
Kur'an-ı Kerim'in üslup özelliklerinden en dikkat çekeni, birçok ayetin doğrudan bir emir kipi olan "Kul" (De ki) ifadesiyle başlamasıdır. Bu ifade, sadece bir aktarım aracı değil; Yaratıcı ile elçi arasındaki köprüyü, mesajın orijinalliğini ve muhataba verilen değerin bir nişanesidir. "Kul ile başlayan ayetler", İslam düşüncesinde Allah’ın kullarına doğrudan cevap verdiği, onları eğittiği veya kendisini tanıttığı en samimi duraklardır.
1. İhlas Suresi, 1. Ayet
Arapça: قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ
Okunuşu: Kul huvallâhu ehad.
Meali: "De ki: O Allah tektir."
2. Felak Suresi, 1. Ayet
Arapça: قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ
Okunuşu: Kul e’ûzu bi-rabbi-l-felak.
Meali: "De ki: Sabahın Rabbine sığınırım."
3. Nâs Suresi, 1. Ayet
Arapça: قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ النَّاسِۙ
Okunuşu: Kul e’ûzu bi-rabbi-n-nâs.
Meali: "De ki: İnsanların Rabbine sığınırım."
4. Kâfirûn Suresi, 1. Ayet
Arapça: قُلْ يَآ اَيُّهَا الْكَافِرُونَۙ
Okunuşu: Kul yâ eyyuhel kâfirûn.
Meali: "De ki: Ey inkârcılar!"
5. Zümer Suresi, 53. Ayet
Arapça: قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اَسْرَفُوا عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللّٰهِۜ
Okunuşu: Kul yâ ‘ibâdiye-llezîne esrafû ‘alâ enfusihim lâ taknatû min rahmeti-llâh.
Meali: "De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin."
6. En’âm Suresi, 162. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّ صَلَات۪ي وَنُسُك۪ي وَمَحْيَايَ وَمَمَات۪ي لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَۙ
Okunuşu: Kul inne salâtî ve nusukî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi-l’âlemîn.
Meali: "De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi olan Allah içindir."
7. Âl-i İmrân Suresi, 31. Ayet
Arapça: قُلْ اِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللّٰهَ فَاتَّبِعُون۪ي يُحْبِبْكُمُ اللّٰهُ
Okunuşu: Kul in kuntum tuhibbûnallâhe fettebi’ûnî yuhbibkumullâh.
Meali: "De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin."
8. Âl-i İmrân Suresi, 26. Ayet
Arapça: قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَآءُ
Okunuşu: Kulillâhumme mâlike-lmulki tu’ti-lmulke men teşâ'.
Meali: "De ki: Ey mülkün sahibi olan Allahım! Sen mülkü dilediğine verirsin."
9. Tevbe Suresi, 51. Ayet
Arapça: قُلْ لَنْ يُص۪يبَنَآ اِلَّا مَا كَتَبَ اللّٰهُ لَنَاۚ
Okunuşu: Kul len yusîbenâ illâ mâ keteballâhu lenâ.
Meali: "De ki: Allah'ın bizim için yazdığından başkası bize asla erişmez."
10. Yûsuf Suresi, 108. Ayet
Arapça: قُلْ هٰذِه۪ سَب۪يل۪ٓي اَدْعُوٓا اِلَى اللّٰهِ
Okunuşu: Kul hâzihî sebîlî ed’û ilâllâh.
Meali: "De ki: İşte benim yolum budur; ben Allah'a çağırıyorum."
11. Cuma Suresi, 8. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّ الْمَوْتَ الَّذ۪ي تَفِرُّونَ مِنْهُ فَاِنَّهُ مُلَاق۪يكُمْ
Okunuşu: Kul inne-lmevte-llezî tefirrûne minhu fe-innehu mulâkîkum.
Meali: "De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır."
12. Neml Suresi, 65. Ayet
Arapça: قُلْ لَا يَعْلَمُ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ الْغَيْبَ اِلَّا اللّٰهُۜ
Okunuşu: Kul lâ ya’lemu men fi-ssemâvâti ve-l’ardı-lġaybe illâllâh.
Meali: "De ki: Göklerde ve yerde, Allah'tan başka kimse gaybı bilmez."
13. A'râf Suresi, 188. Ayet
Arapça: قُلْ لَآ اَمْلِكُ لِنَفْس۪ي نَفْعاً وَلَا ضَراًّ اِلَّا مَا شَآءَ اللّٰهُۜ
Okunuşu: Kul lâ emliku linefsî nef’an velâ darran illâ mâ şâallâh.
Meali: "De ki: Ben, Allah'ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda veya zarar verecek güce sahip değilim."
14. A'râf Suresi, 158. Ayet
Arapça: قُلْ يَآ اَيُّهَا النَّاسُ اِنّ۪ي رَسُولُ اللّٰهِ اِلَيْكُمْ جَم۪يعاً
Okunuşu: Kul yâ eyyuhân-nâsu innî resûlullâhi ileykum cemî’â.
Meali: "De ki: Ey insanlar! Şüphesiz ben, Allah'ın hepiniz için gönderdiği peygamberiyim."
15. Ankebût Suresi, 20. Ayet
Arapça: قُلْ س۪يرُوا فِي الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ بَدَاَ الْخَلْقَ
Okunuşu: Kul sîrû fi-l’ardı fanzurû keyfe bedee-lhalk.
Meali: "De ki: Yeryüzünde dolaşın da yaratılışın nasıl başladığına bir bakın."
16. Cin Suresi, 1. Ayet
Arapça: قُلْ اُوحِيَ اِلَيَّ اَنَّهُ اسْتَمَعَ نَفَرٌ مِنَ الْجِنِّ
Okunuşu: Kul ûhıye ileyye ennehu-steme’a neferun mine-lcinni.
Meali: "De ki: Cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinlediği bana vahyolundu."
17. Yûnus Suresi, 58. Ayet
Arapça: قُلْ بِفَضْلِ اللّٰهِ وَبِرَحْمَتِه۪ فَبِذٰلِكَ فَلْيَفْرَحُواۜ
Okunuşu: Kul bi-fadlillâhi ve bi-rahmetihî fe-bizâlike felyefrahû.
Meali: "De ki: Ancak Allah'ın lütfu ve rahmetiyle, işte bunlarla sevinsinler."
18. Mülk Suresi, 29. Ayet
Arapça: قُلْ هُوَ الرَّحْمٰنُ اٰمَنَّا بِه۪ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَاۚ
Okunuşu: Kul huve-rrahmânu âmennâ bihi ve ‘aleyhi tevekkelnâ.
Meali: "De ki: O, Rahmân'dır; O'na iman ettik ve O'na tevekkül ettik."
19. Ra'd Suresi, 16. Ayet
Arapça: قُلْ مَنْ رَبُّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ قُلِ اللّٰهُۜ
Okunuşu: Kul men rabbu-ssemâvâti ve-l’ard. Kuli-llâh.
Meali: "De ki: Göklerin ve yerin Rabbi kimdir? De ki: Allah'tır."
20. Zümer Suresi, 44. Ayet
Arapça: قُلْ لِلّٰهِ الشَّفَاعَةُ جَم۪يعاًۜ
Okunuşu: Kul lillâhi-şşefâ’atu cemî’â.
Meali: "De ki: Şefaatin tamamı Allah'ındır."
21. Mülk Suresi, 23. Ayet
Arapça: قُلْ هُوَ الَّذ۪ٓي اَنْشَاَكُمْ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْاَبْصَارَ وَالْاَفْـِٔدَةَۜ
Okunuşu: Kul huvellezî enşeekum ve ce’ale lekumu-ssem’a ve-l’ebsâra ve-l’ef-ide(te).
Meali: "De ki: Sizi yaratan, size işitme duyusu, gözler ve kalpler veren O'dur."
22. İsrâ Suresi, 84. Ayet
Arapça: قُلْ كُلٌّ يَعْمَلُ عَلٰى شَاكِلَتِه۪ۜ
Okunuşu: Kul kullun ya’melu ‘alâ şâkiletih.
Meali: "De ki: Herkes kendi karakterine (mizaç ve yaratılışına) göre hareket eder."
23. Âl-i İmrân Suresi, 64. Ayet
Arapça: قُلْ يَآ اَهْلَ الْكِتَابِ تَعَالَوْا اِلٰى كَلِمَةٍ سَوَآءٍ بَيْنَنَا وَبَيْنَكُمْ
Okunuşu: Kul yâ ehle-lkitâbi te’âlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beynekum.
Meali: "De ki: Ey Ehl-i Kitap! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze gelin."
24. Zümer Suresi, 11. Ayet
Arapça: قُلْ اِنّ۪ٓي اُمِرْتُ اَنْ اَعْبُدَ اللّٰهَ مُخْلِصاً لَهُ الدّ۪ينَۙ
Okunuşu: Kul innî umirtu en a’budallâhe muhlisan lehu-ddîn.
Meali: "De ki: Bana, dini Allah'a has kılarak O'na kulluk etmem emredildi."
25. En’âm Suresi, 50. Ayet
Arapça: قُلْ لَآ اَقُولُ لَكُمْ عِنْد۪ي خَزَآئِنُ اللّٰهِ وَلَآ اَعْلَمُ الْغَيْبَ
Okunuşu: Kul lâ ekûlu lekum ‘indî hazâinullâhi ve lâ a’lemu-lġayb.
Meali: "De ki: Size 'Allah'ın hazineleri yanımdadır' demiyorum, gaybı da bilmem."
26. Mâide Suresi, 100. Ayet
Arapça: قُلْ لَا يَسْتَوِي الْخَب۪يثُ وَالطَّيِّبُ وَلَوْ اَعْجَبَكَ كَثْرَةُ الْخَب۪يثِۚ
Okunuşu: Kul lâ yestevi-lhabîsu ve-ttayyibu velev a’cebeke kesratu-lhabîs.
Meali: "De ki: Pis ile temiz bir olmaz; pisin çokluğu hoşuna gitse bile."
27. Sebe Suresi, 26. Ayet
Arapça: قُلْ يَجْمَعُ بَيْنَنَا رَبُّنَا ثُمَّ يَفْتَحُ بَيْنَنَا بِالْحَقِّۜ
Okunuşu: Kul yecme’u beynenâ rabbunâ summe yeftehu beynenâ bil-hakk.
Meali: "De ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramızda hak ile hükmedecektir."
28. Enbiyâ Suresi, 45. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّمَآ اُنْذِرُكُمْ بِالْوَحْيِ
Okunuşu: Kul innemâ unzirukum bil-vahy.
Meali: "De ki: Ben sizi ancak vahiy ile uyarıyorum."
29. Bakara Suresi, 139. Ayet
Arapça: قُلْ اَتُحَآجُّونَنَا فِي اللّٰهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمْۚ
Okunuşu: Kul etuhâccûnenâ fillâhi ve huve rabbunâ ve rabbukum.
Meali: "De ki: Bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduğu halde, Allah hakkında bizimle tartışıyor musunuz?"
30. En’âm Suresi, 14. Ayet
Arapça: قُلْ اَغَيْرَ اللّٰهِ اَتَّخِذُ وَلِياًّ فَاطِرِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ
Okunuşu: Kul eġayrallâhi ettehizu veliyyen fâtırı-ssemâvâti ve-l’ard.
Meali: "De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden Allah'tan başkasını mı dost edineceğim?"
31. A'râf Suresi, 32. Ayet
Arapça: قُلْ مَنْ حَرَّمَ ز۪ينَةَ اللّٰهِ الَّت۪ٓي اَخْرَجَ لِعِبَادِه۪ وَالطَّيِّبَاتِ مِنَ الرِّزْقِۜ
Okunuşu: Kul men harreme zînetallâhi-lletî ahrece li’ibâdihî ve-ttayyibâti mine-rrizk.
Meali: "De ki: Allah'ın kulları için yarattığı süsü ve temiz rızıkları kim haram kıldı?"
32. A'râf Suresi, 33. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّمَا حَرَّمَ رَبِّيَ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ
Okunuşu: Kul innemâ harreme rabbiye-lfevâhişe mâ zahera minhâ ve mâ batan.
Meali: "De ki: Rabbim ancak açık ve gizli hayasızlıkları haram kıldı."
33. En'âm Suresi, 12. Ayet
Arapça: قُلْ لِمَنْ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قُلْ لِلّٰهِۜ
Okunuşu: Kul limen mâ fi-ssemâvâti ve-l’ard. Kuli-llâh.
Meali: "De ki: Göklerde ve yerde olanlar kime aittir? De ki: Allah'a aittir."
34. En'âm Suresi, 65. Ayet
Arapça: قُلْ هُوَ الْقَادِرُ عَلٰٓى اَنْ يَبْعَثَ عَلَيْكُمْ عَذَاباً مِنْ فَوْقِكُمْ اَوْ مِنْ تَحْتِ اَرْجُلِكُمْ
Okunuşu: Kul huve-lkâdiru ‘alâ en yeb’ase ‘aleykum ‘azâben min fevkikum ev min tahti erculikum.
Meali: "De ki: O'nun size üstünüzden veya ayaklarınızın altından bir azap göndermeye gücü yeter."
35. Yûnus Suresi, 31. Ayet
Arapça: قُلْ مَنْ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمَآءِ وَالْاَرْضِ
Okunuşu: Kul men yerzukukum mine-ssemâ-i ve-l’ard.
Meali: "De ki: Sizi gökten ve yerden kim rızıklandırıyor?"
36. Yûnus Suresi, 49. Ayet
Arapça: قُلْ لَآ اَمْلِكُ لِنَفْس۪ي ضَراًّ وَلَا نَفْعاً اِلَّا مَا شَآءَ اللّٰهُۜ
Okunuşu: Kul lâ emliku linefsî darran ve lâ nef’an illâ mâ şâallâh.
Meali: "De ki: Allah dilemedikçe ben kendime bile ne bir zarar ne de bir fayda verme gücüne sahibim."
37. Yûnus Suresi, 104. Ayet
Arapça: قُلْ يَآ اَيُّهَا النَّاسُ اِنْ كُنْتُمْ ف۪ي شَكٍّ مِنْ د۪ين۪ي فَلَآ اَعْبُدُ الَّذ۪ينَ تَعْبُدُونَ مِنْ دُونِ اللّٰهِ
Okunuşu: Kul yâ eyyuhân-nâsu in kuntum fî şekkin min dînî felâ a’budu-llezîne ta’budûne min dûnillâh.
Meali: "De ki: Ey insanlar! Eğer benim dinimden şüphede iseniz, (bilin ki) ben Allah'ı bırakıp da taptıklarınıza tapmam."
38. İbrâhîm Suresi, 31. Ayet
Arapça: قُلْ لِعِبَادِيَ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا يُق۪يمُوا الصَّلَاةَ وَيُنْفِقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ
Okunuşu: Kul li’ibâdiye-llezîne âmenû yukîmu-ssalâte ve yunfikû mimmâ razaknâhum.
Meali: "İman eden kullarıma de ki: Namazı dosdoğru kılsınlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak etsinler."
39. İsrâ Suresi, 50. Ayet
Arapça: قُلْ كُونُوا حِجَارَةً اَوْ حَد۪يداًۙ
Okunuşu: Kul kûnû hicâreten ev hadîdâ.
Meali: "De ki: İster taş olun, ister demir..."
40. İsrâ Suresi, 88. Ayet
Arapça: قُلْ لَئِنِ اجْتَمَعَتِ الْاِنْسُ وَالْجِنُّ عَلٰٓى اَنْ يَأْتُوا بِمِثْلِ هٰذَا الْقُرْاٰنِ لَا يَأْتُونَ بِمِثْلِه۪
Okunuşu: Kul leini-cteme’ati-linsu ve-lcinnu ‘alâ en ye’tû bimisli hâzâ-lkur’âni lâ ye’tûne bimislih.
Meali: "De ki: Andolsun, insanlar ve cinler bu Kur'an'ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar, yine de benzerini getiremezler."
41. Kehf Suresi, 103. Ayet
Arapça: قُلْ هَلْ نُنَبِّئُكُمْ بِالْاَخْسَر۪ينَ اَعْمَالاًۜ
Okunuşu: Kul hel nunebbiukum bi-lahserîne a’mâlâ.
Meali: "De ki: Size, (yaptıkları) işler bakımından en çok ziyana uğrayanları haber verelim mi?"
42. Kehf Suresi, 109. Ayet
Arapça: قُلْ لَوْ كَانَ الْبَحْرُ مِدَاداً لِكَلِمَاتِ رَبّ۪ي لَنَفِدَ الْبَحْرُ قَبْلَ اَنْ تَنْفَدَ كَلِمَاتُ رَبّ۪ي
Okunuşu: Kul lev kâne-lbahru midâden likelimâti rabbî lenefide-lbahru kable en tenfede kelimâtu rabbî.
Meali: "De ki: Eğer Rabbimin sözlerini yazmak için denizler mürekkep olsa, Rabbimin sözleri bitmeden denizler tükenirdi."
43. Meryem Suresi, 75. Ayet
Arapça: قُلْ مَنْ كَانَ فِي الضَّلَالَةِ فَلْيَمْدُدْ لَهُ الرَّحْمٰنُ مَداًۚ
Okunuşu: Kul men kâne fi-ddalâleti felyemdud lehu-rrahmânu meddâ.
Meali: "De ki: Kim sapıklık içindeyse, Rahmân ona mühlet versin."
44. Enbiyâ Suresi, 108. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّمَا يُوحٰٓى اِلَيَّ اَنَّمَآ اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌۚ
Okunuşu: Kul innemâ yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhid.
Meali: "De ki: Bana ancak, ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor."
45. Hac Suresi, 49. Ayet
Arapça: قُلْ يَآ اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّمَآ اَنَا۬ لَكُمْ نَذ۪يرٌ مُب۪ينٌۚ
Okunuşu: Kul yâ eyyuhân-nâsu innemâ ene lekum nezîrun mubîn.
Meali: "De ki: Ey insanlar! Ben sizin için ancak apaçık bir uyarıcıyım."
46. Mü'minûn Suresi, 84. Ayet
Arapça: قُلْ لِمَنِ الْاَرْضُ وَمَنْ ف۪يهَآ اِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ
Okunuşu: Kul limeni-l’ardu ve men fîhâ in kuntum ta’lemûn.
Meali: "De ki: Eğer biliyorsanız söyleyin, yeryüzü ve oradakiler kimindir?"
47. Furkân Suresi, 77. Ayet
Arapça: قُلْ مَا يَعْبَؤُا بِكُمْ رَبّ۪ي لَوْلَا دُعَآؤُكُمْۚ
Okunuşu: Kul mâ ya’beu bikum rabbî levlâ du’âukum.
Meali: "De ki: Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?"
48. Sebe Suresi, 24. Ayet
Arapça: قُلْ مَنْ يَرْزُقُكُمْ مِنَ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِۜ قُلِ اللّٰهُۙ
Okunuşu: Kul men yerzukukum mine-ssemâvâti ve-l’ard. Kuli-llâh.
Meali: "De ki: Sizi göklerden ve yerden kim rızıklandırıyor? De ki: Allah!"
49. Sebe Suresi, 46. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّمَآ اَعِظُكُمْ بِوَاحِدَةٍۚ
Okunuşu: Kul innemâ e’izukum bivâhideh.
Meali: "De ki: Size tek bir öğüt veriyorum..."
50. Fussilet Suresi, 6. Ayet
Arapça: قُلْ اِنَّمَآ اَنَا۬ بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحٰٓى اِلَيَّ اَنَّمَآ اِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَق۪يمُوٓا اِلَيْهِ
Okunuşu: Kul innemâ ene beşerun mislukum yûhâ ileyye ennemâ ilâhukum ilâhun vâhidun festekîmû ileyh.
Meali: "De ki: Ben de ancak sizin gibi bir insanım. Bana, ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. O halde O'na yönelin."








.webp?alt=media&token=385c1fa5-8125-481b-986f-17831b8c195d)












