Nasip İle İlgili Ayetler

Kur’an-ı Kerim’de “nasip” kavramı, insanın dünyada elde edeceği payı, rızkı ve Allah’ın kulları için takdir ettiği kısmeti ifade eder. İnsan çalışır, çabalar; ama rızkın vereni Allah’tır. Kur’an’da geçen nasip ayetleri, hem dünyevî hem de uhrevî kazancın Allah’ın takdiriyle belirlendiğini hatırlatır.

Bakara Sûresi 200. Ayet

فَاِذَا

قَضَيْتُمْ

مَنَاسِكَكُمْ

فَاذْكُرُوا

اللّٰهَ

كَذِكْرِكُمْ

اٰبَٓاءَكُمْ

اَوْ

اَشَدَّ

ذِكْراًۜ

فَمِنَ

النَّاسِ

مَنْ

يَقُولُ

رَبَّنَٓا

اٰتِنَا

فِي

الدُّنْيَا

وَمَا

لَهُ

فِي

الْاٰخِرَةِ

مِنْ

خَلَاقٍ

٢٠٠

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur.

Bakara Sûresi 202. Ayet

اُو۬لٰٓئِكَ

لَهُمْ

نَص۪يبٌ

مِمَّا

كَسَبُواۜ

وَاللّٰهُ

سَر۪يعُ

الْحِسَابِ

٢٠٢

İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir.

Yusuf Sûresi 56. Ayet

وَكَذٰلِكَ

مَكَّنَّا

لِيُوسُفَ

فِي

الْاَرْضِۚ

يَتَبَوَّاُ

مِنْهَا

حَيْثُ

يَشَٓاءُۜ

نُص۪يبُ

بِرَحْمَتِنَا

مَنْ

نَشَٓاءُ

وَلَا

نُض۪يعُ

اَجْرَ

الْمُحْسِن۪ينَ

٥٦

Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz.

Kasas Sûresi 77. Ayet

وَابْتَغِ

ف۪يمَٓا

اٰتٰيكَ

اللّٰهُ

الدَّارَ

الْاٰخِرَةَ

وَلَا

تَنْسَ

نَص۪يبَكَ

مِنَ

الدُّنْيَا

وَاَحْسِنْ

كَمَٓا

اَحْسَنَ

اللّٰهُ

اِلَيْكَ

وَلَا تَبْغِ

الْفَسَادَ

فِي

الْاَرْضِۜ

اِنَّ

اللّٰهَ

لَا

يُحِبُّ

الْمُفْسِد۪ينَ

٧٧

“Allah’ın sana verdiği şeylerde ahiret yurdunu ara. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana iyilik yaptığı gibi sen de iyilik yap ve yeryüzünde bozgunculuk isteme. Çünkü Allah, bozguncuları sevmez.”

Ahzâb Sûresi 25. Ayet

وَرَدَّ

اللّٰهُ

الَّذ۪ينَ

كَفَرُوا

بِغَيْظِهِمْ

لَمْ

يَنَالُوا

خَيْراًۜ

وَكَفَى

اللّٰهُ

الْمُؤْمِن۪ينَ

الْقِتَالَۜ

وَكَانَ

اللّٰهُ

قَوِياًّ

عَز۪يزاًۚ

٢٥

Allah, inkâr edenleri, hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah, savaşta mü’minlere kâfi geldi. Allah, kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.

Sâd Sûresi 35. Ayet

قَالَ

رَبِّ

اغْفِرْ

ل۪ي

وَهَبْ

ل۪ي

مُلْكاً

لَا

يَنْبَغ۪ي

لِاَحَدٍ

مِنْ

بَعْد۪يۚ

اِنَّكَ

اَنْتَ

الْوَهَّابُ

٣٥

Süleyman, “Ey Rabbim! Beni bağışla. Bana, benden sonra kimseye lâyık olmayacak bir mülk (hükümranlık) bahşet! Şüphesiz sen çok bahşedicisin!” dedi.

Şûrâ Sûresi 20. Ayet

مَنْ

كَانَ

يُر۪يدُ

حَرْثَ

الْاٰخِرَةِ

نَزِدْ

لَهُ

ف۪ي

حَرْثِه۪ۚ

وَمَنْ

كَانَ

يُر۪يدُ

حَرْثَ

الدُّنْيَا

نُؤْتِه۪

مِنْهَا

وَمَا

لَهُ

فِي

الْاٰخِرَةِ

مِنْ

نَص۪يبٍ

٢٠

Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.

Zâriyât Sûresi 22. Ayet

وَفِي السَّمَٓاءِ

رِزْقُكُمْ

وَمَا

تُوعَدُونَ

٢٢

Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.

Konularına Göre Diğer Ayetler

Devamını Gör...