mealde benzer bir dil tercih edilmiştir. Bazı meallerde 'kör' kelimesinin kullanımı da ortak bir tema olarak öne çıkmaktadır. Ancak 'sapıklık' kelimesinde farklılıklar gözlemlenmektedir. Bu kelime, bazen 'sapkınlık' şeklinde de ifade edilir. Bu tür farklılıklar, kelimenin kökeni ve anlamı açısından zengin bir dilsel çeşitliliği temsil etmektedir. Genel olarak, bu ayetlerin çoğunda, dinin özünü anlamak için akıl yürütülmesi gerektiğine dair bir vurgu bulunmaktadır.
Zuhruf Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayette, Allah'ın ilahi iradesinin, her şeyin üzerine hakim olduğu ve insanların kendi iradeleriyle seçimini yapmalarına rağmen Allah'ın hükmünün her zaman geçerli olduğu vurgulanmaktadır.
- Bakara Suresi 253. Ayet: Bu ayette, Allah'ın bazı insanları diğerlerine üstün kılması ve O'nun iradesinin nasıl işlediği anlatılmaktadır. Zuhruf 40. ayette de benzer bir irade vurgusu bulunmaktadır.
- Enfâl Sûresi 22. Ayet: Burada, Allah'ın bilgisi ve kudretinin her şeyin üzerinde olduğu ifade edilmiştir. Zuhruf 40. ayetinde de Allah'ın iradesinin kesinliği üzerine bir vurgu vardır.
- Âl-i İmrân Sûresi 26. Ayet: Bu ayette Allah'ın dilediğine verdiği nimetleri ifade eder. Zuhruf 40. ayette de benzer bir tema, Allah'ın mutlak iradesinin önemiyle ilgilidir.
Bu ayetler, Allah'ın iradesinin her şey üzerindeki hakimiyetini ve insan seçimlerinin bu irade karşısındaki yerini anlatmaktadır. İnsanlar, kendi iradeleriyle seçimler yapsalar da, nihai sonuç Allah'ın belirlediği yolda gerçekleşir. İlgili ayetler, bu temayı çeşitli boyutlarından ele almaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç