Haset İle İlgili Ayetler

Kur’an, hasedi insanın kalbini karartan büyük bir tehlike olarak tanımlar. Allah, kullarını başkalarının nimetlerine göz dikmekten men eder ve nimetlerin kendi takdiriyle verildiğini hatırlatır. Haset yerine şükür ve rıza tavsiye edilir. Felâk Suresi’nde de hasetçinin şerrinden Allah’a sığınmak öğütlenir.

Bakara Sûresi 105. Ayet

مَا

يَوَدُّ

الَّذ۪ينَ

كَفَرُوا

مِنْ

اَهْلِ

الْكِتَابِ

وَلَا الْمُشْرِك۪ينَ

اَنْ

يُنَزَّلَ

عَلَيْكُمْ

مِنْ

خَيْرٍ

مِنْ

رَبِّكُمْۜ

وَاللّٰهُ

يَخْتَصُّ

بِرَحْمَتِه۪

مَنْ

يَشَٓاءُۜ

وَاللّٰهُ

ذُوالْفَضْلِ

الْعَظ۪يمِ

١٠٥

Ne Kitab ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah’a ortak koşanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler. Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir.

Bakara Sûresi 109. Ayet

وَدَّ

كَث۪يرٌ

مِنْ

اَهْلِ

الْكِتَابِ

لَوْ

يَرُدُّونَكُمْ

مِنْ

بَعْدِ

ا۪يمَانِكُمْ

كُفَّاراًۚ

حَسَداً

مِنْ

عِنْدِ

اَنْفُسِهِمْ

مِنْ

بَعْدِ

مَا

تَبَيَّنَ

لَهُمُ

الْحَقُّۚ

فَاعْفُوا

وَاصْفَحُوا

حَتّٰى

يَأْتِيَ

اللّٰهُ

بِاَمْرِه۪ۜ

اِنَّ

اللّٰهَ

عَلٰى

كُلِّ

شَيْءٍ

قَد۪يرٌ

١٠٩

Kitap ehlinden birçoğu, hak kendilerine belirdikten sonra dahi, içlerindeki kıskançlıktan ötürü sizi, imanınızdan sonra küfre döndürmek isterler. Siz şimdilik, Allah onlar hakkındaki emrini getirinceye kadar affedin, hoşgörün. Şüphesiz Allah, gücü her şeye hakkıyla yetendir.

Nisâ Sûresi 32. Ayet

وَلَا

تَتَمَنَّوْا

مَا

فَضَّلَ

اللّٰهُ

بِه۪

بَعْضَكُمْ

عَلٰى

بَعْضٍۜ

لِلرِّجَالِ

نَص۪يبٌ

مِمَّا

اكْتَسَبُوا

وَلِلنِّسَٓاءِ

نَص۪يبٌ

مِمَّا

اكْتَسَبْنَۜ

وَسْـَٔلُوا

اللّٰهَ

مِنْ

فَضْلِه۪ۜ

اِنَّ

اللّٰهَ

كَانَ

بِكُلِّ

شَيْءٍ

عَل۪يماً

٣٢

Allah’ın, kiminizi kiminize üstün kılmaya vesile yaptığı şeyleri (haset ederek) arzu edip durmayın. Erkeklere kazandıklarından bir pay vardır. Kadınlara da kazandıklarından bir pay vardır. Allah’tan, O’nun lütfunu isteyin. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.

Nisâ Sûresi 54. Ayet

اَمْ

يَحْسُدُونَ

النَّاسَ

عَلٰى

مَٓا

اٰتٰيهُمُ

اللّٰهُ

مِنْ

فَضْلِه۪ۚ

فَقَدْ

اٰتَيْنَٓا

اٰلَ

اِبْرٰه۪يمَ

الْكِتَابَ

وَالْحِكْمَةَ

وَاٰتَيْنَاهُمْ

مُلْكاً

عَظ۪يماً

٥٤

Yoksa, insanları; Allah’ın lütfundan kendilerine verdiği şey dolayısıyla kıskanıyorlar mı? Şüphesiz biz, İbrahim ailesine de kitap ve hikmet vermişizdir. Onlara büyük bir hükümranlık da vermiştik.

Mâide Sûresi 27. Ayet

وَاتْلُ

عَلَيْهِمْ

نَبَاَ

ابْنَيْ

اٰدَمَ

بِالْحَقِّۢ

اِذْ

قَرَّبَا

قُرْبَاناً

فَتُقُبِّلَ

مِنْ

اَحَدِهِمَا

وَلَمْ

يُتَقَبَّلْ

مِنَ

الْاٰخَرِۜ

قَالَ

لَاَقْتُلَنَّكَۜ

قَالَ

اِنَّمَا

يَتَقَبَّلُ

اللّٰهُ

مِنَ

الْمُتَّق۪ينَ

٢٧

(Ey Muhammed!) Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuşlardı da, birinden kabul edilmiş, ötekinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen, “Andolsun seni mutlaka öldüreceğim” demişti. Öteki, “Allah, ancak kendisine karşı gelmekten sakınanlardan kabul eder” demişti.

Mâide Sûresi 28. Ayet

لَئِنْ

بَسَطْتَ

اِلَيَّ

يَدَكَ

لِتَقْتُلَن۪ي

مَٓا

اَنَا۬

بِبَاسِطٍ

يَدِيَ

اِلَيْكَ

لِاَقْتُلَكَۚ

اِنّ۪ٓي

اَخَافُ

اللّٰهَ

رَبَّ

الْعَالَم۪ينَ

٢٨

“Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah’tan korkarım.”

Mâide Sûresi 29. Ayet

اِنّ۪ٓي

اُر۪يدُ

اَنْ

تَبُٓوأَ

بِاِثْم۪ي

وَاِثْمِكَ

فَتَكُونَ

مِنْ

اَصْحَابِ

النَّارِۚ

وَذٰلِكَ

جَزٰٓؤُا

الظَّالِم۪ينَۚ

٢٩

“Ben istiyorum ki, sen benim günahımı da, kendi günahını da yüklenip cehennemliklerden olasın. İşte bu zalimlerin cezasıdır.”

Mâide Sûresi 30. Ayet

فَطَوَّعَتْ

لَهُ

نَفْسُهُ

قَتْلَ

اَخ۪يهِ

فَقَتَلَهُ

فَاَصْبَحَ

مِنَ

الْخَاسِر۪ينَ

٣٠

Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de (nefsine uyarak) onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.

Mâide Sûresi 31. Ayet

فَبَعَثَ

اللّٰهُ

غُرَاباً

يَبْحَثُ

فِي

الْاَرْضِ

لِيُرِيَهُ

كَيْفَ

يُوَار۪ي

سَوْاَةَ

اَخ۪يهِۜ

قَالَ

يَا

وَيْلَتٰٓى

اَعَجَزْتُ

اَنْ

اَكُونَ

مِثْلَ

هٰذَا

الْغُرَابِ

فَاُوَارِيَ

سَوْاَةَ

اَخ۪يۚ

فَاَصْبَحَ

مِنَ

النَّادِم۪ينَۚۛ

٣١

Nihayet Allah, ona kardeşinin ölmüş cesedini nasıl örtüp gizleyeceğini göstermek için yeri eşeleyen bir karga gönderdi. “Yazıklar olsun bana! Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini örtmekten âciz miyim ben?” dedi. Artık pişmanlık duyanlardan olmuştu.

Fetih Sûresi 15. Ayet

سَيَقُولُ

الْمُخَلَّفُونَ

اِذَا

انْطَلَقْتُمْ

اِلٰى

مَغَانِمَ

لِتَأْخُذُوهَا

ذَرُونَا

نَتَّبِعْكُمْۚ

يُر۪يدُونَ

اَنْ

يُبَدِّلُوا

كَلَامَ

اللّٰهِۜ

قُلْ

لَنْ

تَتَّبِعُونَا

كَذٰلِكُمْ

قَالَ

اللّٰهُ

مِنْ

قَبْلُۚ

فَسَيَقُولُونَ

بَلْ

تَحْسُدُونَنَاۜ

بَلْ

كَانُوا

لَا

يَفْقَهُونَ

اِلَّا

قَل۪يلاً

١٥

Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar, “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

Felâk Sûresi 1-5. Ayet

قُلْ

اَعُوذُ

بِرَبِّ

الْفَلَقِۙ

١

مِنْ

شَرِّ

مَا

خَلَقَۙ

٢

وَمِنْ

شَرِّ

غَاسِقٍ

اِذَا

وَقَبَۙ

٣

وَمِنْ

شَرِّ

النَّفَّاثَاتِ

فِي

الْعُقَدِۙ

٤

وَمِنْ

شَرِّ

حَاسِدٍ

اِذَا

حَسَدَ

٥

1,2,3,4,5. De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.”

Konularına Göre Diğer Ayetler

Devamını Gör...