Nisâ Sûresi 40. Ayet
اِنَّ
اللّٰهَ
لَا
يَظْلِمُ
مِثْقَالَ
ذَرَّةٍۚ
وَاِنْ
تَكُ
حَسَنَةً
يُضَاعِفْهَا
وَيُؤْتِ
مِنْ
لَدُنْهُ
اَجْراً
عَظ۪يماً
٤٠
İnna(A)llâhe lâ yazlimu miśkâle żerra(tin)(s) ve-in teku haseneten yudâ’ifhâ veyu/ti min ledunhu ecran ‘azîmâ(n)
Nisâ Suresi 40. Ayet Meâlleri

Nisâ Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Nisâ |
Sure Numarası | 4 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 5 |
Kur'an Sayfası | 112 |
Toplam Harf Sayısı | 99 |
Toplam Kelime Sayısı | 17 |
Nisâ Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 4. suresi olarak bilinir ve medeni bir sure olarak kabul edilir. Bu sure, Medine döneminde inmiş olup, toplumun sosyal ve hukuksal meselelerine odaklanır. Özellikle aile hukuku, miras, savaş ve barış gibi konuları ele alır. Nisâ Suresi, adaletin sağlanması, hakların korunması ve insan ilişkilerinin düzenlenmesi gibi önemli temaları işler. Ayet 40, bu bağlamda Allah'ın adaletini ve nimetlerini vurgulayan bir mesaj içerir. Bu ayet, Allah'ın hiçbir zaman zerre kadar zulüm etmediğini, aksine insanların yaptıkları iyiliklerin karşılığını kat kat artıracağını belirtir. Bu durum, insanların iyi amellerine teşvik edici bir unsur olarak öne çıkar. Ayet, Kur'an'daki adalet ve merhamet mesajını pekiştirirken, insanların Allah'a olan güvenini tazeler. Dolayısıyla, bu ayet, insanlara umut ve motivasyon kaynağı olma özelliği taşır.
Nisâ Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
زَرَّةً | zerre |
ظُلْمًا | zulüm |
حَسَنَةً | iyilik |
كَثِيرًا | kat kat |
مُكَافَأَةً | mükafat |
Ayet içerisinde dikkat çeken temel tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' uygulamaları bulunmaktadır. 'Zarrah' kelimesindeki 'ra' sesi diğer sesler ile birleşirken, 'kat kat' ifadesindeki 'k' sesi hafif bir şekilde uzatılmaktadır.
Nisâ Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
زَرَّةً | zerre | 2 |
ظُلْمًا | zulüm | 3 |
حَسَنَةً | iyilik | 5 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılmaktadır. 'Zerre' kelimesi, küçük ama önemli bir şeyi ifade ederken, 'zulüm' kelimesi adaletin zıttı olarak sıkça karşılaşılır. 'Hüseyin' ve 'iyilik' ise, insanlara yapılan faydalı işler ve iyi amelleri belirtir. Bu kelimelerin sıkça kullanılması, Kur'an'da adalet, iyilik ve Allah'ın merhametinin vurgulandığı temaların giderek önem kazandığını göstermektedir.
حَسَنَةً
5
ظُلْمًا
3
زَرَّةً
2
Nisâ Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | zerre kadar zulmetmez | Geleneksel |
Diyanet İşleri | zerre kadar zulüm etmez | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | zerre kadar zulüm etmez | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | zerre kadar haksızlık etmez | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | zerre miskali zulüm etmez | Geleneksel |
Süleyman Ateş | zerre kadar haksızlık etmez | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | zerre kadar haksızlık yapmaz | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | zerre kadar zulüm yapmaz | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meallerdeki ifadeler ve tonlar incelendiğinde, 'zerre kadar zulüm etmez' ve 'zerre kadar haksızlık etmez' gibi ortak ifadelerin sıkça kullanıldığı görülmektedir. Bu ifadeler, Kur'an'ın adalet anlayışını vurgulamakta ve aynı anlamı taşımaktadır. Ancak 'zulüm' ve 'haksızlık' gibi kelimelerin kullanımı, bazı meallerde dil açısından farklılıklar göstermektedir. Bu durum, kelimelerin anlamı ve çağrışımları üzerinden okuyuculara farklı izlenimler verebilmektedir. Örneğin, 'zulüm' kelimesi daha güçlü bir anlam taşırken, 'haksızlık' kelimesi daha hafif bir muhalefet ifade etmektedir. Genel olarak, mealler arasındaki bu farklılıklar, okuyucuların anlama biçimlerini etkileyebilecek dilsel seçimler içermektedir.
Nisâ Sûresi 40. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Allah, hiçbir şekilde haksızlığa uğratmaz ve herkesin yaptığına karşılık verir. Bu ayet, Allah'ın adalet ve hikmet sahibi olduğunu vurgular.
- Bakara Suresi 286. Ayet: Bu ayette Allah, kimseye yüklenmeyeceğini belirtmiştir. Bu, Allah'ın adaletini ve hesap gününde her bireyin eylemlerinden sorumlu tutulacağını pekiştirmektedir.
- Âl-i İmrân Sûresi 182. Ayet: Bu ayet, insanların yaptıklarının karşılığını görmesi gerektiğine işaret eder. Allah'ın adaleti burada bir kez daha öne çıkar.
- Enfâl Sûresi 51. Ayet: Bu ayette de, Allah'ın bir kavmi haksızlığa uğratmadığı ve her bireyin yaptıklarının karşılığını alacağı vurgulanmaktadır.
- Zümer Suresi 7. Ayet: Bu ayet, herkesin kendi eylemlerinin karşılığını alacağını ifade eder. Allah, kimseye haksızlık yapmayacaktır.
Nisâ Sûresi 40. ayeti ve ona bağlı olarak getirilen ayetler, Allah'ın adaletinin her insana tecelli edeceğini, kimseye haksızlık yapılmayacağını ve herkesin yaptıklarının karşılığını göreceğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, insanların eylemlerine karşı sorumluluk taşımaları gerektiği mesajı ön plana çıkmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç