
Kur’an-ı Kerim’de geçen isimler, sadece birer kelime değil; her biri derin bir anlam, güçlü bir karakter ve manevî bir miras taşır.
Bu isimler, peygamberlerden salih kullara, Allah’ın sıfatlarından türeyen ilahî kavramlara kadar uzanır.
Bir ismin Kur’an’da geçmesi, ona hem hikmet hem de kalıcı bir bereket kazandırır.
Bu nedenle, erkek çocuklara isim seçerken Kur’an’da yer alan isimler daima en çok tercih edilenler arasında olmuştur.
Aşağıda, Kur’an’da geçen veya kökü Kur’anî anlamlara dayanan en güçlü 30 erkek ismini anlamları ve geçtiği sûrelerle birlikte bulabilirsiniz.
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Muhammed | Övülmüş, yüceltilmiş. | Kur’an’da 4 defa geçer (Âl-i İmrân 144, Ahzâb 40). Son peygamber. |
İbrâhîm | Rahmet babası, Allah’ın dostu. | Kur’an’da 69 defa geçer (Bakara 124, En‘âm 74). Tevhid mücadelesinin sembolü. |
Mûsâ | Sudan çıkarılmış, kurtarıcı. | Kur’an’da 136 defa geçer. En çok anılan peygamber. |
Yûsuf | Allah’ın artırdığı, çoğalttığı. | Kur’an’da Yusuf Sûresi’nde anlatılır; güzellik ve sabır örneği. |
İsmâîl | Allah işitir. | Kur’an’da (Bakara 125, Meryem 54). Teslimiyetin sembolü. |
Yûnus | Güvercin, teslimiyet sahibi. | Kur’an’da kendi adıyla anılan sûrede geçer; sabır ve tevbenin örneği. |
Süleyman | Barışçı hükümdar, hikmet sahibi. | Kur’an’da (Neml 15, Sâd 30). Adalet ve bilgeliğin sembolü. |
Dâvûd | Aziz, sevgili, adaletli. | Kur’an’da (Sâd 17, Bakara 251). İlahi adaletin temsilcisi. |
Yahyâ | Yaşayan, diri. | Kur’an’da (Meryem 7, En‘âm 85). Hz. Zekeriyyâ’nın oğlu, iffet ve diriliğin sembolü. |
Hârûn | Yüce, onurlu. | Kur’an’da (Tâhâ 30). Hz. Mûsâ’nın kardeşi ve yardımcısı. |
Nûh | Sığınan, uzun ömürlü. | Kur’an’da 43 defa geçer. Tevbe ve sabrın sembolüdür. |
İdrîs | Okuyan, ilim sahibi. | Kur’an’da (Meryem 56, Enbiyâ 85). Bilgelik ve sabır örneği. |
Eyyûb | Sabırlı, dayanıklı. | Kur’an’da (Enbiyâ 83). Sabır ve tevekkülün sembolü. |
Hûd | Doğru yol rehberi. | Kur’an’da kendi adıyla anılan sûrede geçer. Ad kavmine gönderilmiştir. |
Şuayb | Küçük, zarif, nazik. | Kur’an’da (Hûd 84). Adaletli ve ikna edici peygamber. |
Zekeriyyâ | Allah’ın hatırladığı. | Kur’an’da (Meryem 2). Hz. Yahyâ’nın babası, sabır timsali. |
Elyesa | Allah’ın yardım ettiği. | Kur’an’da (Sâd 48, En‘âm 86). Hz. İlyas’ın halefi. |
İlyâs | Yüceltilmiş, seçkin. | Kur’an’da (Sâffât 123). İsrailoğullarına gönderilen peygamber. |
Zülkifl | Sorumluluk sahibi. | Kur’an’da (Enbiyâ 85). Sabır ve güvenin sembolü. |
Zülkarneyn | İki yönün / iki çağın sahibi. | Kur’an’da (Kehf 83). Adaletli hükümdar. |
Tâlût | Güçlü, uzun boylu lider. | Kur’an’da (Bakara 247). İsrailoğullarının kralı, adaletli önder. |
Uzeyr | Bilge, hatırlatan. | Kur’an’da (Tevbe 30). Yahudilere gönderilen alim kişidir. |
Lokmân | Hikmet sahibi. | Kur’an’da Lokman Sûresi’nde geçer. Oğluna verdiği öğütlerle bilinir. |
İshâk | Gülümseyen, tebessüm eden. | Kur’an’da (Bakara 136). Hz. İbrahim’in oğlu, Hz. Yakub’un babası. |
Yâkub | Sabırlı, iz süren. | Kur’an’da (Yusuf 6). Hz. Yusuf’un babası, sabır örneği. |
Kerîm | Cömert, asil, değerli. | Kur’an’da (İnfitar 6). “El-Kerîm” Allah’ın isimlerinden biridir. |
Rahmân | Sonsuz merhamet sahibi. | Kur’an’da (Rahmân 1). Allah’ın en çok anılan isimlerinden biridir. |
Hakîm | Bilge, hikmet sahibi. | Kur’an’da sıkça geçer (Bakara 129). “El-Hakîm” Allah’ın isimlerindendir. |
Selim | Kalbi temiz, barışçı. | Kur’an’da (Şuarâ 89). “Kalbi selim ile gelen.” |
Râşid | Doğru yolda olan, olgun. | “Rüşd” kökü Kur’an’da geçer (Kehf 66). “Doğruyu bulan.” |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Âdem | Topraktan yaratılan, ilk insan ve peygamber. | Kur’an’da birçok sûrede (Bakara, Âl-i İmrân, A‘râf, Tâhâ vb.) geçer. İnsanlığın babası olarak anlatılır. |
Âsaf | Hz. Süleyman’ın veziri; bilge, ilim sahibi kişi. | Neml Sûresi 40. âyette, “kitap bilgisine sahip kişi” olarak geçer. |
Amrân | Meryem’in babası, Hz. İsa’nın dedesi. | Âl-i İmrân Sûresi’nin adı buradan gelir; “İmrân Âilesi” Kur’an’da övülür. |
Ahmed | En çok övülen, hamd eden. | Saff Sûresi 6. âyette Hz. İsa tarafından müjdelenen Peygamberimizin ismidir. |
Ali | Yüce, üstün, değerli. | “Aliyy” ismi Allah’ın yüceliğini ifade eder; ayrıca Hz. Ali ismi İslam tarihinde cesaret ve bilgelikle özdeşleşmiştir. |
Abbas | Aslan gibi heybetli, güçlü. | Kur’an’da doğrudan geçmez; fakat “Abese” (yüzünü ekşitmek) köküyle bağlantılıdır. Abbas, Peygamberimizin amcasıdır. |
Ayyûb (Eyyub) | Sabreden, dayanıklı. | Enbiyâ ve Sâd sûrelerinde geçer; sıkıntıya sabırla katlanan peygamber. |
Âzer | İbrahim Peygamber’in babası (bazı tefsirlere göre amcası). | En‘âm Sûresi 74. âyette geçer. Put yapımıyla uğraşan bir kişidir. |
Âdemoğlu (İbn-i Âdem) | İnsan anlamında genel ifade. | “Yâ benî Âdem” (Ey Âdemoğulları) hitabı birçok âyette geçer. |
Abdullah | Allah’ın kulu, Allah’a teslim olan. | “Abdullah” ifadesi (Abdullah bin Abdülmuttalib, Peygamberimizin babası) Kur’an’da “abd” köküyle sıkça geçer; kul anlamında yüce bir isimdir. |
Abidîn (Abidin) | İbadet edenler, kullukta devamlı olanlar. | “Âbid” ve “âbidîn” kelimeleri Kur’an’da kulluğu ve ibadeti anlatır (Zâriyât 56). |
Azîz | Güçlü, onurlu, yenilmez. | “Azîz” Allah’ın isimlerindendir; ayrıca Hz. Yusuf kıssasında Mısır Azîzi (yöneticisi) olarak geçer. |
Adil | Adaletli, hakkı gözeten. | “Adl” kökünden türemiştir; Kur’an’da “adaletle hükmedin” emriyle geçer. |
Âlim | Bilgi sahibi, bilen. | “Alîm” Allah’ın 99 isminden biridir; “Her şeyi hakkıyla bilen.” |
Amir | Emir veren, idare eden; ayrıca “hayat sahibi.” | Kur’an’da doğrudan isim olarak geçmez ama “emr” kökü Kur’an’da çok sık geçer. Amir ismi İslam tarihinde sahabe isimlerindendir. |
Ammâr | İmar eden, direnen, inşa eden. | Kur’an’da kök olarak “yaşatmak, onarmak” anlamında geçer; Ammar bin Yasir sahabesiyle bilinir. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Bâkır | Yarık açan, toprağı süren; ilimle derinleşen. | “Bâkır” ismi Kur’an’da geçmez, fakat kökü “bekr” (ilk, açan) Kur’an’da kullanılır; ayrıca “Muhammed el-Bâkır” önemli bir İslâm âlimidir. |
Bâsir | Gören, basiret sahibi. | “El-Basîr” Allah’ın 99 isminden biridir; “her şeyi gören.” İsim olarak “Basir” Allah’ın görüp gözetmesini ifade eder. |
Beytullah | Allah’ın evi anlamında; erkek ismi olarak “Allah’a ait” manasında kullanılır. | Kur’an’da “Beytullâh” (Kâbe) birçok kez geçer; isim olarak manevî anlam taşır. |
Bilâl | Serinlik, ferahlık, rahatlık. | “Belale” kökü Kur’an’da “ıslatmak, serinletmek” anlamında kullanılır; Bilâl-i Habeşî, ilk müezzin olarak tarihe geçmiştir. |
Büreyde | Serinlik, huzur. | Kur’an’da geçmez, fakat Arapça kökenli olup “bereket” anlamına da gelir. |
Büşr | Müjde, sevinç haberi. | Kur’an’da birçok kez geçer (örneğin Tevbe 112); “Büşrâ” formuyla da “müjde” anlamındadır. |
Beydullah / Beyzâ | Parlak, saf, nurlu. | “Beydâ” kökü Kur’an’da “beyazlık, temizlik” anlamında geçer; Mûsâ Peygamber’in “beyaz el” mucizesiyle ilişkilidir. |
Bekir | Erken davranan, öncü. | “Bükre” (sabah erkenden) kökü Kur’an’da birçok âyette geçer (örneğin Âl-i İmrân 41). İsim olarak “erken gelen, öncü” anlamına gelir. |
Burhân | Açık delil, kesin kanıt. | Kur’an’da defalarca geçer; “burhan” kelimesi, Allah’ın açık delili anlamındadır (örneğin Nisa 174). |
Bâri | Yaratan, var eden. | “El-Bâri’” Allah’ın isimlerinden biridir; “kusursuz şekilde yaratan.” |
Bâsit | Rızkı genişleten, ferahlık veren. | “El-Bâsit” Allah’ın isimlerindendir; “lütfuyla rızkı genişleten.” |
Bâz | Güçlü, çevik, soylu. | Kur’an’da doğrudan geçmez, fakat eski Arapçada “bâz” yırtıcı kuş (doğan) anlamındadır; mecazen gücü simgeler. |
Bâşir (Beşîr) | Müjdeleyici, sevindirici haber veren. | “Beşîr” kelimesi Kur’an’da birçok kez geçer; özellikle peygamberler için “müjdeleyici” anlamında kullanılır (örneğin Ahzâb 45). |
Berr | İyilik yapan, hayırsever. | “El-Berr” Allah’ın isimlerindendir; “iyiliği bol, şefkatli.” İsim olarak “iyilik sahibi” anlamına gelir. |
Beyzid (Bayezid) | Yüceltilmiş, aziz kılınmış. | Kur’an’da geçmez; Farsça kökenlidir ama “Zeyd” köküyle bağlantılı olarak “artış” anlamı taşır. |
Bedir | Dolunay, aydınlık yüz. | “Bedr” kelimesi Kur’an’da Bedir Savaşı ile ilişkilidir; dolunay anlamında da kullanılır. |
Bektaş | Cesur, yiğit, yardımsever. | Kur’an’da geçmez; ancak Türkçe-Arapça birleşik kökenli, manevi çağrışımlı bir isimdir. |
Bera | Temizlenmiş, kusursuz, günahsız. | “Berae” kökü Kur’an’da sıkça geçer (örneğin Tevbe 1: “Beraeun minallâhi…”). |
Berkay | Parlayan, güçlü ışık. | Kur’an’da geçmez ama “berk” kökü “şimşek, parıltı” anlamında kullanılır (örneğin Bakara 19). |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Câlût | Güçlü, dev yapılı savaşçı. | Bakara Sûresi 249-251. âyetlerde geçer; İsrailoğullarıyla savaşan düşman hükümdar. Talut tarafından yenilmiştir. |
Câbir | İyileştiren, telafi eden; aynı zamanda sahabe ismidir. | Câbir bin Abdullah, Peygamberimizin meşhur sahabelerindendir. |
Cebrâil (Cibrîl) | Allah’ın kuvveti; vahiy meleği. | Kur’an’da birçok yerde geçer (örneğin Bakara 97-98, Tahrim 4). Peygamberlere vahyi getiren melektir. |
Cebbâr | Güç sahibi, zorlayıcı kudret. | “El-Cebbâr” Allah’ın 99 isminden biridir; aynı zamanda “güçlü ve onarıcı” anlamındadır. |
Cemîl | Güzel, zarif, hoş davranışlı. | “Cemîl” kelimesi Kur’an’da “sabrun cemîl” (güzel sabır) ifadesiyle geçer (Yusuf 18, 83). İsim olarak “güzel ahlâklı” anlamındadır. |
Cemâl | Güzellik, zarafet. | “Cemâl” kelimesi Kur’an’da Allah’ın yarattığı güzellikleri anlatan kavram olarak geçer; “el-Cemîl” Allah’ın sıfatıdır. |
Cevâd | Cömert, eli açık. | “Cûd” kökü Kur’an’da “vermek, lütfetmek” anlamında kullanılır. İsim olarak “Allah’ın lütfu bol olan kul” demektir. |
Cevdet | Asalet, olgunluk, güzellik. | Kur’an’da geçmez; “cevdet” kelimesi Arapçada “en güzel niteliklere sahip olma” anlamındadır. |
Celâl | Yücelik, büyüklük, heybet. | “Zü’l-celâli ve’l-ikrâm” ifadesi Rahmân Sûresi’nde geçer; Allah’ın yüceliğini anlatır. |
Celîl | Ulu, yüce. | “El-Celîl” Allah’ın 99 isminden biridir; “ululuk sahibi” anlamına gelir. |
Cemşîd | Aydınlık, ışık saçan. | Kur’an’da geçmez, fakat Farsça kökenli bir isimdir; “nur, parlaklık” anlamında kullanılır. |
Câsim | Sağlam, güçlü vücutlu. | Kur’an’da geçmez; Arapça “cism” (beden) kökünden türemiştir. |
Cemaleddin | Dinin güzelliği. | Kur’an’da doğrudan geçmez; “Cemâl” ve “Din” kelimelerinin birleşiminden oluşur. Manevî bir isimdir. |
Cüneyt | Küçük asker, yiğit. | Kur’an’da geçmez; “Cünd” (ordu) kelimesinden türetilmiştir. “Cündullah” (Allah’ın ordusu) ifadesi Kur’an’da geçer (Saff 4). |
Cihad | Gayret, mücadele. | Kur’an’da defalarca geçer; “Allah yolunda mücadele” anlamındadır. İsim olarak “azimli, gayretli” demektir. |
Cihangir | Dünyaya hükmeden, cesur. | Kur’an’da geçmez; Farsça kökenli olup “cihan” (dünya) ve “gir” (sahip olan) birleşimidir. |
Cihân | Dünya, âlem. | “Cihân” kelimesi Kur’an’da bu şekilde geçmez; “âlemîn” (alemler) ifadesi aynı kökten gelir. |
Cum‘a | Toplanma, birleşme. | Kur’an’da “Cuma” Sûresi vardır; “toplanma günü” anlamındadır. İsim olarak “birlik, cemiyet” manası taşır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Dâvûd (Davud) | Sevgili, aziz; adaletli hükümdar. | Kur’an’da birçok yerde geçer (Bakara 251, Sâd 17). Allah tarafından “zikir, hikmet ve güzel ses” verilmiştir. |
Dârim | Olgun, dengeli, düzenli. | Kur’an’da geçmez; “derm” kökünden gelir, “düzen kuran, onaran” anlamındadır. |
Dâim | Sürekli, devam eden. | “Dâim” kelimesi Kur’an’da (Nûr 36) “daim zikreden” anlamında geçer. Allah’ın nimetinin devamını da simgeler. |
Dâniş | Bilgi, hikmet. | Kur’an’da geçmez ama “ilim” anlamında kullanılır; kökeni “dâneşmend” (bilge kişi). |
Dâr | Ev, yurt, barınak. | Kur’an’da birçok yerde geçer: “Dârü’s-selâm” (barış yurdu, Cennet) (Yunus 25). |
Dârek | Dâru’l-mülk sahibi, yöneten. | “Dâr” kökünden gelir, “idare eden” anlamındadır. |
Deyyân | Hesap soran, yargılayan. | Kur’an’da geçmez ama “yawmü’d-dîn” (din günü, hesap günü) ifadesiyle bağlantılıdır. Allah’ın sıfatlarından “ed-Deyyân” hadîslerde geçer. |
Delil | Yol gösterici, rehber. | Kur’an’da “delîl” kelimesi geçmez ama aynı anlamdaki “hüdâ” (rehberlik) sıkça yer alır; delil “hakikate götüren işaret”tir. |
Dünyâ | Yakın olan, geçici hayat. | Kur’an’da çok sayıda kez geçer; “bu dünya hayatı” ifadesiyle insanlara geçiciliği hatırlatır. Erkek ismi olarak “fani hayatı hatırlatan” anlamında kullanılır. |
Dihye (Dihyetü’l-Kelbî) | Güzel yüzlü sahabe, Cebrâil’in suretinde göründüğü kişi. | Kur’an’da adı geçmez ama İslam tarihinde sahabe olarak bilinir; ismi “soylu, temiz” anlamındadır. |
Dârûn | Yakın, iç içe; iç kısımda bulunan. | Kur’an’da “dâr” kelimesinden türetilen “ev, yurt” anlamındadır. |
Deylem | Güçlü, dayanıklı, dirayetli. | Kur’an’da geçmez; Farsça kökenli olup “cesur, savaşçı” anlamı taşır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Eyyûb (Eyyub) | Sabreden, dayanıklı. | Enbiyâ Sûresi 83 ve Sâd Sûresi 41’de geçer. Büyük sıkıntılara sabırla direnen peygamberdir. “Sabır” kavramının sembolüdür. |
Elyesa (Elyesa‘) | Allah’ın yardım ettiği, kurtarıcı. | Sâd 48 ve En‘âm 86’da geçer. İlyas Peygamber’in halefi olarak zikredilir. |
Emin | Güvenilir, emin kişi. | Kur’an’da “Emin belde” (Tin 3) ve “Emin peygamber” (Şuarâ 107) ifadelerinde geçer. Dürüst ve güvenilir anlamındadır. |
Ebû Bekir | İlk iman eden, sadık dost. | Kur’an’da ismi geçmez ama tarihî olarak Peygamberimizin en yakın dostudur. “Sıddîk” lakabıyla anılır. |
Ercûm | Yücelik, yüksek mevki. | “Receme” kökünden gelir, Kur’an’da “recme” (taşlama) fiili geçer ama isim olarak kullanılmaz; mecazen “yüksek mertebe” anlamında kullanılır. |
Ebû Hureyre | Kediciğin babası, şefkatli kişi. | Kur’an’da geçmez, sahabe ismidir; “rahmetli, merhametli” anlamında mecazîdir. |
Ebû Talib | Talep edenin babası; cömert, destekçi. | Kur’an’da geçmez, ancak Peygamberimizin amcası ve himayecisidir. “Talebe” kökü Kur’an’da sıkça geçer. |
Ebû Zerr | Yardımcı, destekçi, cömert. | Kur’an’da geçmez; “zer” (zerre) kelimesi Kur’an’da çok geçer. Ebû Zerr Gıfârî, ilk Müslümanlardan biridir. |
Ebû Leheb | Alevin babası. | Tebbet Sûresi’nde geçer; kibir ve inkârla anılan olumsuz bir karakterdir. |
Ebû Süfyan | Soylu, güçlü, tartışma sahibi. | Kur’an’da geçmez; tarihî bir şahsiyettir, sonradan İslam’a girmiştir. |
Ehsan (İhsan) | Güzellik, iyilik, Allah’ı görüyormuşçasına yaşamak. | “İhsan” kavramı Kur’an’da sıkça geçer (örneğin Nahl 90). İsim olarak “iyilik eden” demektir. |
Ercan | Canı yüce olan, ruhu yüksek. | Kur’an’da geçmez, fakat “ruh, nefs” gibi kavramlarla ilişkili bir isimdir. |
Enes | Samimi, dostane, insanlarla iyi geçinen. | Kur’an’da doğrudan geçmez, ama “üns” (yakınlık) kökünden gelir. “Ünsiyet kuran” anlamında. |
Eminullah | Allah’ın emin kıldığı, korunan kişi. | “Emin” kelimesi Kur’an’da geçer; “Allah’ın emin kıldığı” anlamında birleşik bir isimdir. |
Enver | Aydınlık, nurlu, parlak. | Kur’an’da geçmez, ama “nur” kelimesi onlarca defa geçer (Nur Sûresi 35). |
Esat (Es‘ad) | En mutlu, bahtiyar. | Kur’an’da doğrudan geçmez, fakat “saîd” kökü (mutlu olan) Kur’an’da sıkça kullanılır. |
Ecr (Ecir) | Karşılık, mükâfat, ödül. | Kur’an’da çok sık geçer (örneğin Ahzâb 35, Zilzâl 7). İsim olarak “Allah’tan mükâfat uman” anlamındadır. |
Ercüment | Saygıdeğer, itibarlı. | Kur’an’da geçmez; Arapça “ikrâm” ve “izzet” kavramlarına yakın anlam taşır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Fâtih | Fetheden, açan, başlangıç yapan. | “Feth” kökü Kur’an’da çok geçer (örneğin Nasr 1: “İzâ câe nasrullâhi ve’l-feth”). Fâtih ismi, zaferi ve öncülüğü simgeler. |
Furkan | Hak ile batılı ayıran. | Kur’an’da hem bir sûre adı hem de Kur’an’ın kendisi için kullanılan bir isimdir (Furkan 1). “Ayırıcı ölçü” anlamındadır. |
Firavun | Mısır’ın zalim hükümdarı. | Kur’an’da sıkça geçer; kibir ve inkârın sembolüdür (örneğin Kasas 38). Olumsuz anlamlıdır, isim olarak önerilmez. |
Feyzullah | Allah’ın bolluğu, bereketi. | “Feyz” kökü Kur’an’da geçmez ama “fazl” (bolluk, lütuf) köküyle bağlantılıdır. Manevî isimdir. |
Fazl (Fazıl) | Lütuf, iyilik, üstünlük. | Kur’an’da çok kez geçer (örneğin Nur 21: “Allah’ın fazlı olmasaydı…”). Allah’ın ihsanını simgeler. |
Ferid | Eşsiz, benzersiz. | Kur’an’da geçmez, ancak “ferd” kökü Allah’ın “el-Vâhidü’l-Ahad” sıfatıyla yakın anlam taşır. |
Faris | Atlı, yiğit, cesur. | Kur’an’da geçmez, fakat Arapça kökenli olup “savaşçı, kahraman” anlamındadır. |
Faruk | Doğruyu yanlıştan ayıran. | Kur’an’da doğrudan geçmez, ancak “Furkan” köküyle bağlantılıdır. Hz. Ömer’in lakabıdır. |
Feyyaz | Bereketli, cömert, bolluk sahibi. | “Feyz” köküyle bağlantılı; Allah’ın rahmetini temsil eder. |
Fethi / Fethullah | Allah’ın yardımıyla fetih, zafer. | “Feth” Kur’an’da zafer anlamında sıkça geçer (Fetih 1: “Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik”). |
Ferhan | Sevinçli, mutlu. | “Ferah” kökü Kur’an’da geçer (örneğin Kasas 76: “Kârûn kavmine karşı böbürlendi, Allah şımarıkları sevmez”). “Ferhan” olumlu anlamda “sevinen” demektir. |
Fehim | Anlayışlı, zeki. | Kur’an’da geçmez ama “fehm” (anlamak) kökü Arapça’da ilimle ilişkilidir. |
Firas | Sezgi, basiret. | Kur’an’da geçmez, ama “basîra” (basiret) köküyle aynı anlam alanına girer. |
Fikret | Düşünce, tefekkür. | “Fikr” kökü Kur’an’da defalarca geçer (örneğin Âl-i İmrân 191). “Düşünen, akleden” demektir. |
Firaset | Derin anlayış, gönül gözü. | Kur’an’da “basîra” ve “furkan” kavramlarıyla yakın anlamdadır. |
Faik | Üstün, değerli. | “Fvk” kökü Kur’an’da geçer; “üstte olmak, üstün kılmak” anlamında. (Bakara 47: “Sizi âlemlere üstün kıldık.”) |
Fadıl | Erdemli, faziletli, üstün. | “Fazl” kökünden gelir; Kur’an’da Allah’ın fazlı ve lütfu çokça anılır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Gaffâr | Bağışlayan, çok affeden. | “El-Gaffâr” Allah’ın 99 isminden biridir; (Nûh 10) “Rabbinizden mağfiret dileyin; çünkü O çok bağışlayıcıdır.” |
Gafûr | Affedici, bağışlayan. | “El-Gafûr” Allah’ın isimlerindendir; Kur’an’da birçok kez geçer (örneğin Nisa 23, Zümer 53). |
Gani (Ganîy) | Zengin, her şeyden müstağni olan. | “El-Ganî” Allah’ın isimlerinden biridir; “Hiç kimseye muhtaç olmayan” (Fâtır 15). |
Gıyas (Gıyâs) | Yardım, destek, kurtuluş. | Kur’an’da kök olarak geçmez, ama “istiğâse” (yardım istemek) kelimesi aynı kökten gelir (Enfâl 9). “Yardım eden” anlamında güzel bir isimdir. |
Gulâm | Genç delikanlı, hizmet eden genç. | Kur’an’da birkaç yerde geçer (örneğin Kehf 80, Zâriyât 24). Meleklerin “gulâm” müjdesi verdiği peygamberlerden bahsedilir. |
Gadir (Kadir / Gadır) | Kıymetli, kudret sahibi. | “Kadir” Kur’an’da çok sık geçer; “El-Kadir” Allah’ın isimlerindendir (Hadîd 2). “Gadir” telaffuzu bölgesel bir varyanttır. |
Gali (Gâlî) | Değerli, kıymetli, yüksek. | Kur’an’da doğrudan geçmez; “ulvî” ve “aliyy” kavramlarıyla anlam yakınlığı vardır. |
Gâlib | Üstün gelen, galip olan. | “Galebe” kökü Kur’an’da geçer (Yusuf 21: “Allah emrinde gâlibtir”). Allah’ın kudretini simgeler. |
Gazali | Tez düşünceli, çevik, bilge. | Kur’an’da geçmez; Arapça “gazel” kökünden gelir, aynı zamanda İmam Gazâlî’nin ismidir. |
Gazi | Allah yolunda mücadele eden, savaşçı. | Kur’an’da doğrudan geçmez, fakat “cihad” kavramı ile aynı anlam alanına sahiptir. |
Gürkan | Kuvvetli soy, asil nesil. | Kur’an’da geçmez; Türkçe-Farsça kökenlidir, ancak “kavm” (toplum, soy) kavramıyla benzer anlam taşır. |
Güney | Sıcak, parlak yön; mecazen “aydınlık kalpli”. | Kur’an’da geçmez, ancak yön ve yönelim kavramları “şimal” ve “yemin” olarak geçer (Rahmân 17). |
Gıyasettin | Dinin yardımcısı, dine destek veren. | Kur’an’da geçmez; birleşik isimdir, “gıyas” (yardım) + “din” kelimelerinden oluşur. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Hârûn (Harun) | Yüce, saygıdeğer. | Kur’an’da birçok kez geçer (örneğin Tâhâ 30). Hz. Musa’nın kardeşi ve yardımcısıdır. |
Hûd | Doğru yol rehberi. | Ad kavmine gönderilen peygamberdir; bir sûre adı da Hûd’dur. (Hûd 1) |
Hâmân | Firavun’un veziri; kibirli bir figür. | Kasas 6 ve diğer sûrelerde geçer; Firavun’la birlikte inkâr edenlerden. |
Hâbil | Hz. Âdem’in oğlu; iyilikle anılan kişi. | Mâide 27–31’de geçer; kardeşi Kâbil tarafından öldürülmüştür. |
Hâfız | Koruyan, muhafaza eden. | “Hıfz” kökü Kur’an’da sıkça geçer (örneğin Yusuf 64). Allah’ın isimlerinden “el-Hafîz”dir. |
Hakîm | Bilge, hikmet sahibi. | “El-Hakîm” Allah’ın 99 isminden biridir; “her işinde hikmet bulunan.” Kur’an’da onlarca kez geçer. |
Halîl | Dost, yakın. | Hz. İbrahim için “Allah İbrahim’i dost edindi” (Nisâ 125) buyurulur. |
Halid (Hâlid) | Ebedî, kalıcı. | Kur’an’da “hâlidîne fîhâ” (ebedî kalacaklar) ifadesinde geçer. Anlamı “ölümsüz, kalıcı.” |
Hamîd | Övülmüş, hamde layık. | “El-Hamîd” Allah’ın isimlerindendir (İbrahim 8). Aynı kökten “Muhammed” ve “Ahmed” isimleri de türemiştir. |
Hamza | Güçlü, cesur, yiğit. | Kur’an’da geçmez; Arapça “şiddet, güç” anlamına gelir. Hz. Hamza Peygamberimizin amcasıdır. |
Hasan | Güzel, iyilik sahibi. | Kur’an’da “ahsene” kökü sıkça geçer. Hz. Ali’nin oğlunun ismidir; “en güzel davranış” anlamı taşır. |
Hüseyin | Küçük güzel, iyiliğin timsali. | Kur’an’da geçmez; “Hasan” kelimesinin küçültülmüş biçimidir. Hz. Ali’nin küçük oğlunun ismidir. |
Hârun Reşîd | Dindar, adaletli lider. | Kur’an’da geçmez, tarihî bir halife ismidir; Hârûn ismiyle bağlantılıdır. |
Hâdî | Yol gösteren, rehberlik eden. | “El-Hâdî” Allah’ın isimlerindendir; (Furkan 31) “Allah en doğru yola iletir.” |
Haydar | Aslan, yiğit. | Kur’an’da geçmez; Hz. Ali’nin lakabıdır. “Cesur ve koruyucu” anlamındadır. |
Hâşim | Paylaştıran, bölen, cömert. | Kur’an’da doğrudan geçmez; Peygamberimizin dedesinin ismidir. “Pay eden” anlamındadır. |
Hâtim | Son, mühürleyen. | “Hâtime” (son) kavramı Kur’an’da geçer; “tamamlayan, bitiren” anlamındadır. |
Hârun | Aynı anlamda Hârûn’un farklı yazımı. | Tâhâ 30’da geçer. |
Hâris | Çalışkan, gayretli. | “Hars” (ürün yetiştiren) kökü Kur’an’da geçer (Bakara 223). “Emek veren” anlamındadır. |
Hâfizullah | Allah tarafından korunan. | “Hıfz” kökü Kur’an’da sıkça geçer; koruma manasında birleşik isimdir. |
Hayy | Diri, ezelî, ölümsüz. | “El-Hayy” Allah’ın 99 isminden biridir (Bakara 255 – Âyetü’l-Kürsî). |
Hüda | Doğru yol, rehberlik. | “Hudâ” kelimesi Kur’an’da “hidayet” anlamında sıkça geçer. İsim olarak “doğruyu gösteren” manasındadır. |
Hilmi | Yumuşak huylu, sabırlı. | “Hilm” kökü Kur’an’da geçer; Allah’ın isimlerinden “el-Halîm”dir. İsim olarak “sabırlı, ağırbaşlı.” |
Halim | Yumuşak huylu, sabırlı. | “El-Halîm” Allah’ın isimlerinden biridir (Bakara 225). |
Hızır (Khidr) | Yeşil, dirilik sembolü, bilge kul. | Kur’an’da doğrudan adı geçmez, Kehf Sûresi 65–82’de anlatılan “ilim sahibi kul” olarak kabul edilir. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
İbrâhîm (İbrahim) | Rahmet babası, Allah’ın dostu. | Kur’an’da adı en çok geçen peygamberlerden biridir. (Bakara 124, En‘âm 74). Tevhid mücadelesiyle bilinir. |
İsmâîl (İsmail) | Allah işitir. | Kur’an’da birçok sûrede geçer (Bakara 125, Meryem 54). Hz. İbrahim’in oğlu, teslimiyetin sembolü. |
İshâk (İshak) | Gülümseyen, tebessüm eden. | Kur’an’da (Bakara 136, En‘âm 84) geçer; Hz. İbrahim’in oğlu, Hz. Yakup’un babası. |
İdrîs (İdris) | Okuyan, bilen, ilim sahibi. | Kur’an’da iki yerde geçer (Meryem 56, Enbiyâ 85). Sabır ve ilimle anılan peygamberdir. |
İlyâs (İlyas) | Yüceltilmiş, seçkin. | Kur’an’da En‘âm 85 ve Sâffât 123’te geçer. İsrailoğullarına gönderilen peygamber. |
İsa (Îsâ) | Barış, huzur; Allah’ın kelimesi. | Kur’an’da Meryem 34, Âl-i İmrân 45 gibi birçok yerde geçer. Hz. Meryem’in oğlu, mucizelerle gönderilen peygamber. |
İhsan | Güzellik, iyilik, Allah’ı görüyormuşçasına yaşamak. | Kur’an’da sıkça geçer (Nahl 90, Lokman 14). “En güzel davranış” anlamındadır. |
İman | İnanç, güven. | Kur’an’ın ana kavramıdır. “İman edenler” ifadesi yüzlerce kez geçer. İsim olarak “inanç sahibi.” |
İrfan | Bilgi, sezgi, derin kavrayış. | Kur’an’da geçmez, ama “marifet” ve “ilim” kökleriyle bağlantılıdır. “Hakikati bilen kişi.” |
İzzet | Onur, şeref, yücelik. | “İzzet” kelimesi Kur’an’da Allah’a, Peygamber’e ve müminlere ait bir sıfat olarak geçer (Münafıkûn 8). |
İmtihan | Sınama, denenme. | Kur’an’da sıkça geçer (Ankebut 2). “İnsan imtihan için yaratılmıştır.” anlamıyla. |
İvaz | Karşılık, bedel. | “Ivz” kökü Kur’an’da “karşılık vermek” anlamında geçer (Rahmân 60). |
İzzeddin | Dinin onuru, izzeti. | Kur’an’da “izzet” geçer, “din” kavramıyla birleşerek güçlü bir manevî isim oluşturur. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Kâbil | Hz. Âdem’in oğlu; kardeşini öldüren kişi. | Mâide 27–31’de geçer. İlk cinayeti işleyen kişi olarak anılır. |
Kârûn (Karun) | Zengin, malıyla övünen. | Kasas 76–81’de geçer. Zenginliğiyle kibirlenen ve helâk edilen kişi. |
Kâsim | Paylaştıran, bölen. | Kur’an’da doğrudan geçmez; ancak “kaseme” (yemin etti, pay etti) kökü geçer. Peygamberimizin oğlunun ismidir. |
Kadir (Kâdir) | Kudret sahibi, gücü yeten. | “El-Kadir” Allah’ın isimlerindendir (Hadîd 2, En‘âm 65). Aynı zamanda “Kadir Gecesi” (Leyletü’l-Kadr) Kur’an’da geçer. |
Kâzım | Öfkesini yenen, sabırlı. | Kur’an’da doğrudan isim olarak geçmez, ancak “kâzımîne’l-gayz” (öfkesini yenenler) ifadesi Ali İmran 134’te geçer. |
Kâri (Kârî) | Okuyucu, Kur’an’ı tilavet eden. | “Kırâet” kökü Kur’an’da çok sık geçer (Alak 1: “İkra’ – Oku!”). Kârî, Kur’an okuyan kişiye verilen isimdir. |
Kays | Güçlü, cesur, kararlı. | Kur’an’da geçmez; Arapça kökenli, “katılık, sertlik” anlamında mecazî olarak kullanılır. |
Kâmil | Olgun, kusursuz. | “Kemâl” kökü Kur’an’da “tamamlanma” anlamında geçer (Mâide 3: “Bugün dininizi kemale erdirdim.”). |
Kerîm | Cömert, değerli, asil. | “El-Kerîm” Allah’ın isimlerindendir (İnfitar 6). Ayrıca “Kur’an-ı Kerîm” ifadesiyle geçer. |
Kuddûs | Kutsal, pak, tertemiz. | “El-Kuddûs” Allah’ın isimlerindendir (Haşr 23). |
Kâhır (Kahhâr) | Her şeye galip gelen, dilediğini üstün kılan. | “El-Kahhâr” Allah’ın isimlerindendir (Zümer 4). “Kâhir” formu “gücüyle yenen” anlamındadır. |
Kebîr | Büyük, yüce. | “El-Kebîr” Allah’ın isimlerindendir (Sebe 23). |
Kuddâme | Cesur, öne geçen. | Kur’an’da geçmez; sahabe ismidir. “Kıdem” (öne geçme) kökünden türetilmiştir. |
Kâtip | Yazıcı, yazan kişi. | “Kitâb” kökü Kur’an’da defalarca geçer. Kâtip “yazan, kayıt eden” anlamındadır. |
Kemaleddin | Dinin mükemmelliği. | Kur’an’da “kemâl” kökü geçer; birleşik bir isimdir. “Olgun din anlayışı” anlamındadır. |
Kasım | Pay eden, bölüştüren. | Kur’an’da “kasame” (bölüştürmek) kökü geçer; adaletli paylaşım anlamındadır. |
Kudret | Güç, kuvvet. | Kur’an’da “kudret” anlamında birçok âyet vardır (Bakara 20). Allah’ın kudreti her şeyi kuşatır. |
Kâfî | Yeterli, koruyucu. | “El-Kâfî” Allah’ın isimlerindendir; “kullarına yeterli olan.” (Zümer 36). |
Kani | Kanaatkâr, memnun. | Kur’an’da geçmez ama “kanâat” kavramı İslâm ahlâkında yer alır. |
Kâsım | Pay eden, bölüştüren. | “Kasame” (bölüştürmek) kökü Kur’an’da geçer. |
Khalid (Halid) | Ebedî, kalıcı. | Kur’an’da “halidîne fîhâ” ifadesiyle geçer. Arapça yazılış biçimi farklı olsa da “Khalid” olarak da yazılır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Lût (Lut) | Dost, yakın, samimi. | Kur’an’da adı birçok kez geçer (örneğin Hicr 59, A‘râf 80). Kavmine karşı uyarıcı olarak gönderilen peygamberdir. |
Lokmân (Lokman) | Hikmet sahibi, bilge kişi. | Kur’an’da adıyla anılan bir sûre vardır (Lokman Sûresi). Oğluna verdiği öğütleriyle bilinir. |
Lebbeyk | “Buyur Allah’ım, emrindeyim.” | Kur’an’da geçmez ama hac ibadetinde kullanılan dua ifadesidir. Anlam olarak “itaat eden” manasındadır. |
Leys | Güçlü, aslan gibi yiğit. | Kur’an’da geçmez; Arapça’da “aslan” anlamında kullanılır. |
Latîf | Lütufkâr, zarif, incelik sahibi. | “El-Latîf” Allah’ın 99 isminden biridir (En‘âm 103). “Her şeyin inceliğini bilen, lütufkâr.” |
Lübâb | Öz, saf, temiz akıl. | Kur’an’da “ulû’l-elbâb” (akıl sahipleri) ifadesi çok geçer (Âl-i İmrân 190). “Lübâb” kelimesi buradan gelir; anlamı “öz sahibi, bilge.” |
Leyth | Aslan, yiğit. | Kur’an’da geçmez ama Arapça’da kahramanlık sembolüdür. Hz. Ali’nin lakaplarından biridir. |
Lazım | Sabit, kararlı, istikrarlı. | Kur’an’da “lazime” (yerleşmiş, kalıcı) köküyle geçer (Tegâbun 11). “Sarsılmaz, istikrarlı” anlamında. |
Latifullah | Allah’ın lütufkâr olan kulu. | “El-Latîf” ismiyle bağlantılı birleşik bir isimdir. “Allah’ın inceliğiyle korunan” anlamındadır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Mûsâ (Musa) | Sudan çıkarılan, kurtarıcı. | Kur’an’da en çok adı geçen peygamberdir. (Bakara, A‘râf, Tâhâ vb.) İsrailoğullarını Firavun’un zulmünden kurtarmıştır. |
Muhammed | Övülmüş, methedilmiş kişi. | Peygamber Efendimiz’in adı; Kur’an’da dört kez geçer (Âl-i İmrân 144, Ahzâb 40 vb.). |
Mustafa | Seçilmiş, saf olan. | Kur’an’da geçmez ama “istifâ” kökü “seçmek” anlamında geçer (Âl-i İmrân 33). Peygamberimizin sıfatıdır. |
Mehmet / Mahmud | Övülmüş, hamdedilmiş. | “Hamid” kökünden gelir; “övülmeye layık” anlamında. “Mahmûd” ismi Kur’an’da İsra 79’da geçer. |
Mikâil (Mikael) | Rızık meleği. | Bakara 98’de geçer. Allah’ın emirleriyle rızıkları düzenleyen melek. |
Mekki | Mekke’ye ait olan. | Kur’an’da doğrudan isim olarak geçmez, ama “Ümmü’l-Kurâ (Mekke)” ifadesiyle bağlantılıdır. |
Mehdi | Doğru yola iletilmiş. | Kur’an’da geçmez, ama “hidayet” (doğru yol) kavramından türetilmiştir. |
Mümin | İnanan, iman eden. | Kur’an’da defalarca geçer; ayrıca “El-Mü’min” Allah’ın isimlerindendir (Haşr 23). |
Mücahid | Cihad eden, mücadele eden. | Kur’an’da “mücahidûn” (cihad edenler) ifadesi geçer (Tevbe 88). “Gayretli, Allah yolunda çalışan.” |
Münir | Aydınlatan, ışık saçan. | “Nur” kökünden gelir; Kur’an’da “ay münirdir” (Furkan 61) şeklinde geçer. |
Murtaza | Seçilmiş, razı olunan. | Kur’an’da geçmez ama “rıza” kökünden türetilmiştir. Hz. Ali’nin lakaplarından biridir. |
Müslim | Teslim olan, Allah’a yönelen. | Kur’an’da sıkça geçer (Âl-i İmrân 102). “Müslüman” kelimesinin köküdür. |
Mütekin (Muttaqî) | Takva sahibi, Allah’tan sakınan. | “Muttaqîn” kelimesi Kur’an’da birçok kez geçer (Bakara 2). “Takva ehli” anlamındadır. |
Mücahit | Allah yolunda mücadele eden. | “Cihad” kökünden gelir; Kur’an’da (Tevbe 88). |
Mübarek | Bereketli, kutsanmış. | Kur’an’da birçok yerde geçer (Sâd 29: “Bu mübarek bir kitaptır.”). |
Mahir | Usta, becerikli. | Kur’an’da geçmez, ancak “hikmet” ve “ilim” kavramlarıyla benzer anlam taşır. |
Mahmut | Övülmüş, övülmeye layık. | İsra 79’da geçer: “Rabbin seni Makâm-ı Mahmûd’a ulaştıracaktır.” |
Mansur | Yardım gören, galip. | “Nasr” kökü Kur’an’da sıkça geçer (Nasr 1). “Allah’ın yardım ettiği.” |
Mazhar | Görünen, yansıyan, tezahür eden. | “Zuhûr” kökü Kur’an’da geçer; “açığa çıkmak” anlamındadır. |
Melik | Kral, hükmeden. | “El-Melik” Allah’ın isimlerindendir (Haşr 23). |
Mümtaz | Seçilmiş, üstün. | Kur’an’da “imtazû” (ayrılın) kökü geçer (Yâsîn 59). “Ayırt edilmiş, seçkin.” |
Mazin | Bulut taşıyan, yağmur getiren. | Kur’an’da geçmez ama “rahmet” kavramıyla benzer anlam taşır. |
Mevlâ | Dost, koruyucu, sahip. | Kur’an’da birçok kez geçer (Bakara 286). “Allah ne güzel Mevlâ’dır.” |
Mete / Mute | Komutan, yönetici. | Kur’an’da geçmez ama Arapça “emir” kökünden türetilmiştir. |
Müfid | Faydalı, yararlı. | “Fevâid” köküyle bağlantılı; “yarar sağlayan.” |
Müheymin | Gözeten, koruyucu. | “El-Müheymin” Allah’ın isimlerindendir (Haşr 23). |
Müdebbir | Tedbirli, planlayan. | Kur’an’da “yüdebbiru’l-emr” (işi tedbirle yöneten) ifadesiyle geçer (Ra‘d 2). |
Murtaza | Allah tarafından seçilen. | “Rızâ” köküyle bağlantılı; Hz. Ali’nin lakabıdır. |
Muaz | Korunan, Allah’a sığınan. | Kur’an’da geçmez, ama “istiâze” (sığınmak) köküyle bağlantılıdır. |
Mübarekullah | Allah’ın bereketiyle kutsanmış. | “Mübarek” kelimesi Kur’an’da (Sâd 29) geçer. |
Mahdi | Doğru yola iletilen. | “Hidayet” köküyle bağlantılı, “doğruyu bulan.” |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Nûh (Nuh) | Sığınan, uzun ömürlü. | Kur’an’da birçok sûrede geçer (örneğin Hûd, Sâffât, Nûh). Tufanla anılan, sabır ve tebliğin sembolü olan peygamberdir. |
Nâsır | Yardım eden, destek veren. | “Nasr” kökü Kur’an’da çok sık geçer (örneğin Nasr Sûresi 1). Allah’ın yardımı anlamında. |
Nasrullah | Allah’ın yardımı. | “Nasr” (yardım) + “Allah” birleşimidir. Kur’an’da (Saf 13, Nasr 1) geçer. |
Naim | Bolluk, huzur, nimet. | “Naîm” Kur’an’da “Cennetü’n-Naîm” (nimetlerle dolu cennet) ifadesiyle geçer (Lokman 8). |
Nesim | Hafif esinti, ferahlık. | Kur’an’da geçmez, ama “rîh” (rüzgar) köküyle benzer anlam taşır. |
Nedim | Samimi dost, sohbet arkadaşı. | Kur’an’da “nedimîn” (cennet arkadaşları) ifadesiyle ima edilir (Vakıa 23). |
Nebil | Akıllı, soylu, anlayışlı. | Kur’an’da geçmez, ancak “nebi” (peygamber) kelimesiyle aynı kökten gelir. “Üstün, bilge kişi.” |
Nebi | Peygamber, haber getiren. | Kur’an’da çok kez geçer (Ahzâb 40). “Allah’ın elçisi” anlamındadır. |
Nuhman (Nu‘mân) | Rahmet, bereket, nimet. | “Na‘m” kökü “nimet” anlamındadır; Kur’an’da sıkça geçer (Rahman 13). |
Nureddin (Nuruddin) | Dinin nuru. | “Nur” kelimesi Kur’an’da çok sık geçer (Nur 35: “Allah göklerin ve yerin nurudur.”). |
Nuri | Aydınlık, ışık saçan. | “Nur” kökünden gelir; Kur’an’da “nur” 40’tan fazla defa geçer. |
Nasuh | Samimi, içten. | “Tövbe-i nasûh” ifadesi Kur’an’da geçer (Tahrim 8). “Samimi tövbe eden kişi.” |
Nizam | Düzen, intizam, sistem. | Kur’an’da “nizam” kelimesi geçmez ama “mîzan” (ölçü, denge) kavramıyla yakın anlam taşır. |
Numan (Nu‘man) | Kızıl renkli, bereketli toprak. | Kur’an’da geçmez; kökü “na‘m” (nimet) ile ilişkilidir. |
Nedret | Nadirlik, benzersizlik. | Kur’an’da geçmez, Arapça “nadir” kelimesinden türemiştir. |
Nasip | Pay, kısmet, takdir edilen şey. | “Nasîb” kelimesi Kur’an’da (Nisâ 32) geçer: “Herkesin kazandığından bir payı vardır.” |
Nizar | İnce görüşlü, dikkatli. | Kur’an’da geçmez, “nazar” kökünden gelir; “bakmak, düşünmek” anlamındadır. |
Nafi | Faydalı, yararlı. | “El-Nâfi’” Allah’ın isimlerinden biridir; “fayda veren” anlamında. |
Nuhail | Sabırlı, güçlü. | Kur’an’da geçmez; Arapça “nehle” (hurma ağacı) kökünden türetilmiştir; mecazen dayanıklı kişi anlamında. |
Nihad | Temel, esas, yapı. | Kur’an’da geçmez ama “nehd” kökü “dayanak” anlamındadır. |
Nadir | Ender, özel, az bulunan. | Kur’an’da geçmez ama Arapça “enderm” anlamındadır; manevi çağrışımı güçlüdür. |
Nusret | Yardım, zafer. | “Nasr” köküyle aynıdır; “yardım” anlamında Kur’an’da geçer (Nasr 1). |
Nusayr | Küçük yardımcı, Allah’a bağlı. | Kur’an’da geçmez ama “nasr” kökünden türetilmiştir; “yardımcı” anlamında. |
Nevfel | Cömert, bağışlayan. | Kur’an’da geçmez ama “nefl” (fazlalık, hediye) köküyle bağlantılıdır. |
Nafiullah | Allah’ın faydalı kıldığı. | “Nâfi’” Allah’ın isimlerinden biri olduğu için birleşik isimdir. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Osman | Kuş ismi, yumuşak huylu ve haya sahibi. | Kur’an’da geçmez; ancak Hz. Osman (r.a.), Kur’an’ın toplanmasını sağlayan halifedir. “Osman” kelimesi Arapça “usmân” kökünden gelir, anlamı “nazik, sakin, hayalı.” |
Ömer (Umer) | Hayat, ömür, canlılık. | Kur’an’da doğrudan geçmez, ama “ömür” anlamındaki “umr” kökü birçok ayette geçer (örneğin Fâtır 37). Hz. Ömer (r.a.), adalet sembolü halifedir. |
Okan | İyi niyetli, anlayışlı, bilge. | Kur’an’da geçmez; Türkçe kökenlidir, ama anlam itibariyle “hakikati anlayan” anlamında kullanılabilir. |
Orhan | Soylu lider, erdemli yönetici. | Kur’an’da geçmez; Türkçe kökenli olup “yüce, şanlı bey” anlamındadır. “Or” (asker) + “han” (yönetici). |
Oğuz | Soylu, güçlü, cesur. | Kur’an’da geçmez; Türk-İslâm tarihinde yer alan köklü bir addır. “Yiğit, koruyucu” anlamına gelir. |
Oktay | Cesur, atılgan, kahraman. | Kur’an’da geçmez; Türkçe kökenlidir ama “gayret” ve “şecaat” kavramlarıyla benzer anlam taşır. |
Onur | Şeref, haysiyet, saygınlık. | Kur’an’da doğrudan geçmez; ancak “izzet” (onur, şeref) kavramı aynı anlamı taşır (Münafıkûn 8). |
Orçun | Köklü, asaletli. | Kur’an’da geçmez; Türkçe kökenli olup “derin, soylu kişi” anlamındadır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Rûh | Can, yaşam, vahiy meleği (Cebrâil). | Kur’an’da çok kez geçer (İsrâ 85, Şûrâ 52). “Rûhu’l-Emîn” ve “Rûhu’l-Kudüs” ifadeleriyle anılır. |
Rıza | Hoşnutluk, memnuniyet. | “Rızâ” kelimesi Kur’an’da sıkça geçer (Tevbe 72). “Allah’ın rızasına ermek” anlamında. |
Rahman | Sonsuz merhamet sahibi. | “El-Rahmân” Allah’ın 99 isminden biridir; (Rahman 1). Yalnız Allah için kullanılır. |
Rahîm | Esirgeyen, bağışlayan. | “El-Rahîm” Allah’ın isimlerinden biridir; Fâtiha Sûresi’nde geçer. |
Rauf | Şefkatli, merhametli. | “El-Raûf” Allah’ın isimlerinden biridir (Tevbe 117). Aynı zamanda bir insan ismi olarak da kullanılır. |
Raufullah | Allah’ın şefkatli kıldığı. | “Raûf” köküyle bağlantılı birleşik isimdir. |
Rabbânî | Allah’a bağlı, ilim sahibi. | Kur’an’da geçer (Âl-i İmrân 79). “Rabbine yakın, din âlimi.” |
Rasûl | Elçi, peygamber. | Kur’an’da yüzlerce kez geçer (örneğin Âl-i İmrân 144). “Allah’ın gönderdiği elçi.” |
Rıfat (Rif‘at) | Yücelik, yükseklik. | “Ref‘a” kökü Kur’an’da geçer (Mücadele 11: “Allah iman edenlerin derecelerini yükseltir”). |
Rif‘atullah | Allah’ın yücelttiği. | “Ref‘a” (yükseltmek) kökünden türetilmiştir. |
Raşid (Râşid) | Doğru yolda olan, olgun. | “Rüşd” kökü Kur’an’da geçer (Kehf 66: “Bana doğru yolu öğret”). “El-Râşid” Allah’ın isimlerindendir. |
Râşidüddin | Dinin doğru yolunda olan. | “Rüşd” ve “din” kavramlarının birleşiminden türetilmiştir. |
Rasih | Sağlam, köklü iman sahibi. | “Rüsûh” kökü Kur’an’da geçer (Âl-i İmrân 7: “İlimde derinleşenler”). |
Rasihuddin | Dinde derinleşmiş, sağlam inançlı. | “Rasih” ve “din” kelimelerinin birleşiminden oluşur. |
Rıdvan (Rıdwân) | Allah’ın rızası, hoşnutluğu. | Kur’an’da geçer (Tevbe 72). “Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razıdır.” |
Râzı | Hoşnut, memnun, teslim olmuş. | “Rızâ” kökünden gelir; Kur’an’da “radıyallâhu anhum” (Allah onlardan razı oldu) ifadesiyle geçer. |
Râzık | Rızık veren. | “El-Razzâk” Allah’ın isimlerinden biridir (Zâriyât 58). “Râzık” formu “rızık sağlayan” anlamındadır. |
Rızkullah | Allah’ın rızkı. | “Rızk” kelimesi Kur’an’da çok sık geçer (Bakara 3). “Allah’ın verdiği nimet.” |
Reşîd | Olgun, doğru yolda olan. | “Rüşd” köküyle bağlantılıdır; Kur’an’da “reşîd” sıfatı doğru yolu gösteren anlamında geçer (Hûd 78). |
Rıdvanullah | Allah’ın hoşnutluğu. | “Rıdvan” kelimesinin birleşik formudur. |
Rûzbih | Hayırlı gün, bereket. | Kur’an’da geçmez, Farsça kökenli olup “iyi vakit, bereketli yaşam” anlamındadır. |
Rafi (Râfi‘) | Yücelten, yükselten. | “Ref‘a” kökü Kur’an’da geçer (Mücadele 11). “Yücelten, derecesini artıran.” |
Rahşan | Parlayan, ışık saçan. | Kur’an’da geçmez ama “nur” ve “ziyâ” kavramlarına yakın anlam taşır. |
Rasim | Çizen, düzenleyen. | Kur’an’da geçmez; Arapça “resm” (biçim, düzen) kökünden gelir. |
Ramez | Sembol, işaret. | Kur’an’da “ramz” kökü geçmez ama “âyet” (işaret) kavramıyla benzer anlam taşır. |
Raşîdullah | Allah’ın doğru yola ilettiği. | “Rüşd” köküyle bağlantılı birleşik isimdir. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Süleyman (Sulaymân) | Barış sahibi, huzurlu hükümdar. | Kur’an’da birçok sûrede geçer (Neml 15, Sâd 30). Davud’un oğlu, adaletli bir peygamberdir. |
Salih | Dürüst, erdemli, doğru yolda olan. | Kur’an’da defalarca geçer (A‘râf 73, Şems 11). Salih Peygamber Semûd kavmine gönderilmiştir. |
Şuayb (Suayb) | Küçük, zarif, ince. | Kur’an’da birçok yerde geçer (A‘râf 85, Hûd 84). Medyen halkına gönderilen peygamberdir. |
Sâbir (Sabır) | Sabırlı, dayanıklı. | “Sabır” kavramı Kur’an’da yüzlerce kez geçer (Bakara 153). “El-Sabûr” Allah’ın sıfatlarından biridir. |
Sabri / Sabrullah | Allah için sabırlı olan. | “Sabır” köküyle bağlantılıdır. |
Saffet | Seçilmiş, saf, temiz. | “Saf” kökü Kur’an’da geçer (Sâffât 1). “Temizlenmiş, arınmış kişi.” |
Said | Mutlu, bahtiyar. | “Saîd” kelimesi Kur’an’da geçer (Hûd 105). “Cennete girecek mutlu kişi.” |
Sâdık | Doğru sözlü, dürüst. | “Sıdk” kökü Kur’an’da sıkça geçer (Ahzâb 23). “El-Sâdık” Allah’ın isimlerinden biridir. |
Sadullah | Allah’ın doğru kıldığı, dürüst kulu. | “Sıdk” köküyle bağlantılı birleşik isimdir. |
Saffan / Safvan | Düz taş, saf kalpli. | “Safvân” kelimesi Kur’an’da geçer (Bakara 264). “Temiz, sert, net” anlamındadır. |
Sakıb | Parlayan, ışık saçan. | “Sekeb” (ışık dökmek) kökünden gelir; Kur’an’da “necmün sâkıb” (parlayan yıldız) ifadesiyle geçer (Târık 3). |
Samir (Sâmirî) | Altın buzağıyı yapan kişi. | Kur’an’da geçer (Tâhâ 85). Olumsuz örnektir ama tarihi bir isimdir. |
Samed | Hiçbir şeye muhtaç olmayan. | İhlâs Sûresi 2: “Allahü’s-Samed.” Yalnız Allah’a ait bir sıfattır. |
Selim | Kalbi temiz, barışçıl. | “Selim kalp” ifadesi Kur’an’da geçer (Şuarâ 89). “Temiz, dürüst kalpli.” |
Selman (Salmân) | Barış getiren, güvenilir. | Kur’an’da doğrudan geçmez ama “İslam” kökünden gelir. Hz. Selman-ı Farisî sahabedir. |
Semih | Cömert, yumuşak huylu. | “Semah” kökü Kur’an’da geçmez ama “ihsan” kavramıyla yakın anlam taşır. |
Semir | Dostane sohbet eden. | Kur’an’da “semer” kökü (meyve) geçer, “Semir” anlam olarak “sohbet arkadaşı.” |
Serdar | Lider, önder. | Kur’an’da geçmez, Farsça kökenlidir. “Başkomutan” anlamındadır. |
Sezai | Sezgili, anlayışlı. | Kur’an’da geçmez; “basîra” (basiret) kavramıyla anlamdaş. |
Sinan | Mızrak ucu, keskin, doğru. | Kur’an’da geçmez ama Arapça kökenli bir isimdir. “Keskin zekâlı, hedefi belli kişi.” |
Suheyl | Parlak yıldız. | Kur’an’da doğrudan geçmez ama “necm” (yıldız) kelimesiyle anlamdaş. |
Süreyya | Yıldız kümesi (Ülker). | Kur’an’da “necm” kavramı geçer; “Süreyya” gökyüzüyle ilgili bir isimdir. |
Süleym | Sağlam, eksiksiz. | “Selâm” kökü Kur’an’da sıkça geçer. “Selametle yaşayan, sağlam kişi.” |
Seyfullah | Allah’ın kılıcı. | Kur’an’da geçmez ama “Allah yolunda savaşan yiğit” anlamında, Hz. Halid bin Velid’in lakabıdır. |
Seyyid | Efendi, saygıdeğer. | Kur’an’da doğrudan geçmez; ancak “seyyid” kavramı hadislerde “soylu, önder” anlamında kullanılır. |
Sabit | Kararlı, sağlam. | “Sebat” kökü Kur’an’da geçer (İbrahim 27). “Allah, iman edenleri sabit sözle sağlamlaştırır.” |
Sakıb | Parlayan, delip geçen (ışık). | “Sâkıb” yıldız Kur’an’da geçer (Târık 3). |
Sâlim | Kusursuz, eksiksiz, barışçı. | Kur’an’da geçer (Şuara 89). “Kalbi selim” kavramıyla ilişkilidir. |
Safer | Yolculuk, sefer. | Kur’an’da doğrudan geçmez ama “seyr” (yolculuk) kökü sıkça geçer. |
Saffetullah | Allah’ın seçtiği, temiz kulu. | “Saf” kökü Kur’an’da geçer; “saf, arınmış kişi.” |
Samedullah | Allah’a yönelen, muhtaç olmayan. | “Samed” kelimesi İhlâs 2’de geçer; birleşik isimdir. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Tâlût | Uzun boylu, güçlü hükümdar. | Kur’an’da Bakara 247–251’de geçer. İsrailoğullarına kral olarak seçilmiştir; Câlût’u yenmiştir. |
Tâhâ | “Ey insan” anlamında; Hz. Muhammed’e hitaptır. | Kur’an’da Tâhâ Sûresi’nin ilk kelimesidir. Peygamberimize yönelik bir sesleniştir. |
Tûr | Dağ, yücelik. | Kur’an’da sıkça geçer (örneğin Tûr Sûresi 1). Hz. Musa’nın Allah’la konuştuğu dağın adıdır. |
Tahsin | Güzelleştirme, övme. | “Husn” kökünden gelir; Kur’an’da “ahsen” (en güzel) formu geçer (Tin 4). “Güzelliği artıran.” |
Tahir | Temiz, arınmış. | Kur’an’da geçer (Ahzâb 33). “Arınmış, saf kişi.” |
Tayfur | Hızlı, çevik. | Kur’an’da geçmez; Arapça kökenli olup “hareketli, çevik” anlamında. |
Tayyib (Tayyip) | Helal, temiz, hoş. | Kur’an’da sıkça geçer (Bakara 172). “Temiz ve güzel olan şeyler” anlamındadır. |
Tahâvî | Anlayışlı, sezgili. | Kur’an’da geçmez; “tefehhüm” (anlayış) kavramıyla ilişkilidir. |
Tâlib | Arayan, isteyen, talep eden. | Kur’an’da “talebe” kökü geçer; “isteyen” anlamında (Enfâl 64). “İlim arayan kişi.” |
Tayyipullah | Allah’ın hoşnut olduğu, temiz kulu. | “Tayyib” kelimesi Kur’an’da sıkça geçer (Nahl 114). |
Tavhid (Tevhid) | Birleme, Allah’ı tek kabul etme. | Kur’an’ın özüdür. “Lâ ilâhe illallah” inancını temsil eder. |
Tavus | Güzellik, zarafet sembolü. | Kur’an’da geçmez ama Arapça kökenli bir isimdir. |
Tarık | Gece gelen, kapı çalan, yıldız. | Kur’an’da Târık Sûresi 1: “Göğe ve târıka andolsun.” Erkek ismi olarak “parlayan yıldız.” |
Taylan | Uzun boylu, zarif. | Kur’an’da geçmez; Türkçe kökenlidir ama “güzellik” ve “zarafet” anlamı taşır. |
Tevfik | Başarı, Allah’ın yardım etmesi. | Kur’an’da “tevfîk” kelimesi doğrudan geçmez, ancak “tevfîkî illâ billah” (başarı Allah’tandır) ifadesiyle kullanılır. |
Tefvik | Uyum, düzen, başarı. | “Fevka” kökünden gelir; “üstün başarı.” |
Tazim | Saygı, yüceltme. | Kur’an’da geçer (Hac 30: “Kim Allah’ın simgelerine tazim gösterirse, bu kalp takvasındandır”). |
Tavsîf | Tanımlama, niteleme. | “Sıf” köküyle ilişkilidir; “vasıf” anlamında. |
Temel | Dayanak, esas. | Kur’an’da doğrudan geçmez, Türkçe kökenli ama “asad” (temel) kavramıyla anlamdaş. |
Tûfan | Büyük su baskını, felaket. | Kur’an’da geçer (Ankebût 14, A‘râf 133). Hz. Nûh’un kıssasında yer alır. |
Teymur | Demir gibi güçlü. | Kur’an’da geçmez; Farsça kökenli, “sağlam ve dirayetli” anlamındadır. |
Tufanullah | Allah’ın sınavı, büyük imtihan. | “Tûfan” kelimesi Kur’an’da geçer; birleşik isim olarak “ilahi uyarı” anlamındadır. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Uzeyr | Yardımcı, bilge, kitap ehli kişi. | Kur’an’da geçer (Tevbe 30): “Yahudiler, Uzeyr Allah’ın oğludur, dediler.” Hz. Uzeyr, İsrailoğullarına gönderilen bilge bir şahsiyettir. |
Uveys (Üveys) | Kurt, sadık dost. | Kur’an’da geçmez; ancak hadislerde geçer. Uveys el-Karanî, Peygamberimiz tarafından övülmüş, manevî bağlılığıyla bilinen sahabedir. |
Umar (Ömer) | Ömür, yaşam, diri olmak. | Kur’an’da doğrudan geçmez ama “umr” (ömür) kökü birçok ayette geçer (Fâtır 37). Hz. Ömer (r.a.), adaletle özdeşleşmiştir. |
Utbe | Sınır taşı, sağlam duruş. | Kur’an’da geçmez; Arapça “utb” kökünden gelir, “dayanak, sınır noktası” anlamındadır. |
Ubeyd | Allah’ın küçük kulu, alçak gönüllü. | “Abd” (kul) kökünden türetilmiştir. Kur’an’da “ibâdullah” (Allah’ın kulları) ifadesi sıkça geçer. |
Ubeydullah | Allah’ın küçük, mütevazı kulu. | “Abdullah” isminin mütevazı biçimidir; birleşik isimdir. |
Usame (Üsame) | Aslan, cesur, yiğit. | Kur’an’da geçmez ama sahabe ismidir; Peygamberimizin ordusunda genç komutandır. |
Umaran | Bereketli, mamur, imar eden. | “İmâr” kökü Kur’an’da geçer (Tevbe 18: “Allah’ın mescitlerini ancak iman edenler imar eder.”). |
Ubeydillah | Allah’ın kulu, alçak gönüllü. | “Abd” (kul) kökünden gelir; birleşik isimdir. |
Uzza | Güç, kuvvet. | Kur’an’da geçer (Necm 19) — yanlış inançla tapılan bir putun adıdır; olumsuz çağrışımlıdır. |
Utayf | Nazik, zarif, ince ruhlu. | Kur’an’da geçmez ama “latîf” köküne anlamca yakın. |
Uheyd | Küçük dost, samimi. | “Vahd” (birlik) kökünden türetilmiş bir isimdir; “tek olan Allah’a bağlı” anlamında. |
Ukbe | Son, akıbet. | Kur’an’da “ukbâ” kelimesi geçer (Ra‘d 22). “Ahiret, iyi son” anlamındadır. |
Uyun | Pınarlar, gözeler. | Kur’an’da sıkça geçer (Nahl 31: “Altlarından ırmaklar akar.”). “Hayat kaynağı” anlamında. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Vahîd | Tek, biricik. | “El-Vâhid” Allah’ın 99 isminden biridir (Ra‘d 16). “Bir olan, ortağı bulunmayan.” |
Vâhidullah | Allah’ın birliği, teklik. | “Vahid” kelimesinin birleşik formudur; “tevhid” inancını simgeler. |
Veli | Dost, yakın, koruyucu. | Kur’an’da birçok kez geçer (Bakara 257). “Allah müminlerin velisidir.” |
Veliyyullah | Allah’ın dostu. | “Evliyâullah” (Allah’ın dostları) ifadesi Yunus 62’de geçer. |
Vehb (Vahb) | Bağış, armağan. | “Vahb” kökü Kur’an’da geçer (Âl-i İmrân 8: “Bize katından rahmet bağışla.”). “Hediye, lütuf.” |
Vehbullah | Allah’ın bağışı. | “Vehb” kökünden türetilmiştir; “Allah’ın ihsan ettiği nimet.” |
Veysel | Ulaşan, kavuşan. | Kur’an’da geçmez; “vasl” (ulaşmak, bağ kurmak) kökünden gelir. En bilinen örneği Uveys el-Karanî ile ilgilidir. |
Vâsık | Güvenen, itimat eden. | “Vesaka” kökü Kur’an’da geçer (İnfitâr 10). “Güvenilir, emin kişi.” |
Vesim | Alımlı, yüzünde güzellik olan. | “Vesm” (nişan, alamet) kökünden gelir. |
Vesimullah | Allah’ın güzelliğini taşıyan, temiz yüzlü. | “Vesm” köküyle anlamca birleşik bir isimdir. |
Vâsıl | Ulaşan, kavuşan. | “Vasl” (bağ kurmak, kavuşmak) kökü Kur’an’da (Rahman 54) ima edilir. “Rahmete kavuşan.” |
Vâsıf | Niteleyen, tanımlayan. | “Sıf” (vasıf) kökü Kur’an’da geçer; “vasıflı, tarif eden.” |
Vazıh | Açık, net, berrak. | Kur’an’da “beyyinât” (açık deliller) kavramıyla ilişkilidir. |
Vakar | Ağırbaşlılık, ciddiyet. | Kur’an’da geçer (Nur 63). “Ağırbaşlı, vakarlı kişi.” |
Vakkas | Keskin nişancı, savaşçı. | Kur’an’da geçmez; sahabe ismidir (Sa’d bin Ebi Vakkas). “Hedefini vuran kişi.” |
Vefa | Sadakat, sözünde durmak. | Kur’an’da “vefa” kökü geçer (İsrâ 34: “Ahdinize vefa gösterin.”). “Sözünü tutan, sadık kişi.” |
Vefik | Uyumlu, başarılı. | “Tevfik” kökünden gelir; “Allah’ın muvaffak ettiği kişi.” |
Vezir | Yardımcı, yönetici. | Kur’an’da geçer (Tâhâ 29: “Ailemden bana bir vezir ver, kardeşim Hârûn’u.”). “Destekçi, akıl danışılan.” |
Vazifullah | Allah’ın görevlendirdiği. | “Vazife” (görev) kökünden gelir; “ilahi sorumluluk taşıyan.” |
Vasfi | Özelliğiyle öne çıkan, vasıflı. | “Sıf” köküyle bağlantılıdır; “niteleyici” anlamında. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Yûsuf (Yusuf) | Allah’ın artırdığı, çoğalttığı. | Kur’an’da Yusuf Sûresi’nde geçer. Güzelliği, iffeti ve sabrıyla anılan peygamberdir. |
Yahyâ (Yahya) | Dirilik, canlılık, yaşam. | Kur’an’da geçer (Meryem 7). Hz. Zekeriyya’nın duasıyla doğan peygamberdir. |
Yûnus (Yunus) | Güvercin, huzur ve teslimiyet sembolü. | Kur’an’da Yunus Sûresi’nde geçer. Balığın karnında sabırla dua eden peygamberdir. |
Yâkub (Yakup) | İz süren, sabırlı, sebatkâr. | Kur’an’da birçok yerde geçer (Yusuf 6). Hz. Yusuf’un babasıdır. |
Yuşa (Yûşa‘ bin Nûn) | Kurtuluş, yardım. | Kur’an’da doğrudan adı geçmez ama Kehf 60’ta “Musa’nın genci” olarak anılır. Hz. Musa’nın öğrencisi ve halefidir. |
Yezîd (Yazid) | Artan, çoğalan, bereketli. | Kur’an’da “yezîdullâhu” (Allah artırır) kökü geçer (Bakara 261). İsim olarak “Allah’ın artırdığı” anlamındadır. |
Yakîn | Kesin bilgi, sarsılmaz iman. | Kur’an’da geçer (Hicr 99: “Yakîne kadar Rabbine ibadet et.”). “Tam inanç, kesin kanaat.” |
Yâsir | Kolaylık sağlayan, yumuşak huylu. | Kur’an’da “yüsr” (kolaylık) kökü geçer (İnşirah 5). Hz. Ammar bin Yâsir’in babasının ismidir. |
Yümn | Bereket, uğur, saadet. | Kur’an’da geçmez ama “meymenet” (bereket) kavramıyla bağlantılıdır. |
Yüsr | Kolaylık, rahmet. | Kur’an’da geçer (İnşirah 5: “Her zorlukla birlikte bir kolaylık vardır.”). “Rahatlık, kolaylık.” |
Yasin (Yâsîn) | “Ey insan” anlamında, Hz. Muhammed’e hitap. | Kur’an’da Yâsîn Sûresi’nde geçer. Peygamberimize sesleniştir. |
Yadullah | Allah’ın eli, kudreti. | Kur’an’da geçer (Fetih 10: “Allah’ın eli onların ellerinin üzerindedir.”). “Allah’ın kudreti, himayesi.” |
Yekta | Eşi benzeri olmayan, tek. | Kur’an’da doğrudan geçmez ama “Vahid” (tek) kavramıyla anlamca eşdeğerdir. |
Yahdî | Doğru yola ileten. | “Hüdâ” (hidayet) kökü Kur’an’da sıkça geçer (Bakara 213). “Doğruya kılavuzluk eden.” |
Yasînullah | Peygamberimize ithafen “Allah’ın hitabına mazhar olan” anlamında. | Yâsîn kelimesinden türetilmiştir. |
Yârub | Asil, soylu Arap. | Kur’an’da geçmez; tarihî bir isimdir, “Yarub bin Kahtan” Arapların atası olarak anılır. |
Yâsiruddin | Dini kolaylaştıran, huzurlu olan. | “Yüsr” (kolaylık) ve “din” birleşiminden oluşur. |
Yekdil | Tek yürek, samimi. | Kur’an’da geçmez, Farsça kökenli ama “ihlas” kavramıyla anlamca benzer. |
Yüsri | Kolaylık sahibi, zorluklara direnen. | “Yüsr” kökü Kur’an’da (İnşirah 5) geçer. |
İsim | Anlamı | Kur’an’daki Yeri / Açıklama |
Zekeriyyâ (Zekeriya) | Allah’ın hatırladığı, duasına icabet ettiği. | Kur’an’da birçok yerde geçer (Meryem 2, Enbiyâ 89). Hz. Yahyâ’nın babası, dua ve sabır timsali peygamberdir. |
Zeyd (Zayd) | Artış, bereket, bolluk. | Kur’an’da Ahzâb 37’de geçer. Hz. Muhammed’in evlatlığı olan sahabedir. |
Zülkifl | Sorumluluk sahibi, adaletli. | Kur’an’da Enbiyâ 85 ve Sâd 48’de geçer. Sabır ve dürüstlükle anılan peygamberdir. |
Zülkarneyn | İki çağın / iki yönün sahibi. | Kehf 83–98’de geçer. Güçlü bir hükümdar ve adalet sembolüdür. |
Zübeyr | Cesur, yiğit. | Kur’an’da geçmez; ancak Hz. Zübeyr bin Avvâm, Peygamberimizin yakın sahabesidir. “Aslan gibi yiğit” anlamındadır. |
Zafir | Galip gelen, kazanan. | Kur’an’da geçmez ama “zafer” (fetih, başarı) kavramı sıkça geçer (Nasr 1). |
Zafer | Başarı, galibiyet. | Kur’an’da “nasr” (yardım, zafer) kavramıyla eş anlamlıdır. |
Zahid | Dünyaya düşkün olmayan, kanaatkâr. | “Zühd” kavramı Kur’an’da doğrudan geçmez ama “dünya sevgisi”ne karşı uyarı vardır (Hadîd 20). |
Zâkir | Allah’ı anan, zikreden. | “Zikr” kökü Kur’an’da yüzlerce kez geçer (Ahzâb 41). “Allah’ı çokça anan.” |
Zikrullah | Allah’ı anmak. | “Zikrullah” ifadesi Kur’an’da sıkça geçer (Cuma 9). “Allah’ı hatırlamak, O’nunla irtibat kurmak.” |
Zeyn (Zeyne) | Süs, güzellik, zarafet. | Kur’an’da “zînet” (süs) kökü geçer (A‘râf 31). “Güzel ahlâk sahibi.” |
Zeynelâbidîn | Dinin süsü, ibadetiyle yücelen. | Kur’an’da geçmez ama İslâm tarihinde Hz. Hüseyin’in oğlunun ismidir. “İbadetle süslenmiş.” |
Ziyâ | Işık, aydınlık. | Kur’an’da geçer (Yûnus 5). “Ziyâ” ışık anlamındadır; “Nur” kavramıyla bağlantılıdır. |
Ziyâeddin | Dinin ışığı, nur kaynağı. | “Ziyâ” + “din” birleşiminden türetilmiştir. |
Züheyr | Parlak, çiçek gibi güzel. | Kur’an’da geçmez; Arapça “zuhur” (parlamak, ortaya çıkmak) kökünden gelir. |
Zülfiqar (Zülfikar) | Çift uçlu kılıç, adalet sembolü. | Kur’an’da geçmez ama Hz. Ali’nin meşhur kılıcının ismidir. “Kılıç gibi keskin adalet.” |
Zübeyrullah | Allah’ın cesur kulu. | “Zübeyr” + “Allah” birleşiminden türetilmiş manevî bir isimdir. |
Zahir | Açık, belli, görünen. | “El-Zâhir” Allah’ın 99 isminden biridir (Hadîd 3). “Açık olan, her şeyin üzerinde.” |
Zâfirullah | Allah’ın yardım ettiği, galip kulu. | “Zafer” kökünden gelir; birleşik bir isimdir. |
Zevki | Sevinç, hoşnutluk. | “Zeuke” kökü Kur’an’da geçer (Nahl 53). “Tad almak, lezzet duymak.” |
Zeki | Akıllı, saf, temiz. | “Zekâ” (temizlik, arınma) kökü Kur’an’da geçer (Şems 9). “Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir.” |
Zekiyy | Temiz, günahsız. | Kur’an’da geçer (Kehf 74). “Masum, günahsız.” |
Zeyneddin | Dinin süsü, şerefi. | “Zînet” köküyle birleşik bir isimdir; “imanla süslenmiş” anlamında. |
Ziyad | Artış, bolluk. | “Ziyâde” kökü Kur’an’da geçer (Yûnus 26). “Fazlalık, bereket.” |
Ziyâullah | Allah’ın ışığı, nuru. | “Ziyâ” kelimesinden türetilmiş; “Allah’ın nuruyla aydınlanan.” |
Zülmecid | Şan, yücelik sahibi. | “Mecîd” (şanlı, yüce) kökü Kur’an’da geçer (Hûd 73). “Yüce şan sahibi.” |
Zülkerem | Cömertlik sahibi. | “Kerem” kökü Kur’an’da geçer (İnfitar 6). “Cömert, asil.” |
Zühdî | Kanaatkâr, dünyadan uzak. | “Zühd” kavramı ile bağlantılı; “dünya malına değer vermeyen.” |
Evet, caizdir. Kur’an’da geçen peygamber, salih kişi veya güzel anlam taşıyan isimleri çocuklara vermek İslam’da teşvik edilmiştir. Ancak anlamı bilinmeyen, olumsuz çağrışım içeren isimlerden kaçınılmalıdır.
Kur’an-ı Kerim’de ismen geçen peygamber sayısı 25’tir. Bunların arasında en çok anılanlar Hz. Mûsâ, Hz. İbrâhim, Hz. Nûh, Hz. Yûsuf, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. Âdem’dir.
En çok adı geçen isim Hz. Mûsâ’dır. Kur’an’da 130’dan fazla yerde geçer. Mücadelesi, sabrı ve kavmiyle olan ilişkisi birçok sûreye konu edilmiştir.
Bazı az bilinen ama Kur’anî kökenli isimler şunlardır: Zülkifl, Elyesa, Tâlût, Uzeyr, Şuayb, Hûd, İdrîs. Bu isimler hem derin anlam taşır hem de orijinal Kur’anî köklere sahiptir.
Evet, ancak dikkat edilmelidir. “Abd” (kul) ekiyle birlikte kullanıldığında uygundur: Örneğin Abdullah (Allah’ın kulu), Abdurrahman (Rahman’ın kulu), Abdulkerim (Kerîm’in kulu) gibi. Allah’a ait özel sıfatlar (Rahman, Halik, Aziz vb.) tek başına kullanılmamalıdır.





