الْعَادِيَاتِ

Adiyat Suresi

Adiyat Suresi 1 . Ayet

وَالْعَـادِيَاتِ

ضَبْـحاًۙ

١

Vel-’âdiyâti dabhâ(n)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 2 . Ayet

فَالْمُـورِيَاتِ

قَـدْحاًۙ

٢

Fel-mûriyâti kadhâ(n)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 3 . Ayet

فَالْمُغ۪يرَاتِ

صُبْحاًۙ

٣

Fel-muġîrâti subhâ(n)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 4 . Ayet

فَاَثَرْنَ

بِه۪

نَقْعاًۙ

٤

Fe-eśerne bihi nak’â(n)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 5 . Ayet

فَوَسَطْنَ

بِه۪

جَمْعاًۙ

٥

Fe-vesatne bihi cem’â(n)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 6 . Ayet

اِنَّ

الْاِنْسَانَ

لِرَبِّه۪

لَكَنُودٌۚ

٦

İnne-l-insâne lirabbihi lekenûd(un)

Soluk soluğa süratle koşan, (koşarken ayaklarını) vurarak ateş çıkaran, sabah erkenden baskın yapan, orada tozu dumana katan ve düşman topluluğunun ortasına dalan atlara andolsun ki, insan gerçekten Rabbine karşı pek nankördür.

Adiyat Suresi 7 . Ayet

وَاِنَّهُ

عَلٰى

ذٰلِكَ

لَشَه۪يدٌۚ

٧

Ve-innehu ‘alâ żâlike leşehîd(un)

Hiç şüphesiz buna kendisi de şahittir.

Adiyat Suresi 8 . Ayet

وَاِنَّهُ

لِحُبِّ

الْخَيْرِ

لَشَد۪يدٌۜ

٨

Ve-innehu lihubbi-lḣayri leşedîd(un)

Hiç şüphesiz o, mal sevgisi sebebiyle çok katıdır.

Adiyat Suresi 9 . Ayet

اَفَلَا

يَعْلَمُ

اِذَا

بُعْثِرَ

مَا

فِي

الْقُبُورِۙ

٩

Efelâ ya’lemu iżâ bu’śira mâ fî-lkubûr(i)

Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

Adiyat Suresi 10 . Ayet

وَحُصِّلَ

مَا

فِي

الصُّدُورِۙ

١٠

Ve hussile mâ fî-ssudûr(i)

Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.

Adiyat Suresi 11 . Ayet

اِنَّ

رَبَّهُمْ

بِهِمْ

يَوْمَئِذٍ

لَخَب۪يرٌ

١١

İnne rabbehum bihim yevme-iżin leḣabîr(un)

Acaba o bilmiyor mu ki, kabirlerde bulunanlar çıkarıldığı ve kalplerdeki ortaya konulduğu zaman, işte o gün onların Rabbi kendilerinin her halinden mutlaka haberdardır.