الرَّحْمٰنِ

Rahman Suresi

Rahman Suresi 1 . Ayet

اَلرَّحْمٰنُۙ

١

Errahmân(u)

Rahmân Kur'an'ı öğretti.

Rahman Suresi 2 . Ayet

عَلَّمَ

الْقُرْاٰنَۜ

٢

‘Alleme-lkur-ân(e)

Rahmân Kur'an'ı öğretti.

Rahman Suresi 3 . Ayet

خَلَقَ

الْاِنْسَانَۙ

٣

Ḣaleka-l-insân(e)

İnsanı yarattı.

Rahman Suresi 4 . Ayet

عَلَّمَهُ

الْبَيَانَ

٤

‘Allemehu-lbeyân(e)

Ona beyanı (düşünüp ifade etmeyi) öğretti.

Rahman Suresi 5 . Ayet

اَلشَّمْسُ

وَالْقَمَرُ

بِحُسْبَانٍۖ

٥

Eşşemsu velkameru bihusbân(in)

Güneş ve ay bir hesaba göre hareket etmektedir.

Rahman Suresi 6 . Ayet

وَالنَّجْمُ

وَالشَّجَرُ

يَسْجُدَانِ

٦

Ve-nnecmu ve-şşeceru yescudân(i)

Otlar ve ağaçlar (Allah'a) boyun eğerler.

Rahman Suresi 7 . Ayet

وَالسَّمَٓاءَ

رَفَعَهَا

وَوَضَعَ

الْم۪يزَانَۙ

٧

Ve-ssemâe rafe’ahâ ve vada’a-lmîzân(e)

Göğü yükseltti ve ölçüyü koydu.

Rahman Suresi 8 . Ayet

اَلَّا

تَطْغَوْا

فِي

الْم۪يزَانِ

٨

Ellâ tatġav fî-lmîzân(i)

Ölçüde haddi aşmayın.

Rahman Suresi 9 . Ayet

وَاَق۪يمُوا

الْوَزْنَ

بِالْقِسْطِ

وَلَا

تُخْسِرُوا

الْم۪يزَانَ

٩

Ve akîmû-lvezne bilkisti velâ tuḣsirû-lmîzân(e)

Tartıyı adaletle yapın, teraziyi eksik tutmayın.

Rahman Suresi 10 . Ayet

وَالْاَرْضَ

وَضَعَهَا

لِلْاَنَامِۙ

١٠

Vel-arda veda’ahâ lil-enâm(i)

Allah yeri yaratıklar için var etti.

Rahman Suresi 11 . Ayet

ف۪يهَا

فَاكِهَةٌۖ

وَالنَّخْلُ

ذَاتُ

الْاَكْمَامِ

١١

Fîhâ fâkihetun ve-nnaḣlu żâtu-l-ekmâm(i)

Orada meyve(ler) ve salkımlı hurma ağaçları vardır.

Rahman Suresi 12 . Ayet

وَالْحَبُّ

ذُوالْعَصْفِ

وَالرَّيْحَانُۚ

١٢

Velhabbu żû-l’asfi ve-rrayhân(i)

Yapraklı taneler, hoş kokulu bitkiler vardır.

Rahman Suresi 13 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

١٣

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 14 . Ayet

خَلَقَ

الْاِنْسَانَ

مِنْ

صَلْصَالٍ

كَالْفَخَّارِۙ

١٤

Ḣaleka-l-insâne min salsâlin kelfeḣḣâr(i)

Allah insanı, pişmiş çamur gibi bir balçıktan yarattı.

Rahman Suresi 15 . Ayet

وَخَلَقَ

الْجَٓانَّ

مِنْ

مَارِجٍ

مِنْ

نَارٍۚ

١٥

Ve ḣaleka-lcânne min mâricin min nâr(in)

"Cin" i de yalın bir ateşten yarattı.

Rahman Suresi 16 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

١٦

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 17 . Ayet

رَبُّ

الْمَشْرِقَيْنِ

وَرَبُّ

الْمَغْرِبَيْنِۚ

١٧

Rabbu-lmeşrikayni ve rabbu-lmaġribeyn(i)

O iki doğunun ve iki batının Rabbidir.

Rahman Suresi 18 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

١٨

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 19 . Ayet

مَرَجَ

الْبَحْرَيْنِ

يَلْتَقِيَانِۙ

١٩

Merace-lbahrayni yeltekiyân(i)

(Suları acı ve tatlı olan) iki denizi salıvermiştir; birbirine kavuşuyorlar.

Rahman Suresi 20 . Ayet

بَيْنَهُمَا

بَرْزَخٌ

لَا

يَبْغِيَانِۚ

٢٠

Beynehumâ berzeḣun lâ yebġiyân(i)

(Fakat) aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmıyorlar.

Rahman Suresi 21 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٢١

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 22 . Ayet

يَخْرُجُ

مِنْهُمَا

اللُّؤْلُؤُ۬

وَالْمَرْجَانُۚ

٢٢

Yaḣrucu minhumâ-llu/lu-u velmercân(u)

O denizlerin her ikisinden de inci ve mercan çıkar.

Rahman Suresi 23 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٢٣

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 24 . Ayet

وَلَهُ

الْجَوَارِ

الْمُنْشَاٰتُ

فِي

الْبَحْرِ

كَالْاَعْلَامِۚ

٢٤

Velehu-lcevâri-lmunşeâtu fî-lbahri kel-a’lâm(i)

Denizde akıp giden dağlar gibi yüksek gemiler de O'nundur.

Rahman Suresi 25 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ۟

٢٥

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 26 . Ayet

كُلُّ

مَنْ

عَلَيْهَا

فَانٍۚ

٢٦

Kullu men ‘aleyhâ fân(in)

Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır.

Rahman Suresi 27 . Ayet

وَيَبْقٰى

وَجْهُ

رَبِّكَ

ذُوالْجَلَالِ

وَالْاِكْرَامِۚ

٢٧

Ve yebkâ vechu rabbike żû-lcelâli vel-ikrâm(i)

Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır.

Rahman Suresi 28 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٢٨

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 29 . Ayet

يَسْـَٔلُهُ

مَنْ

فِي

السَّمٰوَاتِ

وَالْاَرْضِۜ

كُلَّ

يَوْمٍ

هُوَ

ف۪ي

شَأْنٍۚ

٢٩

Yes-eluhu men fî-ssemâvâti vel-ard(i)(c) kulle yevmin huve fî şe/n(in)

Göklerde ve yerde bulunanlar, (her şeyi) O'ndan isterler. O, her an yeni bir ilahi tasarruftadır.

Rahman Suresi 30 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٣٠

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 31 . Ayet

سَنَفْرُغُ

لَكُمْ

اَيُّهَ

الثَّقَلَانِۚ

٣١

Senefruġu lekum eyyuhâ-śśekalân(i)

Yakında sizi de hesaba çekeceğiz, ey cinler ve insanlar!

Rahman Suresi 32 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٣٢

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 33 . Ayet

يَا

مَعْشَرَ

الْجِنِّ

وَالْاِنْسِ

اِنِ

اسْتَطَعْتُمْ

اَنْ

تَنْفُذُوا

مِنْ

اَقْطَارِ

السَّمٰوَاتِ

وَالْاَرْضِ

فَانْفُذُواۜ

لَا تَنْفُذُونَ

اِلَّا

بِسُلْطَانٍۚ

٣٣

Yâ ma’şera-lcinni vel-insi ini-steta’tum en tenfużû min aktâri-ssemâvâti vel-ardi fenfużû(c) lâ tenfużûne illâ bisultân(in)

Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin uçlarından bucaklarından geçip gitmeye gücünüz yeterse geçip gidin. Büyük bir güç olmadıkça geçip gidemezsiniz.

Rahman Suresi 34 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٣٤

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 35 . Ayet

يُرْسَلُ

عَلَيْكُمَا

شُوَاظٌ

مِنْ

نَارٍ

وَنُحَاسٌ

فَلَا

تَنْتَصِرَانِۚ

٣٥

Yurselu ‘aleykumâ şuvâzun min nârin ve nuhâsun felâ tentesirân(i)

Üstünüze ateşten yalın bir alevle kıpkızıl bir duman gönderilir de kendinizi koruyamazsınız.

Rahman Suresi 36 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٣٦

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 37 . Ayet

فَاِذَا

انْشَقَّتِ

السَّمَٓاءُ

فَكَانَتْ

وَرْدَةً

كَالدِّهَانِۚ

٣٧

Fe-iżâ-nşakkati-ssemâu fekânet verdeten ke-ddihân(i)

Gök yarılıp da, yanıp kızaran yağ gibi kırmızı gül haline geldiği zaman (haliniz ne olur?)

Rahman Suresi 38 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٣٨

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 39 . Ayet

فَيَوْمَئِذٍ

لَا يُسْـَٔلُ

عَنْ

ذَنْبِه۪ٓ

اِنْسٌ

وَلَا

جَٓانٌّۚ

٣٩

Feyevme-iżin lâ yus-elu ‘an żenbihi insun velâ cân(nun)

İşte o gün ne insana, ne cine günahı sorulmayacak.

Rahman Suresi 40 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٤٠

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 41 . Ayet

يُعْرَفُ

الْمُجْرِمُونَ

بِس۪يمٰيهُمْ

فَيُؤْخَذُ

بِالنَّوَاص۪ي

وَالْاَقْدَامِۚ

٤١

Yu’rafu-lmucrimûne bisîmâhum feyu/ḣażu bi-nnevâsî vel-akdâm(i)

Suçlular simalarından tanınır da, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar.

Rahman Suresi 42 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٤٢

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 43 . Ayet

هٰذِه۪

جَهَنَّمُ

الَّت۪ي

يُكَذِّبُ

بِهَا

الْمُجْرِمُونَۢ

٤٣

Hâżihi cehennemu-lletî yukeżżibu bihâ-lmucrimûn(e)

İşte bu suçluların yalanladıkları cehennemdir.

Rahman Suresi 44 . Ayet

يَطُوفُونَ

بَيْنَهَا

وَبَيْنَ

حَم۪يمٍ

اٰنٍۚ

٤٤

Yatûfûne beynehâ ve beyne hamîmin ân(in)

Onlar, cehennem ateşi ile yüksek derecede kaynar su arasında gider gelirler.

Rahman Suresi 45 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ۟

٤٥

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 46 . Ayet

وَلِمَنْ

خَافَ

مَقَامَ

رَبِّه۪

جَنَّتَانِۚ

٤٦

Velimen ḣâfe makâme rabbihi cennetân(i)

Rabbinin huzurunda (hesap vermek üzere) duracağından korkan kimseye iki cennet vardır.

Rahman Suresi 47 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۙ

٤٧

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 48 . Ayet

ذَوَاتَٓا

اَفْنَانٍۚ

٤٨

Żevâtâ efnân(in)

İki cennet de (ağaçlar, meyveler, rengarenk bitkiler gibi) çeşit çeşit güzelliklerle bezenmiştir.

Rahman Suresi 49 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٤٩

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 50 . Ayet

ف۪يهِمَا

عَيْنَانِ

تَجْرِيَانِۚ

٥٠

Fîhimâ ‘aynâni tecriyân(i)

İçlerinde akan iki pınar vardır.

Rahman Suresi 51 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٥١

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 52 . Ayet

ف۪يهِمَا

مِنْ

كُلِّ

فَاكِهَةٍ

زَوْجَانِۚ

٥٢

Fîhimâ min kulli fâkihetin zevcân(i)

İkisinde de her meyveden çift çift vardır.

Rahman Suresi 53 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٥٣

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 54 . Ayet

مُتَّكِـ۪ٔينَ

عَلٰى

فُرُشٍ

بَطَٓائِنُهَا

مِنْ

اِسْتَبْرَقٍۜ

وَجَنَا

الْجَنَّتَيْنِ

دَانٍۚ

٥٤

Mutteki-îne ‘alâ furuşin betâ-inuhâ min istebrak(in)(c) ve cenâ-lcenneteyni dân(in)

Onlar astarları kalın ipekten olan döşeklere yaslanırlar. Bu iki cennetin meyveleri (zahmetsizce alınacak kadar) yakındır.

Rahman Suresi 55 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٥٥

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 56 . Ayet

ف۪يهِنَّ

قَاصِرَاتُ

الطَّرْفِۙ

لَمْ

يَطْمِثْهُنَّ

اِنْسٌ

قَبْلَهُمْ

وَلَا

جَٓانٌّۚ

٥٦

Fîhinne kâsirâtu-ttarfi lem yatmiśhunne insun kablehum velâ cân(nun)

Oralarda bakışlarını sadece eşlerine çevirmiş dilberler vardır. Onlara eşlerinden önce ne bir insan, ne bir cin dokunmuştur.

Rahman Suresi 57 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٥٧

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 58 . Ayet

كَاَنَّهُنَّ

الْيَاقُوتُ

وَالْمَرْجَانُۚ

٥٨

Ke-ennehunne-lyâkûtu velmercân(u)

Onlar sanki yakut ve mercandır.

Rahman Suresi 59 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٥٩

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 60 . Ayet

هَلْ

جَزَٓاءُ

الْاِحْسَانِ

اِلَّا

الْاِحْسَانُۚ

٦٠

Hel cezâu-l-ihsâni illâ-l-ihsân(u)

İyiliğin karşılığı, yalnız iyiliktir.

Rahman Suresi 61 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٦١

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 62 . Ayet

وَمِنْ

دُونِهِمَا

جَنَّتَانِۚ

٦٢

Vemin dûnihimâ cennetân(i)

Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.

Rahman Suresi 63 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۙ

٦٣

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 64 . Ayet

مُدْهَٓامَّتَانِۚ

٦٤

Mudhâmmetân(i)

O iki cennet koyu yeşil renktedir.

Rahman Suresi 65 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٦٥

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 66 . Ayet

ف۪يهِمَا

عَيْنَانِ

نَضَّاخَتَانِۚ

٦٦

Fîhimâ ‘aynâni naddâḣatân(i)

İçlerinde kaynayan iki pınar vardır.

Rahman Suresi 67 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٦٧

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 68 . Ayet

ف۪يهِمَا

فَاكِهَةٌ

وَنَخْلٌ

وَرُمَّانٌۚ

٦٨

Fîhimâ fâkihetun ve naḣlun ve rummân(un)

İçlerinde her türlü meyve, hurma ve nar vardır.

Rahman Suresi 69 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٦٩

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 70 . Ayet

ف۪يهِنَّ

خَيْرَاتٌ

حِسَانٌۚ

٧٠

Fîhinne ḣayrâtun hisân(un)

Onlarda huyları güzel, yüzleri güzel dilberler vardır.

Rahman Suresi 71 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٧١

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 72 . Ayet

حُورٌ

مَقْصُورَاتٌ

فِي

الْخِيَامِۚ

٧٢

Hûrun maksûrâtun fî-lḣiyâm(i)

Onlar, çadırlara kapanmış hurilerdir.

Rahman Suresi 73 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٧٣

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 74 . Ayet

لَمْ

يَطْمِثْهُنَّ

اِنْسٌ

قَبْلَهُمْ

وَلَا

جَٓانٌّۚ

٧٤

Lem yatmiśhunne insun kablehum velâ cân(nun)

Onlara, eşlerinden önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur.

Rahman Suresi 75 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِۚ

٧٥

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 76 . Ayet

مُتَّكِـ۪ٔينَ

عَلٰى

رَفْرَفٍ

خُضْرٍ

وَعَبْقَرِيٍّ

حِسَانٍۚ

٧٦

Mutteki-îne ‘alâ rafrafin ḣudrin ve’abkariyyin hisân(in)

Onlar yeşil yastıklara ve güzel yaygılara yaslanırlar, (nimetlenirler).

Rahman Suresi 77 . Ayet

فَبِاَيِّ

اٰلَٓاءِ

رَبِّكُمَا

تُكَذِّبَانِ

٧٧

Febi-eyyi âlâ-i rabbikumâ tukeżżibân(i)

O halde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?

Rahman Suresi 78 . Ayet

تَبَارَكَ

اسْمُ

رَبِّكَ

ذِي

الْجَلَالِ

وَالْاِكْرَامِ

٧٨

Tebârake-smu rabbike żî-lcelâli vel-ikrâm(i)

Azamet ve ikram sahibi Rabbinin adı yücedir.